25 Ekim 2013 Cuma

Taraftar Desteği


 
Taraftar Gözüyle
Olcay Akdağ
Türkiye Basketbol Federasyonu İnternet sayfasında bir haber başlığı var… Başlığı okur okumaz içim cız etti… Haberin içeriğini okumadım, okuyamadım… Çünkü biliyorum ne yazdığını… Başantrenörümüz Sayın Cem Akdağ ve Başkan Vedat Kumuşoğlu bu aralar sık sık bu konuya değindi;
“Olin Edirne Taraftar Desteği Bekliyor”
Tüm basketbol camiasının takip ettiği bir sitede ve daha birçok mecrada bu konuya değinen açıklamalar okuyoruz…
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi, Olin Edirne’nin taraftar desteği isteyeceği…
Bu salonu dolduran bizler değil miydik her maçta coşkuyla takımını destekleyen, basketbolun seyirciyle, dolu salonlarda oynandığında çok daha güzel olduğunu tüm Türkiye’ye hatırlatan… İşler iyi de gitse, kötü de gitse oyuncularına destek veren, sevgi gösteren… En kötü sezonda bile en uzak deplasmanlara  takımının peşinden giden… Taraflı tarafsız basketbol camiasının saygısını, beğenisini kazanan… Hatta Karşıyaka taraftarından sonra, basketbolu en iyi bilen, deplasman takımlarına en zor atmosferi yaratan seyirci topluluğu olduğumuzu iddia eden, bizler değil miydik…
Sadece bizler de değil… Geçmişten bazı örneklerle hatırlayalım mı ;
“…Belki seyirci baskısı belki deplasman olması nedeniyle maça çok kötü başladık.  Sayı atamadık, 10-12 sayı gerilere düştük…”(  Trabzonspor Başantrenörü Tolga Öngören) 13/11/2011
 “…İlk devre istediklerimiz sahaya yansıtabildik. Olin Edirne’nin uzunlarıyla içerden iyi oynadığını biliyorduk ve orada önlem alabildik. İkinci yarıda da bunu yaparken, Olin Edirne iyi bir dış atış yüzdesi yakaladı. Biraz yorgunluk biraz da seyirci baskısı oyundan düşmemize neden oldu…” (Mersin Büyükşehir Belediyesi Başantrenörü Ercüment Sunter) 25/12/2011
 “…“Takımımıza muhteşem bir destek veren ve her türlü koşulda bu desteğini sürdüren büyük taraftarımıza önce bir kez daha takım adına teşekkür etmek istiyorum. Geçtiğimiz sezon vermiş olduğu destekle hem takımımızın almış olduğu başarılı sonuçlarda katkısı olan, taraftarlık adına yaptığı organizasyonlar ve basketbola kattığı renklerle tüm Türkiye’nin dikkatini üzerinde toplayan Edirneli taraftarlar bu sezon da her şart altında takımlarını desteklemeye devam etmişler ve basketbol sevdasının, gerçek taraftarlığın sadece başarılara endeksli olmadığını göstererek bir kez daha Türkiye’nin en iyi basketbol taraftarları olduğunu kanıtlamışlardır…” (Genel Koordinatör Ali Burgul) 31/01/2012
“Pınar Karşıyaka antrenörü Hakan Demir, her zaman zorlu bir deplasman olan Edirne’den galibiyetle döndükleri için mutlu olduklarını belirti. Demir, “Olin Edirne deplasmanı her zaman hem zorlu hem de basketbol atmosferi olarak çok güzel bir ortamda geçiyor…” (8 Ocak 2012 tbf.org)
 “Olin Edirne Başantrenörü Gökhan Taştimur, ‘Seyircinin coşkusunu son periyotta oyuncular da iyi kullandı ve kazanmasını bildik’ dedi.” (05 Mart 2011)
“…Basketbolun her açısından zor bir deplasman olan Edirne’de kaybettik…” (Alp Bayramoğlu – Hacettepe Ünv.) 05/02/2012
“…Olin her zaman zor bir deplasman olmuştur. Bugün de burada zor bir atmosfer vardı…” (Can Altıntığ –Tofaş)05/01/2013
“…Basketbol sevgisi odaklı gayet saf ve temiz duygularla oluşturulan bu organizasyon, taraftarı ile bir bütün olduğunu her maçta gösterdi. Misafirlerine salonu hiçbir zaman cehenneme çevirmediler ama hiçbir zamanda sahada rakiplerine istediklerini kolayca vermediler ve asla teslim olmadılar…” (NTVSpor.net yazarlarından Emre Günbay)
“…Tabi ki ligdeki en iyi taraftarlardan biri olan ve basketbolu iyi bilen Edirne seyircisi de takım için bütçe kadar önemli…”  (5 Ekim 2013 http://www.altinciadam.com)
Örnekleri  sayfalarca alt alta yazabiliriz… Hepsi aynı çerçevede verilmiş demeçler ve değerlendirmeler….
Şimdi ise Basketbol Kamuoyu “Olin Edirne Taraftar Desteği Bekliyor” haberlerini okuyor… Eminim ki şaşkınlık içinde okuyorlardır…
Son olarak da takımımızın yıldızı Darius Washington’un açıklaması geldi ;
“…Daha önce Mimar Sinan Spor Salonu’nda rakip olarak oynamadım. Ama arkadaşlarımın anlattıklarından biliyorum. Olin Edirne taraftarlarının nasıl etkili tezahüratlar yaptıklarını anlatıyorlardı. Şimdi sarı-yeşil forma altında bu tezahüratı, bu güzel ortamı ben de yaşamak istiyorum. Ben taraftarın yoğun desteğinden, salondaki ambiyanstan fazlasıyla beslenen bir oyuncuyum…”
Bu sezon Beko Basketbol Ligi’nin yıldızı olmaya aday Darius, dolu tribünler önünde oynamayı haketmiyor mu sizce de…?
Karşıyaka maçının boş tribünlerinden eleştiriler, yakınmalar da geldi kulağımıza…
Darius kendine oynuyormuş…! Francis nasıl pivotmuş…! Ribaund alamıyormuşuz…!
El insaf yahu…
Ligin en düşük bütçesiyle yola çıkılmış… Bu bilinçle, kadro oluşturulmuş… Koçun bütçe doğrultusundaki planlamasına göre hareket edilmiş… Üstelik bu haliyle de dar rotasyona rağmen, -sakatlık gibi talihsizlikler yaşanmadığı sürece- ilk beşi ve benchteki 1-2 oyuncusuyla oldukça iyi bir kadro olduğunu kabul etmek gerek…
Trabzon gibi oldukça yüksek bir bütçeyle, oldukça iyi kariyere sahip ve geniş bir oyuncu kadrosundan oluşan takımı deplasmanda yenmiş olmamız da bu gerçeğin yansıması değil mi…?
Takımın tamamen Darius’a endeksli olduğunu söylemek diğer oyuncularımıza karşı büyük bir haksızlıktır… Darius bu takımın en önemli parçası, lokomotifidir… Belki oyun sistemi de Darius’un özellikleri, yetenekleri dikkate alınarak şekillendirilmiştir… Ama unutulmamalıdır ki basketbol takım oyunudur ve bunlar tamamen Cem Akdağ’ın insiyatifindeki konulardır…
İlk iki hafta oynanan maçlara bakarsak Darius’un toplam 50 sayı ürettiğini görüyoruz.
Aliağa’dan Marshall da 50 sayı üretmiş…
Torku Konya Selçuk Üniversitesi’nden Troy Gillenwater 49 sayı atmış.
Demek ki skor yükünü paylaşacak geniş bir kadro kurmaya bütçeniz yetmiyorsa, skorer yıldız oyunculara ihtiyacınız olur…
Kaldı ki ilk iki hafta sonunda Christos Tapoutos  41 sayı, Francis de 26 sayı üretmiş…
Alamadığımız! ribauntlara da bir göz atalım ;
İki maçta biz 54 ribaunt almışız…
Aliağa 57… Konya 54… TED 67… Mersin (Samardjiski faktörüyle) 63… Uşak 58…
Ribaunt da alıyormuşuz demek ki..!
Son olarak Koçun Trabzon maçından sonraki açıklamalarında bahsettiği oyuncuların çabası, topa sahip olmak için kendilerini yerlere atmaları konusu var…
Olin Edirne iki maçta 16 top çalma ile oynamış… Üstelik yarısı da takımın en skorerleri Darius ve Tapoutos’dan gelmiş…
Buna karşılık Uşak 8 top çalabilmiş… Aliağa 9… Mersin 8…  TED 4…!
Takımın asist sayısı da Aliağa, Mersin ve Uşak’tan fazla, Konya’yla başabaş…
Bu istatistiğin lokomotifi Barış Güney…
Erol Can Çinko ve takıma sonradan katılmasına rağmen Berkay Sahillioğlu’nun da takıma ciddi katkı verdiğini görüyoruz… Özellikle Berkay’ın 7 asisti, ümit verici… Form tuttuğunda Caner Ercan ve sakatlığını atlatan Reha Öz var daha… İhtiyaç duyulduğunda devreye girip varını yoğunu ortaya koyan Kerem Hotiç de Trabzon maçının kritik bir anında attığı üçlükle “ben de varım” mesajını verdi…
Kombineler, çekiliş biletleri satıldığında ve verilen destek sözleri  yerine getirildiğinde yapılacağını duyduğumuz takviye de cabası…
Uzun lafın kısası ; mevcut şartlar altında oldukça iyi durumda bir takımımız, yetenekli oyuncularımız, çok iyi bir koçumuz var…
Onlar üzerlerine düşeni yapmak için çaba gösteriyorlar…
Biz de bize düşeni yapalım…
Sarı-yeşil kıyafetlerimiz, atkılarımız, bayraklarımızla salondaki yerimizi alalım…
Alışageldiğimiz desteği verelim…
Edirne’yi tekrar zor deplasman haline getirelim…
Bu takım bunu hakkediyor…
Büyük fedakarlıklarla yıllardır bu organizasyonun yükünü taşıyan ana sponsorumuza da hiç değilse bu kadarını borçluyuz…
Kısıtlı kaynaklar ve zorluklara rağmen bizler ülkenin en renkli tribünlerini oluşturduğumuz için yıllardır devam ediyor bu organizasyon…
Kalıcı olsun istiyorsak tribünde olmalıyız…
İlle de organize olmamız gerekmiyor…
Sarı-yeşil giyinip salonda olmak… Olin hücumunda destek vermek… Rakip hücumlarında ıslıklamak, uğultu, gürültü yapmak…
Hepsi bu…
Biz bunu hep yaptık…
Yine yapabiliriz..
http://www.edirnebasket.com/taraftar-destegi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder