Sayfalar

24 Şubat 2012 Cuma

Yunanistan Millet Gazetesi'nin bir alıntı


Karganın Kılavuzluk Dönemi Bitmiştir

 Prof. Dr. Osman Eskicioğlu

Batılılar bu Rönesans medeniyetini kurarken, kitapları olan Tevrat ve İncil’e dayanmadılar. Çünkü onların kitaplarının yürürlülük dönemi bitmişti. Allah'ın tabiat kanunları bulunup insanların faydasına sunulunca ve geceler gündüz olunca kilise mensupları karşı çıksa da millet senin sözüne mi, benim gözüme mi dedi. Tabi böylece Hıristiyanlık ve kilise mensupları mabede hapsedildi.
Ama araştıranlara bir kılavuz gerekli, insana mutlaka bir delilin bulunması zaruridir. Dinin bıraktığı bu boşluğu hemen hayvanlar özellikle arılar ve karıncalar gibi toplum hayatı yaşayan varlıklar doldurdu.
Artık iktisatçılar, sosyologlar ve sosyal bilimciler, ellerinde bir kitap olmadığı için insan hareket ve davranışlarını hayvanları örnek olarak yorumlamaya başladılar ve insan hareket ve davranışlarıyla hayvanların hareket ve davranışlarını karşılaştırıp mukayese etmeye başladılar. Ben bunları kendim uydurmuyorum. Hemen itiraz edecek münkirler için kaynak veriyorum, hem batıdan bir kaynak, buyrun bakınız; Gaetan Pırou, “Umumi İktisada Giriş” (Tercüme: Turhan Feyzioğlu) s, 73.
Onun için batının dinden ayırdığı sosyal bilmlerin yani bugün terim, tarif ve tasnifleri eskimiş olan sosyal bilimlerin kaynağı hayvanlardır. Daha doğrusu sosyal bilimcilerin temelde kılavuzu kargadır. Kılavuzu karga olanların durumunu görüyorsunuz, insan hayvan bitki ve cansız varlıkları mahvettiler, tahrip ettiler. Zaten bu düşünceler onların insan düşünen hayvandır, insan konuşan hayvandır ve insan ekonomik bir hayvandır, demelerinden onların hayvansal bir düşündükleri ve hayvanlar gibi hareket ettikleri ortadadır.
Sevgili kardeşlerim, hayvan, taş, toprak devri yani yontma taş devri bitmiştir. Bunun en güzel delili, Obama’nın başkanlığa seçilmesidir. Bu, “Ey insanlar, beyazlar ABD yi çıkmaz sokağa soktu, tüm dünyayı yaşanmaz hale getirdi, artık bu dönem bitti, siyahların yasak olan hakkı hayat tanınmayan siyahların dönemine ihtiyaç ve hatta zaruret var” demektir. Yalnız bunu anlamak için hak ile batılı, insanla hayvan farkını, din ile bilimin aynı şeyler olmadığını bilmek gerekir.
Değerli Müslümanlar, bilim ve teknoloji ile din ve diyanetin arası çok açıldığı için, halbuki bunlar bir insanın iki ayağı gibi olması gerekirken kimisi tek ayaklı olmuş, kimisinin de bir ayağı bir karış iken diğer ayağı 5 karış olmuştur. Böylece hayat artık durmak üzeredir, hayat çok pahalı, hayat acımasız, hayat zor ve hayat sıkıntılıdır. Ama hayat durmaz bir nehir gibi akar.
İşte bugün din çağı ve din dönemi başlamıştır. Din denilince de dünyada yeniden bir medeniyet ortaya koyacak, din, ilim, ekonomi ve idarede yeni bir düzenleme getirecek, tüm dinlere ve tüm insanlara uygun ve faydalı bir proje ve program sunacak, benim inancıma göre sadece ve sadece İslam vardır. Onun için bilhassa diyanet ve ilahiyat mensuplarının bugün böyle bir projeyi özellikle sosyoloji ile ekonomiyi yeniden yapılandıran bir programı insanlığa sunmaları boyunlarının borcudur.
Allah bu yolda çalışanların yardımcısı olsun.
23 Şubat 2012 http://milletgazetesi.gr/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder