Bulgaristan'da Türk Dizilerine İlgi Artıkca
Bulgaristan Yönetmenleride
Bulgaristan Yönetmenleride
Dizi Yapımına Başlıyorlar
Bulgar yönetmen Sofia Popgançeva: "Bulgar halkı 'eski düşmanımızın' bize ne kadar benzediğini, yakın olduğunu Türk dizileri sayesinde gördü"
Bulgar yapımcı Mitovski ve yönetmen
Popgançeva, Osmanlı'nın son döneminde yaşanan gerçek bir aşk hikayesinin filmini
çekerek, ülkesindeki Türk algısını değiştirmeye hazırlanıyor.
Bulgaristan ve Türk kültür bakanlıkları
arasında imzalanan ortak film yapım anlaşması için geldikleri İstanbul'da AA
muhabirinin sorularını yanıtlayan Dimitar Mitovski ve Zornitsa Sofia Popgançeva,
Bulgaristan'da Türk dizilerinin gösterilmesiyle, ülkesindeki Türk imajının
olumlu yönde değiştiğini, çekecekleri yeni filmle de bunu bir ileri boyuta
taşıyacaklarını kaydetti.
Bulgaristan'ın en büyük yapım
şirketlerinden Camera'nın sahibi Mitovski ile bu ülkede gişe rekorları kıran "Mars'lı Mila" (2004) filminin yönetmeni Popgançeva yeni
bir projede biraraya geldi.
Daha önce büyük başarılara imza atan
ikili, bu kez Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde yaşanan bir aşk
hikayesini konu eden film projeleri için iddialılar. Mitovski ve Popgantcheva,
yeni filmlerinin, ülkelerindeki Türk algısını tamamen değiştireceğini
söylüyorlar.
Türk dizileri beğenilince, Bulgarlar da
dizi çekmeye başlamış
Bulgaristan'da Türk dizileri furyasının
Gümüş ve Yaprak Dökümü başladığını, bugün bu ülkede 10 kadar Türk dizisinin
yayınlandığını belirten Mitovski, "Türk dizilerinin kazandığı başarıyı
gören TV kanalları bizden yerli diziler üretmemizi istedi. Gizli Görev adlı
dizim bu yıl 3. sezonuna giriyor. Büyük başarı kazandı. Amerikan Lionsgate
şirketi ABD için dağıtım haklarını satın aldı. Bulgaristan'ın yurt dışına
sattığı ilk TV dizisi oldu" dedi. Mitovski, Cam Saray adlı ikinci dizisini
de bir Türk televizyon kanalının satın aldığını belirterek, dizinin yakında
Türkiye'de gösterileceğini söyledi.
Diziler Türk imajını değiştirdi
Bulgaristan'da Türk dizilerinin sosyal
etkileri olduğunu belirten yönetmen Popgantcheva da, "Bulgar halkı 'eski
düşmanımızın' bize ne kadar benzediğini, yakın olduğunu Türk dizileri sayesinde
gördü. Ataerkil yapı, aile değerlerimiz, geleneklerimiz çok benziyor. İnsanlar
'Bu biziz, aynıyız' demeye başladı. Bu, ortak geçmişimizi, yeni bir anlayışa
varacak şekilde sindirmemiz için bir ilk adım oldu" dedi.
Kendilerinin de iki ülkenin halklarının,
ama özellikle de Bulgar halkının Türkiye'yle ortak geçmişi yeni bir şekilde
görmesini sağlayacak bir film projeleri olduğunu anlatan Popgantcheva,
"Bulgaristan'da Türkleri düşman göstermek yakın zamana dek bir devlet
politikasıydı. Bu algıyı değiştirmek büyük bir iş. Türk dizileri bu yönde ilk
adımı teşkil etti. Biz şimdi, çekeceğimiz bir filmle, Türk tabusunu yıkacak
daha büyük ikinci adımı atmaya hazırlanıyoruz" diye konuştu.
Bulgar çeteci ile Türk komutanın aşkı
Bulgaristan'da Osmanlı'nın son dönemiyle
ilgili bugüne kadar binlerce film çekildiğini, bunlarda Bulgar halkının
Osmanlı'ya karşı verdiği savaşın anlatıldığını ifade eden Popgançeva,
kendilerinin bunu tersine çevirecek bir film çekeceklerini söyledi.
Popgantcheva şunları kaydetti:
"Çok farklı bir film projemiz var. Adı 'Dağların Kraliçesi Roumena.' Roumena, Osmanlı'nın son döneminde yaşamış bir kadın çete şefi. Türkler'e değil, adaletsizliğe karşı savaşıyor. Dinine, ırkına bakmadan fakirin, zorda kalanın yanında yer alıyor. Bir tür kadın Robin Hood hikayesi. Sonunda da, Türkler tarafından değil, kendi çetesindeki 3 Bulgar tarafından öldürülüyor. Hikayenin diğer kahramanı da bir Türk komutan. Daha küçük bir kızken peşine düşüyor Roumena'nın. Yakalıyor, haremine alıyor ama Roumena kaçmayı başarıyor. Ancak Türk komutan onurlu bir adam, Roumena da onurlu bir kadın. Sonunda, Roumena'nın intikamını alan da Türk komutan oluyor."
"Çok farklı bir film projemiz var. Adı 'Dağların Kraliçesi Roumena.' Roumena, Osmanlı'nın son döneminde yaşamış bir kadın çete şefi. Türkler'e değil, adaletsizliğe karşı savaşıyor. Dinine, ırkına bakmadan fakirin, zorda kalanın yanında yer alıyor. Bir tür kadın Robin Hood hikayesi. Sonunda da, Türkler tarafından değil, kendi çetesindeki 3 Bulgar tarafından öldürülüyor. Hikayenin diğer kahramanı da bir Türk komutan. Daha küçük bir kızken peşine düşüyor Roumena'nın. Yakalıyor, haremine alıyor ama Roumena kaçmayı başarıyor. Ancak Türk komutan onurlu bir adam, Roumena da onurlu bir kadın. Sonunda, Roumena'nın intikamını alan da Türk komutan oluyor."
Senaryonun gerçekten yaşamış bir karaktere
dayandığını belirten Popgantcheva, "O döneme ait, Roumena'dan söz eden pek
çok hatırat okuduk. Tarihi kişilik olarak Roumena'dan ve gerçek olaylardan
ilhamla yazılmış bir senaryomuz var" dedi.
Türk ortak arıyorlar
Osmanlı'nın son döneminde Bulgarlar'ın
yaygın biçimde Türkçe konuştuğunu hatırlatan Popgantcheva, "Filmin tamamı
ya da büyük kısmı Türkçe çekilebilir" bilgisini verdi.
Popgançeva, filmi çekmeye hazır
olduklarını ancak bir Türk yapımcıyla ortaklaşa çekmeyi tercih ettikleri için
beklediklerini kaydetti.
Türkiye ile ortaklık sadece para meselesi
değil
Türkiye ve Bulgaristan'ın coğrafi olarak
da, kültürel olarak da çok yakın olduğuna dikkat çeken yapımcı Dimitır Mitovski
de, "Ortak çok yanımız var.. Milli karakterimiz, zevkimiz, mizacımız
benziyor. Çünkü tarihimiz ortak. Türkiye'yle ortak yapımlara imza atmak bu
nedenle sadece bir para meselesi değil. Hükümetlerimizin ortak yapımları
kolaylaştıracak bir anlaşmaya imza atması büyük meyveler verecek. Aslında bunun
bugüne dek ihmal edilmiş olması şaşırtıcı" dedi.
Mitovski, Osmanlı'nın Bulgaristan'a
girdiği yıllarda geçen ve Türk padişahının beylik verdiği bir Bulgar kahramanın
hikayesini anlatan bir TV dizisi projesini de hayata geçirmeye hazırlandığını
söyledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder