Ünlü Gazeteci,
Canlı Aksiyon Adamı,
Yetenekli
İdareci
Ahmet Re'fet Rodoplu
Seçkin Türk gazetecisi Altan Deliorman’ın
“Mustafa Kemal Balkanlar’da” başlıklı kitabını okurken biz Rodopluları yakından
ilgilendiren enteresan bir olaya rastladım:
Balkan savaşları içinde (1912-1913) Ardino
(Eğri Dere) de müftü bulunan Hasan Vehbi Rodoplu adında bir hoca, Osmanlı
ordusuna yardım etmek için halktan altın para toplar. Bir heybenin iki gözüne
yerleştirdiği 30 kilo altını sırtlıyarak Gümülcine’deki Osmanlı Başkonsolosluğuna
götürür. Fakat et kafalı konsolos bu altınları kabul etmez.
-Doğu Rodoplar artık Bulgaristan’dır ve
Sofya’daki Osmanlı Elçiliğine bağlıdır, der ve altınları oraya götürülmelerini
tavsiye eder.
Böyle karşılamadan büyük hayal kırkılığına
uğrayan müftü efendi asıl niyetinden ve kararından vazgeçmez. Gümülcine’den ter
pülçek içinde dönerek sırtındaki haybeyi katırına yükletir, gecelikle keçi
patekalarından tutar Sofya’nın yolunu. Dağdan tepeden yürüyerek bir haftada
başkente varır ve Osmanlı Sefareti’ni bulur. Altınları tam Sefir Beye (Fethi
Okyar) teslim ederken odaya genç, güzel sarışın bir Osmanlı zabiti (subay)
girer. Sefir bey kendisine olayı anlatır. Bu zabit, sefarette askeri ateşe
olarak çalışan kolağası (yarbay, pod polkovnik) Mustafa Kemal’dir. Olayı
anlayınca kolağasının gözleri yaşarır.
-Böyle evlâtlara sahip bir milletin arkası hiç
bir zaman yere gelmez, der.
Altan Deliorman’dan bu bilgiyi edindikten
sonra iz sürmeye başladım. Hasan Vehbi Hoca’nın kimliğini araştırmaya başladım.
Ne yazık ki, Eğri Dere’de, Kırcaali’de, Svilengrad’ta, Kırklareli’nde kendisini
tanıyanlar bu dünyayı çoktan terketmişlerdi. Bazı yazılı kaynaklarda Hasan
Vehbi Efendi’nin 1913 yılında Gümülcine’de kurulan Batı Trakya Federal Türk
Cumhuriyeti’nin, Rodoplar Kesimi Başkanı, Kırklareli Müftülüğünden emekli eiken
1956 yılında yine burada ölüp toprağa verildiğini okudum.
Ancak bu iz sürme hepten boşuna gitmedi. Bir
laf vardır, babasını ararken oğlunu buldum, derler. Benim işim de öyle oldu.
Sofya Ulusal Kütüphanesi’nin Şarkiyat bölümünde eski Türkçe gazeteleri
karıştırırken 1930-lu yıllarda çeşitli gazetelerde Kırcaali Türk Ruştiyesi
öğretmeni Re’fet Rodoplu, Kırcaali Türk Ruştiyesi Müdürü Re’fet Rodoplu
imzalarına rastlıyordum. Rodoplu soyadına bakılırsa bu aktif gazetecinin bizim
taraflardan olacağı kanaatine vardım. Acaba kimdir filân derken bu zatın o ünlü
müftünün büyük oğlu olduğunu öğrendim. Çok iyi bir rastlantı.
Ahmet Re’fet Rodoplu Kimdir?
1922 yılında Razgrat’ta çıkartılmaya başlanan
daha sonra Sofya’ya taşınan ve başkentte 1927 yılına kadar yayın hayatına devam
eden “Deliorman” gazetesini karıştırırken sık sık rastladığım Re’fet Rodoplu
imzası dikkatimi çekti. Rodoplu soyadı ilgimi uyandırdı.
"Deliorman" gazetesi çıkmaz olunca
bu imzanın 1925 yılında gene Sofya'da çıkmaya başlayan "Dostluk"
gazetesine geçtiğini görüyoruz. Daha sonraları Re'fet Rodoplu 1928 - 1934
yılları arasında Vidin, Varna, Kırcaali'de yaınlanan "Turan"
gazetesine geçiyor. Vidin'de çıkarılan "İstikbal" (1931 - 1932), Plovdiv'te
yayınlanan "Rodop" (1929 - 1934), "Özdilek" gazeteleri
Re'fet Rodoplu'nun derin anlam taşıyan ilgine fikir yazılarına sayfalarını
açıyorlar. Yazılar, Rodoplu'nun büyük bir gazeteci, eğitmen, derin fikir adamı
olduğunu gösteriyorlar. Her halde İstanbul medreselerinde beş on yıl okumuş bir
bilgin olsa gerek, dedim. Geçen asrın 30-lu yıllarında en itibarlı
gazetecilerden birisi haline gelen, üç-beş gazetede aynı zamanda yazan Re'fet
Rodoplu'nun kimliği ile ilgilendim. Yaptığım araştırmalar karşıma gerçek
değerli, eğitimi kıt, fakat çok okumakla kendisini yetiştirmiş, idealist, ülkücü
bir fikir adamı çıkardı. '
Re'fet Rodoplu Eğridereli. Hem de içinden.
Burada doğmuş 1901 ama, Mustafa Paşa (Svilengrad) kasabasında büyümüş. Çünkü
babası, ateşin milliyetçi, ilerici din adamı Hasan Vehbi Efendi XX. asrın
başlarında bu şehirde Osmanlı ilçe müftüsüdür. Asıl adı Ahmet olan (Re'fet
takma gazeteci adıdır ve merhamet, acımak, yüce anlamlarını ifade eder).
Rodoplu ilkokulu Mustafa Paşa'da bitirmiş, ortaokulu artık Bulgaristan'a geçmiş
olan Eğridere'de ikmal etmiştir. Bu okulun medrese mi, yoksa rüştiye mi olduğu
bilinmiyor. Herhalde o yıllar da açılan özel Türk rüştiyesi olsa gerek.
Idadiyeyl (lise) de Plovdiv'te bitirdiğini yazıyor gazeteler. Plovdiv'te
okuması artık Birinci Dünya Savaşı yıllarına rast geliyor. Bu yüzden yüksek
tahsiline devam edemiyor. 18 yaşındaki genç iş hayatına atılmak zorunda
kalıyor.
Burada şu ayrıntıya dikkatinizi çekmek
isterim. Ahmet Rodoplu'nun Plovdiv'te idadiye bitirmesi çok önemli bir
meseledir, Kaynaklar bu idadiyeniıf herhangi yabancı bir kolej (Fransız,
İngiliz, Alman koleji) olduğunu belirtmediklerine göre, demek o düz lisede
okumuştur. 1915 - 1918 yıllarında Plovdiv'te Osmanlı idadiyesi bulunmadığına
gore, Rodoplu Bulgar lisesi bitirmiştir. Dolayısı ile Eğridere'den Bulgar
Lisesi bitiren ilk Türk gencidir. Bu yüzden cebinde Bulgar diploması ile
(ozamanlarda bu lise herhangi bir fakülteye denktir) hayata atılan Rodoplu'yu
1919 yılında Kırcaali'deki özel Türk rüştiyesinde ders verirken görüyoruz. Bu
okulda öğretmen ve müdür olarak 15 yıl çalışan Re'fet Rodoplu bizim dağlarda
yüzlerce ilk okul öğretmeni yetiştirmiştir. Ozamanlarda rüştiye tahsilli
öğretmenler sadece en büyük ilokullarda bulunuyordu. Ahmet Re'fet Rodoplu'nun
gazeteciliğe merak sarıp yazı yazmaya başlamasu, Kırcaaali rüştiyesinde
öğretmenliği ve müdürlüğü sırasına rast gelmektedir. Birçok yazısının altında
Re'fet Rodoplu - Kırcaali Türk rüştiyesi öğretmeni veya müdürü tamamlamasının
bulunması da bunu göstermektedir.
Ahmet Re'fet Rodoplu'nun Bulgaristan Türk
eğitim ve kültürüne, hele de Rodop Türklerine hizmeti sadece eğitim ve
gazetecilik alanında değildir. Türkler arasında ulusal bilinci oluşturup
şekillendirmek, kemalistlerin Türkiye'de hayatın her sahasında yaptıkları
reformların Bulgaristan Türkleri arasında da uygulanmasını sağlamak için
kurulan birçok toplumsal teşkilatta sorumlu görevler yüklenmiş ve aktif olarak
çalışmıştır. Örneğin Bulgaristan'daki Türk ahalisinin eğitim ve kültür
hayatında önemli rol oymyan "Muallim-i İslâmiye" (Türk Öğretmenler
Birliği), gençlik ve spor cemiyeti "Turan" teşkilatında kurucu üye
olarak sorumlu görevlerde bulunmuştur. Eğridere'de "Turan"
cemiyetinin başkanlığını yapmış, teşkilâtın Rodoplar'da yaygınlaşmasına,
şubelerinin artmasına gecesini gündüzüne katarak çalışmıştır. Ancak Rodoplunun
dağlıların eğitim ve kültürünü yükseltmek suretiyle ulusal bilincini geliştirme
çalışmaları, Bulgar Emniyetinin dikkatinden kaçmamıştır. Onun kemalistliği
Bulgar şovenlerinin hoşuna gitmemiştir. Bu yüzden 1933 yılında çok sevdiği öğretmenlikten
çıkarılmıştır. Gözüdönük Bulgar ırkçıları bununla da yetinmeyerek Trakya-
Makedonya Komitası örgütü bu kahramanı idam etme kararı almıştır. Bu durumda
Rodoplu canını kurtarmak, davasına Anavatan topraklarında devam etmek için
Türkiye'ye sığınmak mecburiyetinde kalmıştır.
Ahmet Re'fet Rodoplu'nun çok taraflı
yeteneği, bitmez tükenmez enerjisi, Türkiye'de daha da gelişmiş ve bol meyveler
vermiştir. Kırklareli, Babaeski, Lüleburgaz yörelerinde bucak müdürlüğü,
tahrirat kâtipliği, kaymakam vekilliği, belediye başkam yardımcılığı yapmıştır.
Bütün bu idari mevkilere rağmen Rodoplu, daha Bulgaristan'da başladığı
gazeteciliği de bir tarafa atmamıştır. 1930 yılında Ahmet Gültekin (Arda),
Mustafa Uguz Peltek ve Terziköylü Hasanoğlu Mustafa ile birlikte Kırcaali'de
çıkarmaya başladığı "Özdilek" gazetesini Lüleburgaz'a taşıdı. Bu
gazeteyi bir süre hem tek başına çıkardı ve hem de onlarca Doğu Trkya
gazetesinde okkalı yazılar yazdı. Bu gazetelerin listeleri sayfalara sığmaz,
işte beşi-onu: Milli Gazete (Edirne), Trakya'da Yeşiyurt (Kırklareli), Edirne
Postası (Edirne), Yeni İman (Tekirdağ), Batı Trakya (İstanbul), Önder (Keşan),
Babaeski (Babaeski), Hür Fikir (Lüleburgaz), Yeni Fikir (Kırklareli), Ulus
(Ankara), Vize Postası (Vize), Anayurt (Ankara), Birlik (Edirne), Tekirdağ
(Tekirdağ), Kolay İlân (İstanbul) gazete ve dergilerinde sık sık Re'fet Rodoplu
imzasını bulmak mümkündür. Rodoplu'nun Bulgaristan Türk basınında yazdığı
yazıların ana konusu azınlık hakları, Türk okulları, kültürü meselesi idi.
Türkiyedeki gazeteciliğinin ana konusu ise Bulgaristan Türklerinin durumu oldu.
Rodoplu'nun "Deliorman", "Dostluk", "Turan",
"Rodop", "İstikbal", "Özdilek" gazetelerinde
yazdığı yazılar toplansa ciltlere sığmaz. Türkiye'de yazdıkları ise koskoca bir
kitap dizisini besleyecek kadar çoktur.
Anavatanda 33 yıl Türk kültürüne hizmet eden
Ahmet Re'fet Rodoplu 1970 yılında yerleştiği İstanbul'da (Bakırköy) Bulgaristan
Türklerine, göçmenlerine yardım cemiyetlerinde, derneklerinde çalışmıştır.
Rodop - Tuna Türkleri Kültür ve Dayanışma Demeğinin onursal başkanlığını
yapmıştır. Bundan başka Mustafa Kemal Derneği Büyük Devrim Konseyinde, Halk
Evleri Derneği Atatürk Enstitüsünde, Türk Basın Birliğinde aktif çalışmalarda
ve değerli katkılarda bulunmuştur. Onun Türkiye'de Esperanto dilinin gelişip
yaygınlaşmasında büyük hizmetleri vardır.
Türk ulusuna gazeteci, yazar, idareci ve
toplumcu olarak 59 yıl hizmet vermiş olan Ahmet Re'fet Rodoplu 10 Nisan 1984
tarihinde Çapa hastahanesinde hayata gözlerini yummuştur. Gömütü Kozlu
mezarlığındadır. Nur içinde yatsın.
Kaynak 21 Şubat 2012 http://www.kircaalihaber.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder