Türiye Cumhuriyetinin
Doğuşunun Başlangıcı
Çanakkale Savaşları
1. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara
muharebeleridir. İtilaf Devletleri;
Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya'la güvenli bir tarımsal ve askeri
ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak
Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'na
girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda
kalmışlardır. Savaş sonucundan iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Savaşın Çıkış Nedenleri
Osmanlı
İmparatorluğu 2 Ağustos 1914 tarihinde Alman İmparatorluğu ile İttifak Devletleri safında yer almak üzere bir antlaşma imzalamıştı.
Ancak bu antlaşma, savaş hazırlıkları henüz başlamadığı için gizli tutulmuştu.
Osmanlı İmparatorluğu bu antlaşmanın hemen ertesinde seferberlik hazırlıklarına
başlamıştı. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu, "silahlı
tarafsızlığını" ilan etmiştir.
Akdeniz’de Kraliyet Donanması önünden çekilen Alman Goeben muharebe
gemisi ve Breslau ağır
kruvazörünin Amiral Sukon komutasında 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı’nı
geçerek İstanbul’a gelmeleri büyük bir gerginlik yaratmıştı, çünkü Osmanlı
İmparatorluğu, BoğazlarAntlaşması gereği boğazları tüm savaş gemilerine kapalı tutmak
durumundaydı. Alman Donanması’na bağlı bu gemilerin Boğazdan geçişine izin
vermek savaş nedeni sayılacaktı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu, bu gemilerin
Almanya’dan satın alındığını açıklayarak gerginliği ertelemiştir. Söz konusu
gemiler 16 Ağustos 1914 tarihinde Yavuz ve Midilli adlarıyla
Osmanlı Donanması’na katılmışlardı. Bu gemilerdeki Alman mürettebat, Osmanlı Donanması'na ait subay ve erat üniformaları giyerek gemilerdeki
görevlerini sürdürmüşler, Amiral Souchon ise
Osmanlı Donanması Komutanlığı’na getirilmişti. Böylece Almanya, yakın gelecekte Ruslimanlarına karşı
kullanılmak için iki büyük silahını Akdeniz'den geçirerek Karadeniz'in hemen
yakınına atmış olmaktadır. Bu silahlar Ekim 1914 ayında hem Rus limanlarını
vurmak için, hem de Osmanlı İmparatorluğu'nu bir oldubittiye getirerek savaşın içine çekmekte
kullanılacaktır.
Batı Cephesi'nde 1914 yılının
Eylül ayı sonlarında Alman orduları, açısından Batı Cephesi’ndeki savaşın kısa
sürede bitmeyeceği anlamına geliyordu. Oysa Alman savaş planı (Schlieffen Planı), ilk adımda Batı Cephesi’nde kısa sürede
Fransız-İngiliz kuvvetlerinin yenilgiye uğratılması, ikinci adımda ise tüm
kuvvetlerin Doğu’ya kaydırılarak Rusya’nın savaş dışı bırakılması esasına
dayanıyordu. Schlieffen Planındaki bu sapma ardından Almanya, önce Rusya’yı
savaş dışı bırakmak, Doğu’da serbest kalan kuvvetleri ile Batı Cephesi’ne
yeniden yüklenmek istemişti. Osmanlı 3. Ordusu'nun Kafkasya bölgesindeki
Kasım – 1914 ayı başlarındaki taarruzları bu planın hazırlık aşamalarından
biriydi.
Çanakkale Savaşları
Tarih
|
19 Şubat 1915 – 9 Ocak 1916
|
Bölge
|
Gelibolu Yarımadası
|
Sonuç
|
Osmanlı Devleti Kazandı
|
Çanakkale Savaşlarının Tarihsel
Gelişimi
28 Haziran 1914
|
Saraybosna suikasti. Birinci Dünya Savaşı'nın
başlangıcı.
|
28 Temmuz 1914
|
Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş ilan
eder.
|
1 Ağustos 1914
|
Almanya Rusya'ya harp ilan eder. Türkiye genel
seferberlik ilan etti.
|
2 Ağustos 1914
|
Türk-Alman gizli ittifak anlaşmasının yapılması.
|
3 Ağustos 1914
|
Harbin öncesinde, donanmanın güçlendirilmesi maksadıyla İngiltere’ye
sipariş edilerek yapımı tamamlanmış ve son kuruşuna kadar parası ödenmiş olan
Sultan Osman ve Reşadiye isimli gemilerimize İngiltere tarafından el
konulmuştu.
|
16 Ağustos 1914
|
16 Ağustos'ta İstanbul'a ulaşan Goeben ve Breslau gemileri
Osmanlı Donanmasına katılarak Yavuz Sultan Selim ve Midilli isimlerini
aldılar.
|
27 Eylül 1914
|
Çanakkale Boğazı'ndan bütün gemi geçişlerini
yasaklaması.
|
29 Ekim 1914
|
Alman subaylar yönetimindeki Osmanlı donanmasının Rus
limanlarına ve Rus donanmasına ateş açması.
|
1 Kasım 1914
|
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılması. Fransa ve İngiltere
Türkiye'ye savaş açtı. Rusya Türkiye'ye savaş açtı.
|
3 Kasım 1914
|
İngiliz-Fransız donanması'nın Çanakkale'nin dış tabyaları
bombalaması. Bu ilk deniz taarruzu, ilerki
aylarda da tekrarlanacaktır.
|
2 Aralık 1914
|
Sarıkamış harekatının başlaması.
|
13 Aralık 1914
|
Mesudiye Zırhlısı, İngiliz B-11 Denizaltısı'ndan atılan torpidoyla
batırıldı.
|
3 Ocak 1915
|
Churchill, Çanakkale'yi abluka altında bulunduran Amiral Garden'den
Boğazın yalnız denizden zorlanmasını mümkün görüp görmediğini sorar.
|
5 Ocak 1915
|
Amiral Garden'in cevabı gelir.
|
13 Ocak 1915
|
Çanakkale'yi geçme planı Amiral Garden tarafından hazırlanmış ve 13
Ocak'ta Savaş komitesi tarafından onaylanmıştı.
|
20 Ocak 1915
|
Atatürk'ün Kuruluş halinde bulunan 19. Tümen Komutanlığına (Tekirdağ)
atanması.
|
2 Şubat 1915
|
Atatürk'ün Tekirdağ'a gelişi ve 19. Tümeni
kurma çalışmalarına başlaması.
|
19 Şubat 1915
|
Müttefik Donanması'nın Boğaz'ın dış tabyalarını bombalamaya
başlaması.
|
25 Şubat 1915
|
Tekirdağ'daki 19. Tümen Komutanlığı'nın Maydos
(Eceabat)'a nakli ve Atatürk'ün 19. Tümen Komutanlığı üzerinde olmak üzere
Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürmesi.
|
7 - 8 Mart 1915
|
7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusrat mayın gemisi düşman gemilerinin
projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar'a mayınlarını
bıraktı.
|
12 Mart 1915
|
Hamilton Fransız ve İngiliz Kara Kuvvetleri
başkumandanlığına tayin edildi.
|
16 Mart 1915
|
Amiral Carden sinirleri bozulduğu için görevden
ayrıldı yerine Amiral de Robeck atandı.
|
18 Mart 1915
|
Çanakkale deniz zaferlerinin kazanıldığı gün. Fransız ve İngilizler'in Çanakkale'ye yaptıkları deniz saldırısının
başarısızlığı.
|
23 Mart 1915
|
Gelibolu/Çanakkale'de 5. Ordu'nun kurulması.
|
24-26 Mart 1915
|
Alman General Liman von Sanders Çanakkale’de V. Ordu komutanı oldu. Sanders'in
Gelibolu'ya gelmesi, yeni savunma planı yapması, Atatürk'ün komutanı olduğu
19. Tümeni ordu ihtiyat kuvveti olarak kendine bağlaması.
|
18 Nisan 1915
|
Mustafa Kemal, 18 Nisan 1915'te Çamyayla (Bigali) köyüne gelerek köy
evini Karargah yapmıştı.
|
22 Nisan 1915
|
Müttefikler'in Gelibolu'ya çıkarma yapmaları.
|
25 Nisan 1915
|
Arıburnu Zaferi kazanıldı. İtilaf Devletleri'nin, Arıburnu'na
asker çıkarmaları üzerine Mustafa Kemal'in Tümeniyle düşmanı önleyerek
durdurması. İngiliz ve Fransızların Seddülbahir, Arıburnu ve Kumkale'ye
asker çıkarmaları, 9 ay sürecek Çanakkale kara savaşlarının başlaması.
|
28 Nisan 1915
|
Seddülbahir'de "1. Kirte Savaşı" olarak bilinen
muharebe.
|
1 Mayıs 1915
|
Fransız Joule denizaltısı mayına çarparak battı.
|
2 Mayıs 1915
|
Van'ın Rus ve Ermeniler tarafından işgali.
|
6 - 8 Mayıs 1915
|
İkinci Kirte muharebesi.
|
12 Mayıs 1915
|
Muavenet-i Milliye torpidobotunun İngiliz Goliath zırhlısını
torpilleyerek batırması, Çanakkale Muharebeleri tarihinde önemli bir yer
tutar.
|
19 Mayıs 1915
|
Liman Von Sanders’in 42 bin kişilik bir kuvvetle Arıburnu çıkarma noktasındaki
Anzaklar’a yönelik başarısız saldırısı. Türkler 10 bin kayıp vererek geri
çekildi. 19 Mayıs 1915 günü Çanakkale Savaşı’nın en kanlı günlerinden biri
yaşanmıştır.
|
1 Haziran 1915
|
Atatürk'ün Albaylığa yükselmesi.
|
4 Haziran 1915
|
Seddülbahir'de 3. Kirte Savaşı.
|
6 Ağustos 1915
|
Arıburnu'nda Anzak'ların cephenin ortasından büyük taarruzu.
|
8 Ağustos 1915
|
Atatürk'ün Anafartalar Grubu
Komutanlığına getirilmesi.
|
9 Ağustos 1915
|
Birinci Anafartalar Zaferi.
|
10 Ağustos 1915
|
Conkbayırı Zaferi.
|
15 Ağustos 1915
|
Kireçtepe Muharebeleri.
|
21-22 Ağustos
|
İkinci Anafartalar Zaferi.
|
1 Eylül 1915
|
Atatürk'e, Anafartalar Grubu Komutanlığı'ndaki
üstün başarılan sebebiyle "Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası"
verilişi.
|
8 Ocak 1916
|
Fransız-İngiliz birliklerinin Gelibolu'dan çekilmeleri.
|
9 Ocak 1916
|
Mustafa Kemal önderliğindeki Türk Ordusu tüm cephelerde savaşı kazanmış
ve 9 Ocak 1916 tarihinde İttifak Devletleri Gelibolu Yarımadası'ndan tamamen
çıkartılmıştır.
|
14 Ocak 1916
|
Mustafa Kemal'in Edirne'de XVI. Kolordu Komutanlığına başlaması.
|
17 Ocak 1916
|
Atatürk'e, "Anafartalar Grubu
Komutanlığı"ndaki üstün başarıları sebebiyle "Muharebe Altın
Liyakat Madalyası" verilişi.
|
Çanakkale Savaşlarının Sonucunda ki
Durum
Kopup geldiler her bir yendenSessizce çekip
gittiler Çanakkale Savaşı'nda
|
|||
Katılan Ülkeler
|
Ölü
|
Yaralı
|
Toplam
|
Müttefik toplamı
|
44 072
|
97 037
|
141 109
|
Birleşik krallık
|
21 255
|
52 230
|
73 485
|
Fransa (tahmini)
|
10 000
|
17 000
|
27 000
|
Avustralya
|
7 594
|
20 000
|
27 594
|
Yeni Zelanda
|
2 701
|
4 546
|
7 247
|
Hindistan
|
1 358
|
3 421
|
4 779
|
Newfoundland
|
49
|
93
|
142
|
Osmanlı Devleti
|
55 801
|
140 000
|
195 000
|
Toplam Her İki Taraf
|
99 893
|
237 0 37
|
336 930
|
Cumhuriyetimizin temel taşları,
Aziz Vatanımın ana anahtarı,
Çanakkale kahramanları,
Sizi andıkça, anladıkça, anlattıkça layık olacağız bu
topraklara.
Çanakkale ve İstiklal Savaşı’na katılarak
Türk milletinin vatan savunmasını verdiği dönemlerde erkek ve kadınlar kadar
çok sayıda ki Çocuk Askerler'de
önemli görevler üstlenerek destan niteliğinde kahramanlık örnekleri
sergileyerek Türk tarihinde yerini aldı.
1909 ve 1914 yılında geçerli olan kanunlara göre “Askeri Mükellefiyet Kanunu” mektep öğrencileri Askerlikten Muaf idiler. Askerlikten muaf oldukları
gibi “tescilli” de
olabilirlerdi. Buna rağmen pek çok öğrenci bu imkânları kullanmamışlar ve gönüllü olarak Vatan
Müdafaasına katılmışlardır.
Türk çocuklarının milli bir sorumluluk şuuru içinde
gösterdikleri fedakârlıklar, çektiği çileler ve eziyetlerin özellikle işgal
gören yörelerde, çocukların da bir destan niteliğindeki kahramanlık örnekleri
sergilenmektedir.
1915 yılı Çanakkale Savaşları sırasında orduya gönüllü asker istenir.
Cepheye gönüllü asker istendiği haberi, ülkemizin tüm yörelerindeki liselerinin
öğrencileri arasında büyük bir heyecan ve yarışa sahne olur. Bütün gençler
isimlerini listeye yazdırabilmek için geceden kuyruğa girerler. Çanakkale
cephesine Öğrenciler, sporcular ve okulların müstahdemleriyle birlikte gönüllü
koştular. Vatan müdafaasında hazır bulunanlar arasında Müslümanlarla birlikte Gayrimüslim ailelerin çocukları da vardı.
Cepheye koşan bu gençlerin çoğunluğunu başta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden
2 550 tıbbiyeli, Edirne, Konya,
İzmir ilin liseleri, Galatasaray Lisesi ve diğer liselerden toplanan gençler eğitim
yapma fırsatı bile bulamadan Gelibolu’ya 2 tümen halinde giden gençler bir
Anzak baskını sonucu tüm gençler şehit oldu. Bu nedenle, sonraki yıl açılışta
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi siyaha boyandı. Liseler ve Tıp Fakültesi
1921 yılında mezun vermediler. Ayrıca, başta İstanbul, İzmir illerimizdeki spor
kulüplerinden birçok sporcu Çanakkale Savaşlarına katılıp ta gelmedi.
Gelenlerde gazi olarak hayatlarını şerefle sürdürdüler.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü yapmış olduğu araştırmaların
sunumlarında; Türk milletinin
kadını erkeği ve çocuğuyla tek vücut olarak düşmana karşı koyarak yabancı
unsurları Türk topraklarından attığını. Türk çocuğu yeri geldiğinde omzunda
silahla cephede savaştığını, yeri geldi istihbarat için haber taşıdığını, yeri
geldi Türk askerine mermi götürdüğünü. Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı
12 yaşındaki Nezahat onbaşının da, elinde silahı asker kıyafetiyle çeşitli
muharebelere katıldığını, Ata binmesini ve silah kullanmasını çok iyi bilen bu
kız çocuğu Milli Mücadele boyunca 70. Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak tam
bir asker gibi, cepheden cepheye koştu. Hatta bu Alaya, o bölgede 'Kızlı Alay'dendiğini
öğrenmekteyiz.
Çanakkale Savaşları’nın gizli kahramanları keskin nişancı kadınlar, Gelibolu
Yarımadası’nda Mehmetçiklerin yanında düşmana karşı mücadele vermiş.
Avustralyalı Piyade Er J.C. Davies’in annesine yazdığı bir mektupta Türk kadın
savaşçılarından şöyle bahsediyor: “Benim
de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı, pusuda
çarpışıyordu. Çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı
tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Tahminen
19–21 yaşlarında bir genç kızdı. Bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı.”
Mısır’da yayınlanan The Egyptian Gazette adlı gazetede
yer alan ve bir askerin İskenderiye’den ailesine yazdığı mektubunda, Türk
kadın savaşçılardan şöyle bahsedilmektedir: “15
Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık. Şarapnel parçaları, makineli tüfek
mermilerinin yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların
ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada
çarpışanların çoğu kadın ve kız.”
Yeni Zelanda’dan savaşmak için gelen Otago Birliği’ne
mensup bir asker ise keskin nişancı bir Türk savaşçısını yakalamak için
operasyon düzenlediklerini, yakalanan kişinin kadın olduğunu gördüklerinde çok
şaşırdıklarını söyledi.
Savaşın Sonuçları Neler Getirdi
Çanakkale Savaşı, özellikle de Avustralya ve Yeni Zelanda'yı
etkilemiştir. Bu savaştan önce bu iki ülkenin vatandaşları Britanya İmparatorluğu'nun
yenilmez üstünlüğünden emindiler ve böyle bir imparatorluğun onları askeri
seferlere çağrısından büyük onur duymuşlardı.[39] Bir propaganda posterinde yer alan Anzak
üniforması giymiş bir çocuğun "Baba, Büyük Savaş'ta sen ne yaptın?"
sorusu onları şüphesiz etkilemiştir. Ancak Çanakkale Savaşı onların bu büyük
güvenini derinden sarsmıştır. Anzaklar için Çanakkale Savaşı'nın önemi çok büyüktür,
Çanakkale'den ayrılan Anzaklar savaşın başka cephelerinde savaşmaya
gönderilmişler ve gittikleri her yeri Çanakkale'de yaşadıklarıyla
karşılaştırmışlardır. Ülkelerine döndüklerinde kahraman gibi saygı görmüşler ve
gözlerindeki Britanya İmparatorluğu'nun sonsuz gücü büyük bir yara almıştır. 1
Ocak 1901'de Avustralya Federasyonu kurulmuş, Avustralyalılar on yıllık bir
süreçte seçme ve seçilme ile temsil edilme haklarını elde etmişlerdir. Böylece
Britanya İmparatorluğu'nun altında bir Avustralya Devleti doğmuştur. Günümüz
Avustralya tarihi böyle anlatsa da bu ülkenin gerçek psikolojik bağımsızlığı
Gelibolu olarak görülür. Her yıl çıkarmanın yıldönümü olarak 25
Nisan'da Anzak Günü adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün Avustralya ile
Yeni Zelanda'da ulusal tatildir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934
Anzak Kutlamaları sebebiyle gönderdiği mesaj ülkeler arası dostluğu
pekiştirmiştir:
"Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken
kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde
uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan
evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız
bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat
uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim
evlatlarımız olmuşlardır."
Çanakkale Savaşı dönemini, cephe ve
cephe gerisini, karşı cephelerle birlikte ele alan “Diriliş” kitabıyla ilgili söyleşi yapan, Selda Güneysu’ya Yazar Turgut Özakman, kitabında;
“Şimdi. Uyumuş ve uyutulmuş bir millet Çanakkale’de
diriliyor. Biz ölü değildik ama uyumuştuk, yeniden doğduk. Ne zaman yeniden
doğduk. Balkan Savaşı ile Çanakkale Savaşı arasında geçen o bir buçuk, İki yıl
arasında. Nasıl olmuştu da bozguna uğramış bir ordu, Çanakkale’de destanlar
yazmıştı. Cephe gerisinde yalnız yiğitçe dövüşen askerler yoktu, kahraman,
özgürlükçü, çağdaş kadınlar da vardı. İşte ben bu kitapta bunları anlatmaya
çalıştım. Zafere susamış halkın, adım adım mutluluğa ulaşmasını, emperyalizmi
yeniyor olmasını anlattım. Bugüne dek Batı karşısında ezik durmuş bir halkın,
inanılmaz dirilişini anlattım. Ve öyle bir diriliş ki bu, halka yeniden güven
veriyor. Bu özgüven sayesinde Türk halkı Milli Mücadele’yi kazanıyor. Tarihte
Çanakkale Savaşı’nı kazanamamış olsaydık, ne olurdu düşünmek dahi istemiyorum.
Çanakkale, kenetlenmenin, birlik olmanın öyküsüdür. Halka, “Kenetlenirsek
emperyalizmi yeneriz” dedirten bir savaştır. O yüzden ki tarih içinde önemi
büyüktür. Bu hayret verisi bir olaydır.” söyleriyle
tanımlıyor.
Eğer dünyada emperyalizm varsa savaşlar da olur. Türkler
hiçbir zaman emperyalist bir millet olmadık. Osmanlı İmparatorluğu, 600 yılık
döneminde Viyana’ya kadar gitti. Ama emperyalist değildi. Sömüren bir
imparatorluk değildi. Tam tersi olan bir imparatorluktu. Son zamanlarında da
sömürülen bir imparatorluk oldu. Bu nedenledir ki tarih sahnesinden silindi.
Peki, ne yapılabilir?
O zaman akıllı, uyanık ve tetikte olacağız. En önemlisi
de tarih bileceğiz. Tarihin tekerrürünü engellemek adına tarih bileceğiz. Çünkü
tarihi bilirsek milletçe daha kolay kenetleniriz.
Kaynaklar
- · www.bibilgi.com/Çanakkale-Savaşı/ Çanakkale Savaşı hakkında bilgi]
- ·1915 Çanakkale Savaşı - İbrahim Artuç - Kastaş Yayınevi. Sf. 15
- · Çanakkale Savaşı Üzerine Bir İnceleme-Selahattin Çetiner. Sh: 30
- · www.duryolcu.com
- · Geoben ve Breslau Olayı
- ·George ve Bahriye Nazırı Churchill ortak fikri benimsedi
- · "Savaş Panormaları - Çanakkale Savaşı (1915)". 17 Temmuz 2010 tarihinde erişilmiştir.
- ·Selda Güneysu, Cumhuriyet Gazetesi-Ankara, 08.03.2008, s.4
- · "http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87anakkale_Sava%C5%9Flar%C4%B1"'dan alındı
- ·http://www.canakkale1915.com/sehitsayisi.htm
- ·http://www.ozgurdunya.net/mezun_veremeyen_3_lise_ve_tip_fakultesi-t12372.html?s=c3c6d0fa1c08562bffd32f058d2373c1&
- ·Burhan Aytekin, Yeniden Doğuşun Öyküsü Çanakkale Savaşları, Edirne Yenigün Gazetesi 19 Mart 2008,s.13.
- ·http://burhanaytekin.blogspot.com/2010/11/yeniden-dogusun-oykusu-canakkale.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder