Sakarya Zaferinden sonra İstanbul’da toplanan 14 spor kulübünün oluşturduğu Cuma Ligi’ndeki spor kulüpleri sınırlı sayıdaydı. Bu kulüpler 1920 yılında Türk İdman Birliği’nden çıkarak etnik-kökenli kulüplerin kurdukları Pazar Ligi’ne katılma istiyorlardı.
27 Kasım 1921 tarihinde Cemiyetler Kanunu’na göre İdman İttifakı Heyet-i Muvakkatesi adı altında birleştiler.
22 Mayıs 1922 tarihinde Türkiye’nin ilk ulusal spor yönetimi, yalnızca üye kulüplerin değil, kendiside “özel hukuk tüzel kişi” olan gerçek bir “federatif yapı” olarak yasallık kazandı.
31 Temmuz 1922 yılında ilk toplantısını yapan Heyet-i Merkeziye, TİCİ’nin ilk Meclis-i İdare Üyeleriyle FİFA’ya başvurarak 21 Mayıs 1923 tarihinde FİFA’nın 26 ncı üyesi oldu.
TİCİ’nin kurulmasıyla, kısa sürede Türk sporunun bu ilk örgütünün tüm ülkeye yayılması ve birçok merkezde İdman Cemiyeti Mıntıka Reisliği Kurulduğu görüldü.
Kurulan İdman Cemiyeti Mıntıka Reisliklerine Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa gösterilen faaliyetlerden dolayı başarı dileklerini bildirmiş veyahut ta makamında kabül etmişti. Bu konuyla ilgili sizlere Trabzon ve Sinop ili spor kulüplerinin anılarından bahsedeceğim.
Atatürk’ün Ziyaret Ettiği Trabzon İdman Ocağı
Türk Sporunun ilk örgütünün ülke geneline yayılması, Trabzon’da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başladı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati’den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla rekabet başlamıştı. Trabzon sanki Ocaklılar (Sarı-Kırmızı renkli), Güçlüler (Yeşil-Beyaz renkli) diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon’da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara varmasıyla şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün arttıran faktör olduğu göz ardı edilemez.
Atatürk’ün Trabzon sporcularıyla ilgilenmesini. “Spor Âlemi” dergisinin 4 Temmuz 1339 (1923) günü yayınlanan 40/102 sayısının 13 üncü sayfasında çıkan şu haberden öğrenmekteyiz:
“Son günlerde Trabzon İdman Grubu riyaseti fahriyesini, Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri kabul buyurmuşlar ve İdman Grubu’nun muvaffakiyetini temenni ettiklerini de telgraflarında işaret buyurmuşlardır.
Paşa Hazretleri’nin gençliği himaye ve siyanet emrindeki hareketleri İdman Grubu mensubunu fevkalade memnun etmiştir. Grup Gazi Paşa’ya teşekküratı minnettaranesini bir telgrafla arz etmiştir.”
Günümüzde faaliyet gösteren Trabzon Sporun Kuruluşunda çekilen zorluklar ise şöyledir.
1962–1963 sezonunda tüm yurtta bir il Takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir il Kulübü kurulmasının en zor olan illerin başında kuskusuz Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hâkimdi ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkan yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkânsız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.
Tüm Trabzonlular, Trabzon Spor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar. Ancak bu isi bir turlu gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyordular. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu Ocaklılar da, güçlülerde yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyordular ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her aksam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı surenin de sonu yaklaşıyordu.
21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligine alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı’nın ikinci ligde oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzon Spor kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu. Ne var ki İdmanocağı buna karşı çıktı. Danıştay’da açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligine alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp çevresinde "Şok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzon Spor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ile Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.
Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzon Spor'un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da uzun yıllar suren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sarı-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hâkimdi. Trabzon Spor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in sembolü olan Hamsi üzerinde duruldu. Hamsi'nin gümüş mavisi rengi ve gözlerinin bordosu dikkate alındı. Kimileri buna karşı çıktı. Neymiş efendim bordo renk kırmızıya kaçıyormuş. Öyle ya İdmanocağı renkleri de Sarı-Kırmızı ya. işte bu nedenle bordonun rengi biraz koyu tutularak İdmanocağı’nın kırmızısından kaçınıldı. Böylece bir haftadır şehirde süren renk kavgası sona ermişti ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklere kavuşmuş oldu.
Atatürk ve Sinop Sporcuları
Yıl 1030-Atatürk’ün Sinop sporcularına iltifatını, Cumhuriyetimizin 50 inci yılı dolayısıyla Sinop Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü tarafından yayınlanan bir kitaptan öğrenmekteyiz:
“Sinop Bölge Sporunda 50 inci Yıl 1923–1973” adlı kitabın 3 üncü sayfasında, Sinop’un eski sporu hakkında Halil Gencer Atatürk’le ilgili şu bilgiyi vermektedir:
“1930 senesinde Mustafa Çürükçü, ben ve akrabam Osman’ın teşebbüsü ile Sinop Gençler Kulübü’nü kurduk. Bu sevinci Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’e telle arz ettik. Aldığımız cevap şu idi:
“Sinop Gençler Kulübü Reisliğine
Hissiyatınıza teşekkür ederim.”
Kaynak
- Trabzon İdmanocağı, Halûk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde ATATÜRK, 1981, Türk Spor Vakfı yayınları No.2. s.5
- Sinop Sporcuları, Halûk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde ATATÜRK, 1981, Türk Spor Vakfı yayınları No.2. s.94
- http//www.trabzonspor.com.tr
- Cem Atabeyoğlu, Spor Tarihi,
- Prof. Dr. Kurthan Fişek, 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Birinci Baskı Mart 1985, Gerçek Yayınları 100 Soru Dizisi No:53, s. 31–32.
- Prof. Dr. Kurthan Fişek, Devlet Politikası ve Toplumsal Yapıyla İlişkileri Açısından Spor Yönetimi Dünya-Türkiye’de, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları: 515, SBF Basın ve Yayın Yüksek Okulu Basımevi–1983, s.337
- Burhan Aytekin, Atatürk’ün Ziyaret Ettiği Trabzon İdman Ocağı ve Sinop Sporcuları, 6 Mart 2008, s.13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder