Egemen
Aydoğdu
BAL 11. Grup
5. hafta maçında Edirnespor GK Arnavutköy Belediyespor ile karşılaştı. Hafta
içinde BAL takımları ile ilgili haber yapan bazı internet siteleri bu maç için
Arnavutköy takımını favori olarak gösteriyorlardı. Ancak beklenenin aksine
galibiyeti kaçıran Edirnespor GK oldu.
Maçın
başında iki takımın da kazanma isteğinde oldukları görülüyordu. İlk dakikalarda
Arnavutköy hem kenarlardan hem de ortadan gol girişimlerinde bulunmaya çalışan
bir görüntü verdi. Edirnespor GK ise daha çok göbekten hücum etme
düşüncesindeydi. Edirne ekibi ilk haftalardaki stoperlerin arkalarına top
sektirmesi sorununu büyük oranda çözünce, Arnavutköy özellikle 7 numaralı
oyuncusu Ahmet ile kenarlardan hücum etmek durumunda kaldı. 35. dakikada
Edirnespor GK oyuncusu Ferhat çift sarı karttan kırmızı kart görünce bu
dakikaya kadar dengeli giden oyun Arnavutköy lehine döner düşüncesine kapıldık.
Ancak 10 kişi kalmasına rağmen Edirne ekibi mücadeleyi bırakmadı. Forvette Ali
Rıza çoğunlukla yalnız kalsa da oyuncular defans ve orta saha direncini
koruyarak rakibine gol atma imkanı sağlamadı, devre 0-0 berabere tamamlandı.
İkinci
devrede tribünde “10 kişi oynamak yenilgiyi getirecek” düşüncesi hakim olsa da
Edirnespor GK mücadeleyi bırakmadı. 60. dakikada kazandığı penaltı vuruşunu
Samet gole çevirebilseydi 3 puan kesinlikle Edirne ekibinin olurdu. Bu maçın
hakkı Edirnespor GK galibiyetiydi.
Geçtiğimiz
hafta oynanan Babaeski maçında da takım skor olarak geriye düşmüş, buna rağmen
mücadeleyi sonuna kadar bırakmamıştı. Bu maçta ise eksik kalmalarına rağmen
mücadeleye devam ettiler. Takım bu yönüyle başarılı. Ancak üst sıraları
hedefleyen bir ekipseniz mücadelenin yanına skor üretebilme becerisini de
eklemeniz şart. Defans ve orta saha savunma anlamında haftalar geçtikçe daha
uyumlu hale geliyor. Hücumda ise forvet oyuncularının yalnız kalması sorunu
devam ediyor.
Son dört
maçın tamamında Edirnespor GK penaltı vuruşu kazandı. Sadece bu istatistik bile
takımın geriye düşse de mücadeleyi bırakmadığını gösteriyor. Takım daha
organize hücum etmeli. Skor üretme şansını sadece futbolcuların ceza sahasına
bireysel olarak girmelerine bırakmak yeterli olmuyor.
Velimeşe ile
oynanan maçta da sık gördüğümüz bir sorun bugün gene tekrarlandı. Kaleci Ufuk
topu oyuna sokarken çok top kaybı yapıyor. Velimeşe maçında rüzgâr sert esiyor
diyerek görmezden geldik. Ancak bugün o kadar sert bir rüzgâr yoktu. Sadece 2.
devrede bile kalecinin oyuna soktuğu toplardan dördünün orta saha çizgisi
hizasında taca çıktığını saydım. Bu kadar top kaybı çok fazla, Ufuk bu konuya
dikkat etmeli.
Arnavutköy
ekibi hakkında konuşmadan olmaz. Bu takımı takip edenler oturmuş bir ekip
olduklarını, şampiyonluğu hedeflediklerini söylüyorlardı ancak bizim
izlediğimiz maçta öyle bir görüntü vermediler. Özellikle 22 numaralı Recep
Serkan isimli oyuncularının ne yaptığını anlamak mümkün değil. Uzun boyu ile
hava toplarında etkili desem değil, üstelik de çok ağır. Arnavutköy teknik direktörü
bu oyuncuya 90 dakika nasıl sabretti anlayabilmiş değilim. Kanatlardan Ahmet
ile gol bulmayı hedefliyorlar, bunun dışında şampiyonluğa oynayacak bir takım
görüntüsünü kesinlikle vermediler.
Maça asıl
damga vuran olay son dakikalarda bazı taraftarların teknik direktörü istifaya
davet eden protestoları oldu. Başkan Şükrü Atamgüç protestoların geldiği
tribüne giderek taraftarlarla görüştü. Bu sırada bazı hoş olmayan eylem ve
söylemlere tanık olduk. Bu olayın tarafları kendilerine göre haklı nedenlerinin
olduğunu ifade ediyorlar ancak küfür ve şiddet kullanırsanız haklıyken haksız
duruma düşersiniz. Bu durum hem taraftar hem de yöneticiler için geçerli.
Özellikle kulüp başkanının ceketinin yırtılması inanılır gibi değil.
Bu sorunun
aşılması için yapılacak tek şey açık konuşmak. Kulüp hakkında duyduklarımızın
çoğu asılsız çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz hafta transferin son gününde dört tane
bomba transfer yapıldığı duyumu gibi. “Kim söylüyor bunu” diye sorduğumuzda “ x
yönetici, y kişiye söylemiş” yanıtını alıyoruz. Bir yönetici olaylar sırasında
“gecemizi gündüzümüze katıyoruz, ailemize zaman ayıramıyoruz, bu protestoyu hak
etmiyoruz” diyerek sitem etti. Haklı olabilir ancak spor kulübü yönetmek sosyal
bir iştir. Yönetim taraftarla iletişim kurmak zorunda. Kulüp için
yaptıklarınızı herkesin göreceği şekilde paylaşırsanız sizi protesto edenler
bir kez daha düşünürler. Doğru bilgiyi paylaşmazsanız bu boşluğu fısıltı
gazetesi doldurur, hatta kötü niyeti olan bazı kişilere fırsat doğabilir. Rakip
takımlar maç öncesinde rakip hakkında, sonrasında ise maç hakkında sosyal medya
yoluyla bilgi verip camialarını aydınlatıyorlar. Kombine kartı satın alan kişi
ve sivil toplum örgütlerini duyurarak daha fazla destek almaya çabalıyorlar.
Edirnespor
GK önümüzdeki haftayı maç yapmadan geçirecek. Bu bir haftalık arada diliyoruz
ki Edirne futbol camiası 20 yıldır şampiyon olamadığı, yıllardır amatörde
oynadığı gerçeğini idrak ederek birlik beraberlik içinde hedefe yürümenin
adımlarını atar.
http://www.sporextra.net/
Paylaşımınız için teşekkürler
YanıtlaSil