Sayfalar

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Doğu Rodoplarda Balkan Savaşlarında şehit Düşenler

Balkan Savaşı Şehitlerimiz
Balkan Harbi, Doğu Rodop halkının yaşamında derin izler bırakmıştır. Çekilen facialar dilden dile geçerek günümüze kadar ulaştı. Tarih sayfalarını doldurdu.
Balkan Savaşı’nın 100. yıldönümünde duygulanmamak elde değil. Savaş savaştır. Savaş alanlarında kan dökülmemesi mümkün değil. Osmanlı, Balkan savaşını kaybettikten sonra, Kırcaali’deki Müfrezesi, güneye doğru çekilmiştir. Kırcaali 21 Ekim 1912 y. Bulgaristan’a dahil olunmuş. Ancak, Savaşın bitmesinden sonra masum yerli Türk halkına karşı, Bulgar ordusu ve çetecilerin silah kaldırması, köylerin yağmalanması akıl almaz bir durumdur.
Benim köyüm Kırcaali ili Ardino /Eğridere/ belediyesinin Brezen /Halaçdere/ köyünde de bu tür olaylar olmuş. Askere karşı ellerinde beyaz, teslim bayrağı ile, kuşağında tütün tabakası ve çakmaktan başka hiç bir şeyi olmayan köydeşlerim şehit edilmişler, saklananlar bulunup, kaçanlar tutulup kurşuna dizilmiş.
Bundan iki yıl önce şehitlerin torunları ve torunlarının torunları araştırma yapıp, bilinenlerin adlarını anıt taşına yazdırmışlar. Taş, köy camiinin duvarında bulunmaktadır. Gelen geçen ruhlarına Fatiha okuyup, onları sık sık anıyor. Ben de köyüme her gidişimde onları anıyor, ruhlarının şad, mekânlarının cennet olmasına, nur içinde yatmalarını Yüce Allah’tan talep ediyor, duamı okuyorum. Onlarla ayrı ayrı hayalen konuşuyorum.
Anıt taşı Halaçdere’li Savaş Şehitleri, diye adlandırılmış. Orada ve ona ek olarak konulan taşta 14 şehit ismi yazılı. Bence onların sayısı birkaç kez daha fazla. Çokları unutulmuş. Mezarları kaybolmuş. Bunların 13. Balkan muharebesinde şehit edilmiş.
  • Onlardan ilki, Ali Karadayı. Mezarı Çukur’da. Orada yan yana iki mezar varmış. Diğeri kimin olduğu bilinmiyor. Rahmetli Durmuş ve halen hayatta olan Niyazı ağaların dedesi. Bilgi Niyazi ağadan alınma.
  • İkincisi Ali İsa. Mezarının nerede olduğu tam bilinmiyor. Tahmin edildiğine göre Çukur’da, Ali Karadayı’ın mezarı yanında. Bilgi Seyidahmet ağanın oğlu İsmet’ en alınma.
  • Üçüncüsu Celil Karadayı. O, Ali Karadayı’nın oğlu. Mezarı Yukarı Tarla deresinde. Orası şimdi baraj. 14 yaşında kurşunlanmış. . Orada mezarlar gene iki. Öbür mezar kimin olduğu bilinmiyor. Fakat Celil’in akranı olduğuna inanılıyor. Bilgi, Durmuş ağanın oğlu Necattin’ den alınma.
  • Dördüncüsü Ferhat Ferhatoğlu. Mezarı Halaçdere – Çamdere yolunun sağında. Mümin Ferhat, Celil Ferhat ve Ahmet Ferhat’ların evlerinin altında. Bilgi torunu Mümin Ferhat’tan alınma.
  • Beşincisi Hafuz Yakup Mehmet. Mezarı Kırbaşlar mahallesinden Hafız Ahmet amcanın evi altında, erik ağaçları arasında. Kırbaşlarlı Yusufun dedesi. Evinde Kur’an-ı Kerim okurken şehit edilmiş. Bilgi, 90 yaşındaki Halil ağadan alınma.
  • Altıncısı Hacı Osman. Mezarı Mümin Konyalı’nın mezarı yanında. Emin ve Vasviye’lerin dedesi. Bilgi halen Bursa da oturan 97 yaşındaki Nebibe Haliloğlu’ndan alınma.
  • Yedincisi İsa İsa. Mezarının tam yeri meçhul. Tahmin edildiğine göre Çamalan deresinde. Rahmetli Seyitahmet ağanın dedesi.
  • Sekizincisi İbrahim Çavuş – mezarı taşlı. Emiroğullar mahallesi mescidi yanında. Rahmetli Hasan ağanın dedesi. Bilgi köy imamı Ahmet Osman’dan alınma.
  • Dokuzuncusu Kırbaşın Nuri ve kardeşi Ramadan. Kırbaşlar mahallesinden Kasım ağaların dedesi. İki kardeş aynı mezara defnedilmiş. Yeri Gran altında. Bilgi halen Bursa da oturan 97 yaşındaki Nebibe Haliloğlu’ndan alınma.
  • Onuncusu Mümün Konyalı. Mezarı, Ferhat Ferhatoğlu’nun mezarı yanında. Saatçi Şaban ağanın babası. Bilgi – Şaban ağanın kızı Macide’ den alınma.
  • Onbirincisi Mümün Çavuş. Apti ve Salimehmet ağaların dedesi. Balkan Harbinde Edirne cephesinde şehit düşmüş. Bilgi torunu Apti ağanın oğlu Abdullah’ tan alınma.
  • Onikincisi Topal Mümün. Karamehmetlerin en büyük ağaları. Mezarı Mümün Konyalı’nın mezarı yanında. Bilgi halen Bursa da oturan 97 yaşındaki Nebibe Haliloğlu’ndan alınma.
Evini barkını bırakarak faciadan kaçan bizim taraflılar Batı Trakya’da – İskeçe, Drama, Gümülcine, Kavala ve başka yerlerdeki soydaşlarına sığınmak amacıyla yollara dökülmüş, genci, yaşlısı ve arkalarında çocuklu anneler. Fakat ardı sıra 14 Kasım Drama’nın, 19 Kasım Dedeağaç’ın, 20 Kasım İskeçe’nin ve tam bir ay sonra 21 Kasım 1912 tarihinde Gümülcine’nin de işgal edilmesiyle karamsarlığa düşüp, geri dönmüşler.
On yılar boyunca çok sular bulanıp durulmuş. Savaş hayaletlerini unutup, arkalayıp hoşgörümüze sığınarak, 21. Yüzyılda Balkanlarda aydın geleceğimizi hedefleyip, dostça, kardeşçe el ele vererek çalışma zamanı şimdi. Arzumuz bu. Emelimiz bu olmalı. Yaratılanı, yaratandan ötürü sevmeliyiz, efendim.
14.08.2012 http://www.rubasam.com/NewsDetail.Asp?NewsID=1175&Title=Balkan-Savaşı-Şehitlerimiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder