Sayfalar

6 Eylül 2012 Perşembe

Bulgaristan'da Türk Dizileri İlgi artıkca Bulgaristan Yönetmenleride Dizi Yapımına Başlıyorlar

Bulgaristan'da Türk Dizilerine İlgi Artıkca

Bulgaristan Yönetmenleride

Dizi Yapımına Başlıyorlar

Bulgar yönetmen Sofia Popgançeva: "Bulgar halkı 'eski düşmanımızın' bize ne kadar benzediğini, yakın olduğunu Türk dizileri sayesinde gördü"
Bulgar yapımcı Mitovski ve yönetmen Popgançeva, Osmanlı'nın son döneminde yaşanan gerçek bir aşk hikayesinin filmini çekerek, ülkesindeki Türk algısını değiştirmeye hazırlanıyor.
Bulgaristan ve Türk kültür bakanlıkları arasında imzalanan ortak film yapım anlaşması için geldikleri İstanbul'da AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Dimitar Mitovski ve Zornitsa Sofia Popgançeva, Bulgaristan'da Türk dizilerinin gösterilmesiyle, ülkesindeki Türk imajının olumlu yönde değiştiğini, çekecekleri yeni filmle de bunu bir ileri boyuta taşıyacaklarını kaydetti.
Bulgaristan'ın en büyük yapım şirketlerinden Camera'nın sahibi Mitovski ile bu ülkede gişe rekorları kıran "Mars'lı Mila" (2004) filminin yönetmeni Popgançeva yeni bir projede biraraya geldi.
Daha önce büyük başarılara imza atan ikili, bu kez Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde yaşanan bir aşk hikayesini konu eden film projeleri için iddialılar. Mitovski ve Popgantcheva, yeni filmlerinin, ülkelerindeki Türk algısını tamamen değiştireceğini söylüyorlar.
Türk dizileri beğenilince, Bulgarlar da dizi çekmeye başlamış
Bulgaristan'da Türk dizileri furyasının Gümüş ve Yaprak Dökümü başladığını, bugün bu ülkede 10 kadar Türk dizisinin yayınlandığını belirten Mitovski, "Türk dizilerinin kazandığı başarıyı gören TV kanalları bizden yerli diziler üretmemizi istedi. Gizli Görev adlı dizim bu yıl 3. sezonuna giriyor. Büyük başarı kazandı. Amerikan Lionsgate şirketi ABD için dağıtım haklarını satın aldı. Bulgaristan'ın yurt dışına sattığı ilk TV dizisi oldu" dedi. Mitovski, Cam Saray adlı ikinci dizisini de bir Türk televizyon kanalının satın aldığını belirterek, dizinin yakında Türkiye'de gösterileceğini söyledi.
Diziler Türk imajını değiştirdi
Bulgaristan'da Türk dizilerinin sosyal etkileri olduğunu belirten yönetmen Popgantcheva da, "Bulgar halkı 'eski düşmanımızın' bize ne kadar benzediğini, yakın olduğunu Türk dizileri sayesinde gördü. Ataerkil yapı, aile değerlerimiz, geleneklerimiz çok benziyor. İnsanlar 'Bu biziz, aynıyız' demeye başladı. Bu, ortak geçmişimizi, yeni bir anlayışa varacak şekilde sindirmemiz için bir ilk adım oldu" dedi.
Kendilerinin de iki ülkenin halklarının, ama özellikle de Bulgar halkının Türkiye'yle ortak geçmişi yeni bir şekilde görmesini sağlayacak bir film projeleri olduğunu anlatan Popgantcheva, "Bulgaristan'da Türkleri düşman göstermek yakın zamana dek bir devlet politikasıydı. Bu algıyı değiştirmek büyük bir iş. Türk dizileri bu yönde ilk adımı teşkil etti. Biz şimdi, çekeceğimiz bir filmle, Türk tabusunu yıkacak daha büyük ikinci adımı atmaya hazırlanıyoruz" diye konuştu.
Bulgar çeteci ile Türk komutanın aşkı
Bulgaristan'da Osmanlı'nın son dönemiyle ilgili bugüne kadar binlerce film çekildiğini, bunlarda Bulgar halkının Osmanlı'ya karşı verdiği savaşın anlatıldığını ifade eden Popgançeva, kendilerinin bunu tersine çevirecek bir film çekeceklerini söyledi. Popgantcheva şunları kaydetti:
"Çok farklı bir film projemiz var. Adı 'Dağların Kraliçesi Roumena.' Roumena, Osmanlı'nın son döneminde yaşamış bir kadın çete şefi. Türkler'e değil, adaletsizliğe karşı savaşıyor. Dinine, ırkına bakmadan fakirin, zorda kalanın yanında yer alıyor. Bir tür kadın Robin Hood hikayesi. Sonunda da, Türkler tarafından değil, kendi çetesindeki 3 Bulgar tarafından öldürülüyor. Hikayenin diğer kahramanı da bir Türk komutan. Daha küçük bir kızken peşine düşüyor Roumena'nın. Yakalıyor, haremine alıyor ama Roumena kaçmayı başarıyor. Ancak Türk komutan onurlu bir adam, Roumena da onurlu bir kadın. Sonunda, Roumena'nın intikamını alan da Türk komutan oluyor."
Senaryonun gerçekten yaşamış bir karaktere dayandığını belirten Popgantcheva, "O döneme ait, Roumena'dan söz eden pek çok hatırat okuduk. Tarihi kişilik olarak Roumena'dan ve gerçek olaylardan ilhamla yazılmış bir senaryomuz var" dedi.
Türk ortak arıyorlar
Osmanlı'nın son döneminde Bulgarlar'ın yaygın biçimde Türkçe konuştuğunu hatırlatan Popgantcheva, "Filmin tamamı ya da büyük kısmı Türkçe çekilebilir" bilgisini verdi.
Popgançeva, filmi çekmeye hazır olduklarını ancak bir Türk yapımcıyla ortaklaşa çekmeyi tercih ettikleri için beklediklerini kaydetti.
Türkiye ile ortaklık sadece para meselesi değil 
Türkiye ve Bulgaristan'ın coğrafi olarak da, kültürel olarak da çok yakın olduğuna dikkat çeken yapımcı Dimitır Mitovski de, "Ortak çok yanımız var.. Milli karakterimiz, zevkimiz, mizacımız benziyor. Çünkü tarihimiz ortak. Türkiye'yle ortak yapımlara imza atmak bu nedenle sadece bir para meselesi değil. Hükümetlerimizin ortak yapımları kolaylaştıracak bir anlaşmaya imza atması büyük meyveler verecek. Aslında bunun bugüne dek ihmal edilmiş olması şaşırtıcı" dedi.
Mitovski, Osmanlı'nın Bulgaristan'a girdiği yıllarda geçen ve Türk padişahının beylik verdiği bir Bulgar kahramanın hikayesini anlatan bir TV dizisi projesini de hayata geçirmeye hazırlandığını söyledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder