“Balkarlarda Türkçe Eğitimi”
2011 Edirne Buluşması
Bilgi Şöleni
15-16 Ocak 2011
Edirne Valiliği, Trakya Üniversitesi, Balkan Federasyonu ve Trakya-Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği iş birliğiyle 15-16 2011 tarihlerinde Edirne’de “Balkanlarda Türkçe Eğitimi” 2011 Edirne Buluşması konulu uluslararası bir bilgi şöleni ETSO Konferans Salonunda düzenlendi.
Bilgi şölenine Türkiye’den başka Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Kosova’dan bilim insanları ile aynı Balkan ülkelerinden milletvekili, belediye başkanı ve değişik sivil toplum kuruluşu temsilcileri konuşmacı olarak katıldılar.
Bilgi Şöleninde sekiz bildiri sunuldu. Oturumların sonundaki tartışma bölümünde Türkiye’den ve söz konusu Balkan ülkelerinden gelen bilim insanı, belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşlarına mensup çok sayıda katılımcı tarafından bilgi şöleni değerlendirildi.
15 Ocak 2011 (Cumartesi)
Ataların en büyük mirası bize
Tarihe iz dolu güzel Türkçemiz
Yollugu Tigin varunca ilk darbesini
Geçmişe yüz oldu güzel Türkçemiz
Devirler değişti o hep gelişti
Aşığa söz oldu güzel Türkçemiz
Ne engeller aştı dil denizinde
Kara kışta yaz oldu güzel Türkçemiz.
Ozanlar onunla coşup söyledi
Kalplerde haz oldu güzel Türkçemiz
Köroğlu’nun, Veysel’in sazına düşüp
Gönüllere göz oldu güzel Türkçemiz
Gelecek dil ile var olur ancak
Yarına köprüdür güzel Türkçemiz.
Bin asır geçse de hatırlanacak
Destandır, türküdür güzel Türkçemiz.
Atatürk, Türk diline büyük önem veriyordu. Bu yüzden Milliyetçilik ilkesi ile yakından ilişkisi olan Türk dilinin korunması çabalarına büyük destek vermiştir. Atatürk, Türk dilinin zengin ve geniş bir dil odlunu ifade ederek, türk dilinin mutlaka yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması gerektiğini söylemiştir. Türkçenin Türk medeniyetini kucaklayacak en güzel dil olduğunu ifade eden Atatürk, Türk diline verdiği büyük önemi söylediği özlü sözler ve yaptığı çalışmalar ile gözler önüne sermiştir.
Atatürk’ün sözlerine kulak verelim:
“Türk milletinin dili Türkçedir “Anayasamızın 3. Maddesinde Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir”. Türk dili dünyada en güzel en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır.”
“Türk demek, dil demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.” 17 Şubat 1932
Amacımız, Türk Dili’nin öz zenginliğini ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”
Türkçenin Türk medeniyetini kucaklayacak en güzel dil olduğunu ifade eden, dil devriminin mimarı ulu önder, Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk demek, dil demektir” sözünün hatırlatılmasıyla başlayan “Balkanlarda Türkçe Eğitimi” 2011 Edirne Buluşması Bilgi şöleni.
Sunucunun sözleriyle başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı Açılış Konuşmalarını
Dr Esma Gündoğdu (Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı)
Zürfettin Hacıoğlu (Başkan Türkleri Federasyonu Başkanı)
İzzet Altuntaş (Balkan ve Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Başkan Vekili)
Korman İsmailov Bulgaristan Halk ve Özgürlükler Partisi Başkan Yardımcısı
Necdet Budak AKP Edirne milletvekili
Namık Kemal Döleneken Edirne Belediyesi Başkan Yardımcısı
Gökhan Sözer Edirne Valisi yaptılar.
I. Oturum
Prof. Dr. Ahmet Günşen (Oturum Başkanı) Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Hayriye Süleymanoğlu Yenisoy (Ankara-Türkiye)
Prof. Dr. Mustafa Mehmed (Romanya)
Doç. Dr. İbrahim Yalımov (Bulgaristan)
Sami Toraman (Batı Trakya)
II. Oturum
Doç. Dr. İbrahim Yalımov (Bulgaristan) Oturum Başkanı
Prof. Dr. Ahmet Günşen (Trakya Üniversitesi Edirne)
Doç. Dr. Fadıl Hoca (Üsküp Üniversitesi Makedonya)
Ferhat Aşıkferki (Prizren- Kosova)
Harun Bekir (Kırcaali Belediyesi Başkan Yardımcısı Bulgaristan)
Yapılan Bilgi Şöleninde bildirilerini sunmuşlardır.
Kapanış Oturumunda, Korman İsmailov (Hak ve Özgürlükler Partisi Başkan Yardımcısı), Bahri Ömer (Cebel Belediye Başkanı ve Kırcaali ili Hak ve Özgürlükler Hareketi Başkanı) ve Balkan ülkelerinde gelen katılımcılar ülkelerindeki eğitim sorunlarını dile getiren konuşmalar yaptılar.
Sonuç Bildirgesinde
Bilgi şöleninde Batı Trakya, Bulgaristan, Makedonya, Romanya ve Kosova Türklerinin ana dili eğitimi sorunları görüşülüp bilimsel anlamda tartışılmış; mevcut durumun tespiti yanında, geleceğe dönük atılması gereken adımlar ve alınması gereken tedbirler bağlamında aşağıdaki görüş ve dilekler kararlaştırıldı.
1. Bir kültür unsuru olması yanında, kültürü yapan ve nesiller boyu taşıyıp yansıtan dilin millet hayatındaki yeri ve önemi tartışılamaz. Bu anlamda Türkçe, Türk kültür ve kimliğinin yapı taşı olarak karşımıza çıkar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Atatürk’ün deyimiyle; “Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde ahlakını, ananelerini, hatıraların, menfaatlerini, elhasıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.”
Dolayısıyla, yabancı dil ve kültür coğrafyaları içinde azınlık olarak yaşayan Balkan Türklerinin tür kimlik ve kültürlerini koruyabilmeleri için, Türk kimlik ve kültürünün yapıcısı ve taşıyıcısı olan Türkçemizin ana dili eğitim ve öğretiminden asla vazgeçilemez.
2. Bu sebeple azınlık olarak yaşanılan söz konusu ülkelerde, Türklere verilen ana dili eğitimi haklarının sonuna kadar kullanılması gerekmektedir.
3. Söz konusu ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan ve hâlen yürürlükte olan ikili veya çok taraflı antlaşmalarla verilen hakların da çağın gereklerine ve insan haklarına uygun olarak daha da iyileştirilmesi konusundaki gayretler arttırılmalıdır.
4. Batı Trakya Türklerinin 1951 Türk-Yunan Kültür Anlaşması çerçevesinde 3065/1954 Sayılı Yasa gereğince her iki taraf için hazırlanan kitaplar daha çağdaş ve bilimsel ölçütlere uydurulmalıdır. Diğer Balkan Türkleri ise yaşadıkları ülkelerin müfredat programlarına tabi olduklarında, bu müfredat programlarına göre hazırlanan ders kitaplarının Türkçeye tercümesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin takipçi olması ve gerekli kontrollerin yapılması konusunda uluslar arası anlaşmaların kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirmesi beklenmektedir.
5. Ana dili eğitimin okul öncesinden başlatılarak mutlaka Türkçe yapılması; bu eğitimi verecek olan öğretmenlerin de gerekli eğitimi Türkiye’de ve diğer Balkan ülkelerindeki Türkçe eğitim verilen eğitim fakültelerinden almaları gerekmektedir.
6. Balkan ülkelerinde, Türk toplumunun kendilerine ait okul binaları olmayan yerlerde mutlaka kendilerine ait okulları inşa etmelerine imkân ve fırsat sağlanmalıdır.
7. Balkan Türklerinin Türkçe eğitim-öğretim yapan bir üniversiteye çok ihtiyaçları vardır. Bu konuda mevcut siyasi şartlar ve yasalar çerçevesinde uygun görülecek ülkelerde eğitim fakültelerini de ihtiva edecek Türkçe eğitim-öğretim yapan üniversitelerin kurulması büyük bir ihtiyacı ve boşluğu dolduracaktır.
8. Balkan Türkleri olarak, Türkiye Türkçesini kullanmak, hatta Türkiye Türkçesi ile bütünleşmek zorundayız. Bu anlamda, eğitim-öğretimden başlayarak yazılı ve görüntülü basın-yayın organlarına kadar Türkiye Türkçesi hâkim kılınmalı ve yaygınlık kazanmalıdır. Böylece, daha yüz yıl öncesine kadar Balkanlarda devlet dili olmanın yanında, prestij dili de olan Türkçe, değişen siyasi ve kültürel şartlara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bütün kurum ve kuruluşlarının da desteği alınarak, Balkanlar coğrafyasında tekrar yaygınlık ve etkinlik kazanmış olacaktır. Bu konuda her türlü çaba harcanmalıdır.
9. Balkan Türklüğünün millî kimlik ve kültürlerini yaşayabilmeleri ve koruyabilmelerinin asgari şartlarını sağlayan ana dili eğitim-öğretimini istenen düzeye getirebilmeyi amaçlayan bu tür çalıştayların, belli bir periyoda bağlanması ve en az yılda bir kez olmak üzere, Trakya Üniversitesi ve Balkan-Rumeli Türkleri Konfederasyonunun iş birliğinde Türkiye’nin değişik illeri ile değişik Balkan ülkelerinde tekrarlanarak süreklilik kazanması da son derece önem arz etmektedir.
10. Balkanlarda yaşayan ve Türk milletinin bölünmez birer parçası olan soydaşlarımıza, Türk dilinin ve kültürünün ilelebet yaşaması ve yaşatılması için, başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından çifte vatandaşlık hakkı verilmelidir.
11. Söz konusu Balkan ülkelerinde yaşayan Türklerin çocuklarını Türkçe eğitim verilen resmî devlet okullarına göndermeleri teşvik edilmeli; hiçbir sebep Türk çocuklarının ana dili eğitim-öğretiminden mahrum kalmalarına sebep teşkil etmemelidir.
12. Balkanlarda Türkçenin Eğitimi konulu çalıştayların sürdürülebilmesi için, Balkan-Rumeli Göçmenleri Konfederasyonundan iki, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsünden ve katılımcı ülkelerden birer temsilcinin seçilmesiyle daimi bir sekretaryanın kurulması uygun görülmüştür.
Prof. Dr. Mustafa Mehmed (Romanya), Prof. Dr. Hayriye Süleymanoğlu Yenisoy (Türkiye), Doç. Dr. İbrahim Yalımov (Bulgaristan), Harun Bekir (Bulgaristan), Prof. Dr. Ahmet Günsen (Türkiye), Doç. Dr. Fadıl Hoca (Makedonya), Zürfettin Hacıoğlu (Türkiye), Dr. Esma Gündoğdu (Türkiye), Ali Sami Toraman (Batı Trakya), Ferhat Aşık Ferki (Kosova) İmzalarıyla kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder