Sayfalar

2 Haziran 2012 Cumartesi

Yurt Dışında Yaşayan Türklerin Buluşması ve Bulgaristan'da ki Türk Adları


Ankara’da Büyük Buluşma
“Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması”
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın oluşturduğu Sivil Toplum Kuruluşları’nın Temsilcileri 7-8 Haziran 2012’de Ankara’da bir araya geliyor. Toplantıya, Avrupa’dan Amerika’ya, Avustralya’dan Kanada’ya kadar 17 ülkeden 500 temsilcinin katılması beklenmektedir.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından organize edilen toplantıya Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ile Bülent Arınç’ın yanısıra, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru katılacak. Başbakan Yardımcıları ve Bakanlar, katılımcılara kendi konuları ile ilgili bilgi verecekler.
Toplantıda yurtdışında yaşayan vatandaşların temsilcilerinin beklenti ve sorunları tespit edilerek ilgili birimlerin bu sorunlar için çalışma başlatmaları sağlanacaktır.
Yerli ve yabancı Basın kuruluşlarının büyük ilgi göstermesi beklenen toplantı 8 Haziran Cuma akşamı sona erecektir.
T.C. Başbakanlık
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
Basın Müşavirliği
Kaynak http://www.kircaalihaber.com/?pid=3&id_news=8847

HÖH Partisi,
Türkçe Yer Adlarının Değiştirilmesine
Karşı Çıktı
Hak ve Özgürlükler Hareketi /HÖH-DPS/ adına Parlamenter Grubu Başkan Yardımcısı Lütfi Mestan bugün Parlamento’da okuduğu bir deklarasyonla partinin Bulgaristan’da Türkçe kökenli adların Bulgarca değiştirilmesi sürecine karşı olduğunu ilan etti. Bu defa iktidardaki GERB partisi, muhalif partinin pozisyonunu destekledi ve bizzat Başbakan Boyko Borisov’un böyle bir ad değişimi yapılmamasına dair emir verdiği bildirildi.
İki hafta önce GERB partili Belediye Başkanı İvan Totev’in teklifiyle Meclis Kurulu, Plovdiv şehrinde Cuma Caminin yanında bulunan Cuma Meydanının /Cumayata/ adını Rimski Ploştad /Roma Stadyumu/ olarak değiştirmişti. Daha sonra Varna Belediyesinde yaklaşık 200 coğrafi yapının Türkçe, Yunanca ve Arapça adlarının değiştirilmesi düşünüldüğü ortaya çıkmıştı. Burgas bölgesinde de aynı şekilde 350 yer adlarının değiştirilmesi daha geçen yıl gündeme gelmişti.
Mart ayında aşırı ırkçı Ataka partisi lideri Volen Siderov ise, ülkedeki tüm Türkçe adlı yerlere ve yerleşim yerlerine Bulgarca ad verilmesini önermişti. Siderov, Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’e Bulgaristan’da en yüksek Musala Tepesinin adının değiştirilmesini ısrar etmişti.
Fakat bugün HÖH Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Mestan özel bir deklarasyonla partinin buna karşı bir pozisyonda olduğunu bildirdi. Sayın Mestan, “HÖH Parlamenter Grubu, son zamanlarda coğrafi yapı, kasaba semti, doğa ve kültürel yerlerin adlarının değiştirilmesine kesinlikle karşı olduğunu ifade etmektedir. Çünkü esasında bu tavır dilin doğal gelişimine karşı siyasi bir müdahaledir ve Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan’ın çok kültürlü toplumunda etnik hoşgörünün bozulmasına neden olacaktır. Çağdaş devletler çok kültürlüdür. Yoksa Bulgaristan tek kültürlü müdür?” diye kaydetti.
Mestan tarihte geriye dönerek Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin de Bulgar kökenli bir kelime olduğunu, fakat Macarların bu adı değiştirmediklerini örnek verdi. HÖH Kırcaali milletvekili, “Bu bir nevi yeni bir Bulgarlaştırma sürecidir, fakat bu defa insan adlarına yönelik değil, yapı adlarına yönelik yapılmaktadır.
Cumayata, Hayin Boğazı, Kabakum, Pazarcık gibi sokak, park, yer, şehir adları halka aittir. Plovdiv’te Cuma Meydanına Rimski Stadyum, Varna’da Kabakum’a Golemiya Pyasık adı verilmesi, Bulgaristan’da etnik grupların ayrılmasını amaçlayan sonucu düşünülmemiş, kaba, kabul edilemez siyasi bir müdahaledir” diye sözlerine ekledi.
Mestan’ın ifadesine göre gelecek nesiller de aşk görüşmelerini Rimski Ploştad’da değil de, Cuma Meydanında yapmaya devam edecekler, daha az vatansever olduklarından değil, çünkü dil kültürel hafızanın tanrıçasıdır.
Lütfi Mestan, Bulgar milli mutfağında ilginç adları olan kebapçe, sarmi, kırnaçe, bürek, kapama, güveç, patlacan gibi bazı yemekleri hatırlatarak, dilin her hangi birinin talimatı üzere gelişmediğini, o yüzden siyasi müdahalenin saçmalık olduğunu belirtti. Sayın Mestan, neden sadece Türkçe adların değiştirildiğini sordu. Milletvekili, yabancı kökenli olduklarını göz önüne getirerek, “Rabaciev, Rasate, Sider gibi isimler kulağınıza nasıl geliyor!?” diye Parlamentodaki meslektaşlarına sordu.
Ataka lideri hemen tepki vererek, Bulgar olan her şeye karşı bir nefret dili konuşulduğunu söyledi. HÖH Milletvekili Ünal Lütfi, “Aslında nefret dili asıl Volen Siderov tarafından konuşuluyor. Etnik grupların birbirine karşı tahrik edilmesi hiçbir şeye çare değil, Avrupa’da böyle hareket edilmiyor” diye Siderov’a cevap verdi.
Tarım ve Gıda Bakanı Miroslav Naydenov Parlamento kürsüsünden, “GERB HÖH partisinin Türkçe yer adlarının değiştirilmesine karşı deklarasyonunu destekliyor” dedi. Naydenov, “Hükümet olsun, GERB partisi olsun sokak, meydan ve tarihi kültürel yerlerin adlarının değiştirilmesine kesinlikle karşıdır. Tarihi hafızanın olduğu gibi korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bizzat Başbakan Boyko Borisov Meclis Kurulunda yer alan GERB partisi temsilcilerine bu tür girişimlere karşı hoşgörülü davranmamalarına dair talimat verdi. Borisov’un Varna Belediye Başkanı ve Meclis Kurulu Başkanı ile bu konuda yaptığı görüşmeye ben de şahit oldum” diye açıkladı.
Kaynak Kırcaali Haber http://www.kircaalihaber.com/?pid=3&id_news=8846

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder