Sayfalar

18 Mart 2012 Pazar

Çanakkale Savaşları Uyumuş ve uyutulmuş bir millet Çanakkale’de Dirilişi


Türiye Cumhuriyetinin

Doğuşunun Başlangıcı

Çanakkale Savaşları


1. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri  arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale  boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya'la güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucundan iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Savaşın Çıkış Nedenleri
Osmanlı İmparatorluğu 2 Ağustos 1914 tarihinde Alman İmparatorluğu ile İttifak Devletleri safında yer almak üzere bir antlaşma imzalamıştı. Ancak bu antlaşma, savaş hazırlıkları henüz başlamadığı için gizli tutulmuştu. Osmanlı İmparatorluğu bu antlaşmanın hemen ertesinde seferberlik hazırlıklarına başlamıştı. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu, "silahlı tarafsızlığını" ilan etmiştir.
Akdeniz’de Kraliyet Donanması önünden çekilen Alman Goeben muharebe gemisi ve Breslau ağır kruvazörünin Amiral Sukon komutasında 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’a gelmeleri büyük bir gerginlik yaratmıştı, çünkü Osmanlı İmparatorluğu, BoğazlarAntlaşması gereği boğazları tüm savaş gemilerine kapalı tutmak durumundaydı. Alman Donanması’na bağlı bu gemilerin Boğazdan geçişine izin vermek savaş nedeni sayılacaktı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu, bu gemilerin Almanya’dan satın alındığını açıklayarak gerginliği ertelemiştir. Söz konusu gemiler 16 Ağustos 1914 tarihinde Yavuz ve Midilli adlarıyla Osmanlı Donanması’na katılmışlardı. Bu gemilerdeki Alman mürettebat, Osmanlı Donanması'na ait subay ve erat üniformaları giyerek gemilerdeki görevlerini sürdürmüşler, Amiral Souchon ise Osmanlı Donanması Komutanlığı’na getirilmişti. Böylece Almanya, yakın gelecekte Ruslimanlarına karşı kullanılmak için iki büyük silahını Akdeniz'den geçirerek Karadeniz'in hemen yakınına atmış olmaktadır. Bu silahlar Ekim 1914 ayında hem Rus limanlarını vurmak için, hem de Osmanlı İmparatorluğu'nu  bir oldubittiye getirerek savaşın içine çekmekte kullanılacaktır.
Batı Cephesi'nde 1914 yılının Eylül ayı sonlarında Alman orduları, açısından Batı Cephesi’ndeki savaşın kısa sürede bitmeyeceği anlamına geliyordu. Oysa Alman savaş planı (Schlieffen Planı), ilk adımda Batı Cephesi’nde kısa sürede Fransız-İngiliz kuvvetlerinin yenilgiye uğratılması, ikinci adımda ise tüm kuvvetlerin Doğu’ya kaydırılarak Rusya’nın savaş dışı bırakılması esasına dayanıyordu. Schlieffen Planındaki bu sapma ardından Almanya, önce Rusya’yı savaş dışı bırakmak, Doğu’da serbest kalan kuvvetleri ile Batı Cephesi’ne yeniden yüklenmek istemişti. Osmanlı 3. Ordusu'nun Kafkasya bölgesindeki Kasım – 1914 ayı başlarındaki taarruzları bu planın hazırlık aşamalarından biriydi.
Çanakkale Savaşları
Tarih
19 Şubat 1915 – 9 Ocak 1916
Bölge
Gelibolu Yarımadası
Sonuç
Osmanlı Devleti Kazandı

Çanakkale Savaşlarının Tarihsel Gelişimi
28 Haziran 1914
Saraybosna suikasti. Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı.
28 Temmuz 1914
Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş ilan eder.
1 Ağustos 1914
Almanya Rusya'ya harp ilan eder. Türkiye genel seferberlik ilan etti.
2 Ağustos 1914
Türk-Alman gizli ittifak anlaşmasının yapılması.
Ağustos 1914
Harbin öncesinde, donanmanın güçlendirilmesi maksadıyla İngiltere’ye sipariş edilerek yapımı tamamlanmış ve son kuruşuna kadar parası ödenmiş olan Sultan Osman ve Reşadiye isimli gemilerimize İngiltere tarafından el konulmuştu.
16 Ağustos 1914
16 Ağustos'ta İstanbul'a ulaşan Goeben ve Breslau gemileri Osmanlı Donanmasına katılarak Yavuz Sultan Selim ve Midilli isimlerini aldılar.
27 Eylül 1914
Çanakkale Boğazı'ndan bütün gemi geçişlerini yasaklaması.
29 Ekim 1914
Alman subaylar yönetimindeki Osmanlı donanmasının Rus limanlarına ve Rus donanmasına ateş açması.
1 Kasım 1914
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılması. Fransa ve İngiltere Türkiye'ye savaş açtı. Rusya Türkiye'ye savaş açtı.
3 Kasım 1914
İngiliz-Fransız donanması'nın Çanakkale'nin dış tabyaları bombalaması. Bu ilk deniz taarruzu, ilerki aylarda da tekrarlanacaktır.
2 Aralık 1914
Sarıkamış harekatının başlaması. 
13 Aralık 1914
Mesudiye Zırhlısı, İngiliz B-11 Denizaltısı'ndan atılan torpidoyla batırıldı.
3 Ocak 1915
Churchill, Çanakkale'yi abluka altında bulunduran Amiral Garden'den Boğazın yalnız denizden zorlanmasını mümkün görüp görmediğini sorar.
5 Ocak 1915
Amiral Garden'in cevabı gelir.
13 Ocak 1915
Çanakkale'yi geçme planı Amiral Garden tarafından hazırlanmış ve 13 Ocak'ta Savaş komitesi tarafından onaylanmıştı.
20 Ocak 1915
Atatürk'ün Kuruluş halinde bulunan 19. Tümen Komutanlığına (Tekirdağ) atanması. 
2 Şubat 1915
Atatürk'ün Tekirdağ'a gelişi ve 19. Tümeni kurma çalışmalarına başlaması.
19 Şubat 1915
Müttefik Donanması'nın Boğaz'ın dış tabyalarını bombalamaya başlaması.
25 Şubat 1915
Tekirdağ'daki 19. Tümen Komutanlığı'nın Maydos (Eceabat)'a nakli ve Atatürk'ün 19. Tümen Komutanlığı üzerinde olmak üzere Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürmesi.
7 - 8 Mart 1915
7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusrat mayın gemisi düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar'a mayınlarını bıraktı.
12 Mart 1915
Hamilton Fransız ve İngiliz Kara Kuvvetleri başkumandanlığına tayin edildi.
16 Mart 1915
Amiral Carden sinirleri bozulduğu için görevden ayrıldı yerine Amiral de Robeck atandı.
18 Mart 1915
Çanakkale deniz zaferlerinin kazanıldığı gün. Fransız ve İngilizler'in Çanakkale'ye yaptıkları deniz saldırısının başarısızlığı.
23 Mart 1915
Gelibolu/Çanakkale'de 5. Ordu'nun kurulması.
24-26 Mart 1915
Alman General Liman von Sanders Çanakkale’de V. Ordu komutanı oldu. Sanders'in Gelibolu'ya gelmesi, yeni savunma planı yapması, Atatürk'ün komutanı olduğu 19. Tümeni ordu ihtiyat kuvveti olarak kendine bağlaması.
18 Nisan 1915
Mustafa Kemal, 18 Nisan 1915'te Çamyayla (Bigali) köyüne gelerek köy evini Karargah yapmıştı.
22 Nisan 1915
Müttefikler'in Gelibolu'ya çıkarma yapmaları.
25 Nisan 1915
Arıburnu Zaferi kazanıldı.  İtilaf Devletleri'nin, Arıburnu'na asker çıkarmaları üzerine Mustafa Kemal'in Tümeniyle düşmanı önleyerek durdurması. İngiliz ve Fransızların Seddülbahir, Arıburnu ve Kumkale'ye asker çıkarmaları, 9 ay sürecek Çanakkale kara savaşlarının başlaması.
28 Nisan 1915
Seddülbahir'de "1. Kirte Savaşı" olarak bilinen muharebe.
1 Mayıs 1915
Fransız Joule denizaltısı mayına çarparak battı.
2 Mayıs 1915
Van'ın Rus ve Ermeniler tarafından işgali. 
6 - 8 Mayıs 1915
İkinci Kirte muharebesi.
12 Mayıs 1915
Muavenet-i Milliye torpidobotunun İngiliz Goliath zırhlısını torpilleyerek batırması, Çanakkale Muharebeleri tarihinde önemli bir yer tutar. 
19 Mayıs 1915
Liman Von Sanders’in 42 bin kişilik bir kuvvetle Arıburnu çıkarma noktasındaki Anzaklar’a yönelik başarısız saldırısı. Türkler 10 bin kayıp vererek geri çekildi. 19 Mayıs 1915 günü Çanakkale Savaşı’nın en kanlı günlerinden biri yaşanmıştır.
1 Haziran 1915
Atatürk'ün Albaylığa yükselmesi.
4 Haziran 1915
Seddülbahir'de 3. Kirte Savaşı.
Ağustos 1915
Arıburnu'nda Anzak'ların cephenin ortasından büyük taarruzu. 
8 Ağustos 1915
Atatürk'ün Anafartalar Grubu Komutanlığına getirilmesi.
9 Ağustos 1915
Birinci Anafartalar Zaferi.
10 Ağustos 1915
Conkbayırı Zaferi.
15 Ağustos 1915
Kireçtepe Muharebeleri.
21-22 Ağustos
İkinci Anafartalar Zaferi.
1 Eylül 1915
Atatürk'e, Anafartalar Grubu Komutanlığı'ndaki üstün başarılan sebebiyle "Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası" verilişi.
8 Ocak 1916
Fransız-İngiliz birliklerinin Gelibolu'dan çekilmeleri.
9 Ocak 1916
Mustafa Kemal önderliğindeki Türk Ordusu tüm cephelerde savaşı kazanmış ve 9 Ocak 1916 tarihinde İttifak Devletleri Gelibolu Yarımadası'ndan tamamen çıkartılmıştır.
14 Ocak 1916
Mustafa Kemal'in Edirne'de XVI. Kolordu Komutanlığına başlaması.
17 Ocak 1916
Atatürk'e, "Anafartalar Grubu Komutanlığı"ndaki üstün başarıları sebebiyle "Muharebe Altın Liyakat Madalyası" verilişi.

Çanakkale Savaşlarının Sonucunda ki Durum
Kopup geldiler her bir yendenSessizce çekip gittiler Çanakkale Savaşı'nda
Katılan Ülkeler
Ölü
Yaralı
Toplam
Müttefik toplamı
44 072
97 037
141 109
Birleşik krallık
21 255
52 230
73 485
Fransa (tahmini)
10 000
17 000
27 000
Avustralya
7 594
20 000
27 594
Yeni Zelanda
2 701
4 546
7 247
Hindistan
1 358
3 421
4 779
Newfoundland
49
93
142
Osmanlı Devleti
55 801
140 000
195 000
Toplam Her İki Taraf
99 893
237 0 37
336 930

Cumhuriyetimizin temel taşları,
Aziz Vatanımın ana anahtarı,
Çanakkale kahramanları,
Sizi andıkça, anladıkça, anlattıkça layık olacağız bu topraklara.

Çanakkale ve İstiklal Savaşı’na katılarak Türk milletinin vatan savunmasını verdiği dönemlerde erkek ve kadınlar kadar çok sayıda ki Çocuk Askerler'de önemli görevler üstlenerek destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergileyerek Türk tarihinde yerini aldı.
1909 ve 1914 yılında geçerli olan kanunlara göre “Askeri Mükellefiyet Kanunu” mektep öğrencileri Askerlikten Muaf idiler. Askerlikten muaf oldukları gibi “tescilli” de olabilirlerdi. Buna rağmen pek çok öğrenci bu imkânları kullanmamışlar ve gönüllü olarak Vatan Müdafaasına katılmışlardır.
Türk çocuklarının milli bir sorumluluk şuuru içinde gösterdikleri fedakârlıklar, çektiği çileler ve eziyetlerin özellikle işgal gören yörelerde, çocukların da bir destan niteliğindeki kahramanlık örnekleri sergilenmektedir.
1915 yılı Çanakkale Savaşları sırasında orduya gönüllü asker istenir. Cepheye gönüllü asker istendiği haberi, ülkemizin tüm yörelerindeki liselerinin öğrencileri arasında büyük bir heyecan ve yarışa sahne olur. Bütün gençler isimlerini listeye yazdırabilmek için geceden kuyruğa girerler. Çanakkale cephesine Öğrenciler, sporcular ve okulların müstahdemleriyle birlikte gönüllü koştular. Vatan müdafaasında hazır bulunanlar arasında Müslümanlarla birlikte Gayrimüslim ailelerin çocukları da vardı.
Cepheye koşan bu gençlerin çoğunluğunu başta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2 550 tıbbiyeli, Edirne, Konya, İzmir ilin liseleri, Galatasaray Lisesi ve diğer liselerden toplanan gençler eğitim yapma fırsatı bile bulamadan Gelibolu’ya 2 tümen halinde giden gençler bir Anzak baskını sonucu tüm gençler şehit oldu. Bu nedenle, sonraki yıl açılışta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi siyaha boyandı. Liseler ve Tıp Fakültesi 1921 yılında mezun vermediler. Ayrıca, başta İstanbul, İzmir illerimizdeki spor kulüplerinden birçok sporcu Çanakkale Savaşlarına katılıp ta gelmedi. Gelenlerde gazi olarak hayatlarını şerefle sürdürdüler.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü yapmış olduğu araştırmaların sunumlarında; Türk milletinin kadını erkeği ve çocuğuyla tek vücut olarak düşmana karşı koyarak yabancı unsurları Türk topraklarından attığını. Türk çocuğu yeri geldiğinde omzunda silahla cephede savaştığını, yeri geldi istihbarat için haber taşıdığını, yeri geldi Türk askerine mermi götürdüğünü. Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı 12 yaşındaki Nezahat onbaşının da, elinde silahı asker kıyafetiyle çeşitli muharebelere katıldığını, Ata binmesini ve silah kullanmasını çok iyi bilen bu kız çocuğu Milli Mücadele boyunca 70. Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak tam bir asker gibi, cepheden cepheye koştu. Hatta bu Alaya, o bölgede 'Kızlı Alay'dendiğini öğrenmekteyiz.
Çanakkale Savaşları’nın gizli kahramanları keskin nişancı kadınlar, Gelibolu Yarımadası’nda Mehmetçiklerin yanında düşmana karşı mücadele vermiş. Avustralyalı Piyade Er J.C. Davies’in annesine yazdığı bir mektupta Türk kadın savaşçılarından şöyle bahsediyor: “Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı, pusuda çarpışıyordu. Çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Tahminen 19–21 yaşlarında bir genç kızdı. Bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı.”
Mısır’da yayınlanan The Egyptian Gazette adlı gazetede yer alan ve bir askerin İskenderiye’den  ailesine yazdığı mektubunda, Türk kadın savaşçılardan şöyle bahsedilmektedir: 15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermilerinin yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada çarpışanların çoğu kadın ve kız.”
Yeni Zelanda’dan savaşmak için gelen Otago Birliği’ne mensup bir asker ise keskin nişancı bir Türk savaşçısını yakalamak için operasyon düzenlediklerini, yakalanan kişinin kadın olduğunu gördüklerinde çok şaşırdıklarını söyledi.
 Savaşın Sonuçları Neler Getirdi
Çanakkale Savaşı, özellikle de Avustralya ve Yeni Zelanda'yı etkilemiştir. Bu savaştan önce bu iki ülkenin vatandaşları Britanya İmparatorluğu'nun yenilmez üstünlüğünden emindiler ve böyle bir imparatorluğun onları askeri seferlere çağrısından büyük onur duymuşlardı.[39] Bir propaganda posterinde yer alan Anzak üniforması giymiş bir çocuğun "Baba, Büyük Savaş'ta sen ne yaptın?" sorusu onları şüphesiz etkilemiştir. Ancak Çanakkale Savaşı onların bu büyük güvenini derinden sarsmıştır. Anzaklar için Çanakkale Savaşı'nın önemi çok büyüktür, Çanakkale'den ayrılan Anzaklar savaşın başka cephelerinde savaşmaya gönderilmişler ve gittikleri her yeri Çanakkale'de yaşadıklarıyla karşılaştırmışlardır. Ülkelerine döndüklerinde kahraman gibi saygı görmüşler ve gözlerindeki Britanya İmparatorluğu'nun sonsuz gücü büyük bir yara almıştır. 1 Ocak 1901'de Avustralya Federasyonu kurulmuş, Avustralyalılar on yıllık bir süreçte seçme ve seçilme ile temsil edilme haklarını elde etmişlerdir. Böylece Britanya İmparatorluğu'nun altında bir Avustralya Devleti doğmuştur. Günümüz Avustralya tarihi böyle anlatsa da bu ülkenin gerçek psikolojik bağımsızlığı Gelibolu olarak görülür.  Her yıl çıkarmanın yıldönümü olarak 25 Nisan'da Anzak Günü adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün Avustralya ile Yeni Zelanda'da ulusal tatildir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 Anzak Kutlamaları sebebiyle gönderdiği mesaj ülkeler arası dostluğu pekiştirmiştir:
"Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Çanakkale Savaşı dönemini, cephe ve cephe gerisini, karşı cephelerle birlikte ele alan “Diriliş” kitabıyla ilgili söyleşi yapan, Selda Güneysu’ya Yazar Turgut Özakman, kitabında;
“Şimdi. Uyumuş ve uyutulmuş bir millet Çanakkale’de diriliyor. Biz ölü değildik ama uyumuştuk, yeniden doğduk. Ne zaman yeniden doğduk. Balkan Savaşı ile Çanakkale Savaşı arasında geçen o bir buçuk, İki yıl arasında. Nasıl olmuştu da bozguna uğramış bir ordu, Çanakkale’de destanlar yazmıştı. Cephe gerisinde yalnız yiğitçe dövüşen askerler yoktu, kahraman, özgürlükçü, çağdaş kadınlar da vardı. İşte ben bu kitapta bunları anlatmaya çalıştım. Zafere susamış halkın, adım adım mutluluğa ulaşmasını, emperyalizmi yeniyor olmasını anlattım. Bugüne dek Batı karşısında ezik durmuş bir halkın, inanılmaz dirilişini anlattım. Ve öyle bir diriliş ki bu, halka yeniden güven veriyor. Bu özgüven sayesinde Türk halkı Milli Mücadele’yi kazanıyor. Tarihte Çanakkale Savaşı’nı kazanamamış olsaydık, ne olurdu düşünmek dahi istemiyorum. Çanakkale, kenetlenmenin, birlik olmanın öyküsüdür. Halka, “Kenetlenirsek emperyalizmi yeneriz” dedirten bir savaştır. O yüzden ki tarih içinde önemi büyüktür. Bu hayret verisi bir olaydır.” söyleriyle tanımlıyor.
Eğer dünyada emperyalizm varsa savaşlar da olur. Türkler hiçbir zaman emperyalist bir millet olmadık. Osmanlı İmparatorluğu, 600 yılık döneminde Viyana’ya kadar gitti. Ama emperyalist değildi. Sömüren bir imparatorluk değildi. Tam tersi olan bir imparatorluktu. Son zamanlarında da sömürülen bir imparatorluk oldu. Bu nedenledir ki tarih sahnesinden silindi.
Peki, ne yapılabilir?
O zaman akıllı, uyanık ve tetikte olacağız. En önemlisi de tarih bileceğiz. Tarihin tekerrürünü engellemek adına tarih bileceğiz. Çünkü tarihi bilirsek milletçe daha kolay kenetleniriz.

Kaynaklar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder