20 Ağustos 2011 Böyle Millet Yenilmez

Böyle Millet Yenilmez

Mustafa Kemal, Fethi Okyar, Salih Bozok, Kılıç Ali ile Yalova’da sohbet ederken dostlarına “Milletin, şahıslara kendini unutacak ve kendini kaptıracak kadar tutkun olması iyi netice vermez. Bunun tarihte misalleri çoktur.” demişti.

Mustafa Kemal ile bir görüşme yapan Amerikalı gazeteci Lavrence Shaw Moore, izlenimlerini şöyle aktarıyordu…

“1921 yılının Ağustos ayı içinde Ankara’ya geldiğim zaman gördüğüm durum beni şaşırttı. Şehirde tam bir savaş havası esiyordu.

Mustafa Kemal beni eski Halkevi binasında Sakarya’ya gidişinden bir önce kabul etti. Şu an görüşmenin kesin tarihi aklımda yok. Ancak 1921 Ağustos ayında, Kurban Bayramı’ndan bir gün önceydi.

Mustafa Kemal beni öncelikle oldukça resmi biçimde biraz da kuşku içinde karşıladı. Kendisine; “Yakında ülkeme mesaj göndermek istemez misiniz?” dedim.

Kaşlarını çatarak güçlü gözleriyle beni iyice süzdükten sonra cevap verdi.

“Amerikan milletinin Türkler’in bağımsızlık mücadelesine karşı ilgi duyması gerekir. Çünkü Türkiye’de bir elçiliğimiz, okullarınız ve hastaneleriniz vardır. Biz ölüm kalım savaşımına girişmiş bulunuyoruz. Ne gibi şartlar altında dövüştüğümüzü de gördünüz.”

Başkomutan Mustafa Kemal, o tarihi namazdan sonra halkın büyük gösterileri arasında Sakarya Savaşı’na hareket etti. Mustafa Kemal’in gidişinden iki gün önce Doğu’dan gelen kahraman Türk çocukları, Başkomutan önünde bir geçit töreni yapmışlardı. Bu kahramanlar, giysileri yırtık pırtık, silahları derme çatma olduğu, üstelik bir kısmının ayağında postal bile bulunmadığı halde çelik gibi inançla geçit töreni yapıyorlardı. Bu coşkulu durumu görünce kararını verdim. “Böyle bir millet yenilemez.”

Kaynaklar

• Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, AKDTYK.
• Atatürk, Söylev (Nutuk) I-II., Türk Dil Kurumu Basımevi.
• E. Behnan Şapolyo, Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, Berkalp Kitapevi.
• Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, İş Bankası Yayınları.
• S. Eriş Ülger, Özgün Belgelerle Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk