25 Kasım 2014 Salı

Edirnespor GK - Tekirdağ Spor Maçının Analizi

24 Kasım 2014
Edirnespor GK-Tekirdağspor Maç Analizi
Egemen Aydoğdu
23 Kasım pazar günü oynanan Edirnespor GK – Tekirdağspor BAL 11. Grup karşılaşması pek çok açıdan ilginç bir maç oldu. Trakya takımları arasındaki maçlar her zaman ilgi çekici olmuştur. Buna ek olarak futbolcu kadrosunun büyük kısmı ile teknik heyetini geçen sezonki Edirnespor GK ekibinden oluşturan ve Edirneli oyuncuları da kadrosunda bulunduran Tekirdağspor’un sahada sergileyeceği futbol merak konusuydu.
Maçın başında Tekirdağspor daha etkili görünüyordu. Tekirdağspor’un alışılmış taktiği gereği en etkili gol silahları olan Birol Öztürk’ü topla buluşturup sonuca gitmeyi amaçlasalar da belli ki maç öncesinde bu durum kestirilmiş ve önlem alınmıştı. Ancak savunmada daha kalabalık oynayınca orta saha direnci zayıflıyor ve rakip bunaltıcı bir baskı yaratıyor. Bu durumu Kocaeli maçının ikinci yarısında da gözlemlemiştik. İlk yarıda kenardan Orhan ve bazen kenardan, bazen de ortadan Turgut’un çabasıyla Birol’u topla buluşturma sonuçları zaman zaman başarılı olsa da devre 0-0 berabere tamamlandı.
İkinci yarıda Edirnespor GK maça çok daha farklı bir oyun anlayışıyla başladı. Oyunu daha ileride oynamaya gayret edince durum dengelendi ve Edirnespor GK hücumda etkili olmaya başladı. İlk yarıda çok kötü oynayan James’in vuruşunda top üst direğe çarpıp dışarı gitti. Bunun dışında Ramazan ve Ümit’in vuruşlarıyla gol arayan Edirnespor GK sonuca ulaşamadı. Tekirdağ ekibinin de Birol ve Taygun ile yakaladığı pozisyonlarda top kale direklerine çarparak geri döndü. Maç berabere bitecek diye beklerken Edirnespor GK ceza sahasının sağ çaprazından kullanılan duran topa Ceyhun dokunarak 89. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi. Uzatma dakikalarında Edirnespor GK serbest vuruş atışı kazandı ancak top kalecinin elinde kaldı ve hakem maçı bitirdi.
Edirnespor GK yeniden yapılanma sürecinde olan bir ekip. Futbolcuları değerlendirmek gerekirse, Samet’in sakatlanmasıyla oyuna giren 7 numaralı Doğukan gelecek haftalar için umut veren güzel bir oyun sergiledi. Önemli bir bölgeye alternatif bir oyuncunun kazanılması sevindirici. Kaleci Ufuk başarılıydı. Genel olarak ise takımın iyi mücadele ettiği bir gerçek. Maç sonunda seyirci futbolcuları alkışlayarak yenilmelerine rağmen takımı beğendiğini ve desteklediğini ifade etti.
Tekirdağspor takımı iyi tanıdığımız oyunculardan oluşuyor. Geçen yıla göre artıları ve eksileri var. Geçtiğimiz yıl Edirnespor GK takımının iskeletinde en büyük sorun yetenekli ve üretken bir santrforunun bulunmamasıydı. Birol Öztürk bu iskelete çok iyi oturan bir oyuncu. Attığı 14 gol de bunu gösteriyor. Geçtiğimiz yılki iskelette santrforun etkisizliğini telafi etmek orta saha oyuncularına kalıyordu. Birol yeteneğiyle takıma çok önemli katkı sağlıyor.
Malum futbolcu iskeletinin bir başka artısı da kazanma istekleri ve takımlarına bağlılıkları. Ceyhun attığı golden sonra sarı kartı bulunmasına ve ikinci sarı karttan kırmızı kart göreceğini bilmesine rağmen formasını çıkararak Tekirdağ seyircisinin bulunduğu tribüne doğru koştu. Maçı kazanmayı gönülden istediğini belli etti. Bu iskelet takımda geçen yıl oynanan, ucunda 3 puan değil şampiyonluk olan Çatalca maçında bile böyle bir istek görmemiştik. Hatta yenik durumda olmasına rağmen oyundan alındığında zaman geçmesini engellemek için koşarak çıkmak yerine sahayı yere bakıp yürüyerek terk eden oyuncular gördüğümüz için bu kadronun geliştiği söylenebilir. Bu konuda bir itiraz gelecektir. “Futbolcular kendilerine küfür edildiği için bu maçta bilerek ceza almayı göze aldılar” diyenler olacaktır. Geçen sezonki Çatalca maçında da aynı futbolcular rakipleri bile olmayan 3. şahıs durumundaki taraftarlardan küfür yediler. O yüzden bu gelişimlerini olumsuz tezahüratlara bağlamak doğru değil. Kendilerini kutluyorum!
Tekirdağspor teknik ekibi de geçen sezona göre daha iyi göründü. Çatalca maçında hatalı kadro ve yanlış oyuncu değişiklikleri yaptığı yönünde eleştiriler alan Tevfik hoca bu maçta takımını çok iyi yönetti. Ceyhun hamlesi çok doğruydu. Ucunda şampiyonluk olan, bir ya da birkaç farkla kaybetmenin hiçbir farkının olmadığı, kaybetmenin bir sezonun emeğine mal olacağı bir maçta çift santrfor oynatmama hatasından ders almış olmalı ki final maçında değil grup maçında bile her türlü riski göze alarak çift santrfor oynadı. Hocayı da kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum!
Saha dışı konular ve maçın atmosferine değinirsek, maçta sahalarda duymak istemediğimiz tezahüratları kabullenmek mümkün değil. Küfür edilmesini savunacak, “küfür edildi ama bir sorun bakalım niye edildi” diyecek değiliz. Küfür edilmesini reddediyoruz. Rövanşist duygularla yapılan “onlar da bize küfür ettiler” savunmasını da kabul etmiyoruz. Onlar bize bunu yaptı, biz de bunu yaparız söylemi kısır döngüye neden olmaktan başka işe yaramıyor. Tribün psikolojisini bilenler taraftarı ikna yoluyla ya da ceza vererek çirkin tezahüratın bitirilemeyeceğini iyi bilirler.
Maçlarda huzur ortamının yaratılması için “Fair Play” anlayışının tüm futbol aktörlerince iyi anlaşılması gerekiyor. Bu maçtaki gerginliğin çeşitli nedenleri var. Bunların bir tanesi de hiç gereği olmamasına rağmen geçen yıl oynanan Edirnespor GK – Çatalcaspor 3. Lige yükselme final maçının Tekirdağ Namık Kemal stadına verilmesidir. Edirnespor GK futbolcularına ve hakemlere saldırmak nedeniyle 2 maç seyircisiz oynama cezası almış bir şehrin takımının sahasına (AFDK kararları 03.02.2014 karar no 60) bu maçı verirseniz insanlardaki adaletsizlik algısını körüklersiniz. Futbolu yönetmekten sorumlu olan yetkililer daha dikkatli davranmak zorundalar.
Futbolun belki de en önemli aktörü olan taraftardan söz etmemek olmaz. Maç öncesinde en dikkat çeken gelişme bazı rakip takım taraftarlarının maçtan bir önceki gece stadyuma zarar verip çirkin yazılar yazacağı duyumu üzerine Edirne taraftarının geceyi stadyum çevresinde bekleyerek geçirmesi oldu. Doğrudur – yanlıştır ya da gereklidir – gereksizdir tartışmasına girmiyorum o ayrı bir konu. Ailesiyle zaman geçirmekten ve hafta sonunda istirahat etmekten feragat ederek stadyum çevresinde sabahlamak şehir ve renk sevgisinin en somut dışa vurumudur. Bu konuyu dile getirmemek haksızlık olur.
Taraftarlar emniyet güçlerine sitem ettiler. Stadyum civarına TOMA getirilmesine gerek yoktu. Bu gençler şehirlerini yakıp yıkacak insanlar değiller. Emniyet taraftara biraz daha duygudaşlık ile yaklaşmalı. Örneğin misafir seyirci tribününde maçı izleyen 10 kişiden oluşan gruptaki bir kişi dikkatinizi çekmiştir. Bu kişinin videosu yerel basında yer aldı. Yarım saat boyunca sürekli tahrik edici el – kol hareketleri yapmasına rağmen bu şahsın uyarılıp uyarılmadığını çok merak ediyorlar.
Edirnespor GK kazanmak istediği bir maçı kaybetti. Sporda kazanmak da kaybetmek de var. Edirne futbolu yeniden yapılanma süreci yaşıyor. Bu süreçte geçmişteki hatalardan ders alarak taraftar, futbolcu ve yönetim iletişim kurarak daha başarılı olmayı hedeflemeliler.
http://www.sporextra.net/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder