24 Kasım 2014
Edirnespor
GK-Tekirdağspor Maç Analizi
Egemen
Aydoğdu
23 Kasım pazar günü oynanan Edirnespor GK – Tekirdağspor
BAL 11. Grup karşılaşması pek çok açıdan ilginç bir maç oldu. Trakya takımları
arasındaki maçlar her zaman ilgi çekici olmuştur. Buna ek olarak futbolcu
kadrosunun büyük kısmı ile teknik heyetini geçen sezonki Edirnespor GK
ekibinden oluşturan ve Edirneli oyuncuları da kadrosunda bulunduran
Tekirdağspor’un sahada sergileyeceği futbol merak konusuydu.
Maçın başında Tekirdağspor daha etkili
görünüyordu. Tekirdağspor’un alışılmış taktiği gereği en etkili gol silahları
olan Birol Öztürk’ü topla buluşturup sonuca gitmeyi amaçlasalar da belli ki maç
öncesinde bu durum kestirilmiş ve önlem alınmıştı. Ancak savunmada daha
kalabalık oynayınca orta saha direnci zayıflıyor ve rakip bunaltıcı bir baskı
yaratıyor. Bu durumu Kocaeli maçının ikinci yarısında da gözlemlemiştik. İlk
yarıda kenardan Orhan ve bazen kenardan, bazen de ortadan Turgut’un çabasıyla
Birol’u topla buluşturma sonuçları zaman zaman başarılı olsa da devre 0-0
berabere tamamlandı.
İkinci yarıda Edirnespor GK maça çok daha
farklı bir oyun anlayışıyla başladı. Oyunu daha ileride oynamaya gayret edince
durum dengelendi ve Edirnespor GK hücumda etkili olmaya başladı. İlk yarıda çok
kötü oynayan James’in vuruşunda top üst direğe çarpıp dışarı gitti. Bunun
dışında Ramazan ve Ümit’in vuruşlarıyla gol arayan Edirnespor GK sonuca
ulaşamadı. Tekirdağ ekibinin de Birol ve Taygun ile yakaladığı pozisyonlarda
top kale direklerine çarparak geri döndü. Maç berabere bitecek diye beklerken
Edirnespor GK ceza sahasının sağ çaprazından kullanılan duran topa Ceyhun
dokunarak 89. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi. Uzatma dakikalarında
Edirnespor GK serbest vuruş atışı kazandı ancak top kalecinin elinde kaldı ve
hakem maçı bitirdi.
Edirnespor GK yeniden yapılanma sürecinde olan
bir ekip. Futbolcuları değerlendirmek gerekirse, Samet’in sakatlanmasıyla oyuna
giren 7 numaralı Doğukan gelecek haftalar için umut veren güzel bir oyun
sergiledi. Önemli bir bölgeye alternatif bir oyuncunun kazanılması sevindirici.
Kaleci Ufuk başarılıydı. Genel olarak ise takımın iyi mücadele ettiği bir
gerçek. Maç sonunda seyirci futbolcuları alkışlayarak yenilmelerine rağmen
takımı beğendiğini ve desteklediğini ifade etti.
Tekirdağspor takımı iyi tanıdığımız
oyunculardan oluşuyor. Geçen yıla göre artıları ve eksileri var. Geçtiğimiz yıl
Edirnespor GK takımının iskeletinde en büyük sorun yetenekli ve üretken bir
santrforunun bulunmamasıydı. Birol Öztürk bu iskelete çok iyi oturan bir
oyuncu. Attığı 14 gol de bunu gösteriyor. Geçtiğimiz yılki iskelette santrforun
etkisizliğini telafi etmek orta saha oyuncularına kalıyordu. Birol yeteneğiyle
takıma çok önemli katkı sağlıyor.
Malum futbolcu iskeletinin bir başka artısı da
kazanma istekleri ve takımlarına bağlılıkları. Ceyhun attığı golden sonra sarı
kartı bulunmasına ve ikinci sarı karttan kırmızı kart göreceğini bilmesine
rağmen formasını çıkararak Tekirdağ seyircisinin bulunduğu tribüne doğru koştu.
Maçı kazanmayı gönülden istediğini belli etti. Bu iskelet takımda geçen yıl
oynanan, ucunda 3 puan değil şampiyonluk olan Çatalca maçında bile böyle bir
istek görmemiştik. Hatta yenik durumda olmasına rağmen oyundan alındığında
zaman geçmesini engellemek için koşarak çıkmak yerine sahayı yere bakıp
yürüyerek terk eden oyuncular gördüğümüz için bu kadronun geliştiği
söylenebilir. Bu konuda bir itiraz gelecektir. “Futbolcular kendilerine küfür
edildiği için bu maçta bilerek ceza almayı göze aldılar” diyenler olacaktır.
Geçen sezonki Çatalca maçında da aynı futbolcular rakipleri bile olmayan 3.
şahıs durumundaki taraftarlardan küfür yediler. O yüzden bu gelişimlerini
olumsuz tezahüratlara bağlamak doğru değil. Kendilerini kutluyorum!
Tekirdağspor teknik ekibi de geçen sezona göre
daha iyi göründü. Çatalca maçında hatalı kadro ve yanlış oyuncu değişiklikleri
yaptığı yönünde eleştiriler alan Tevfik hoca bu maçta takımını çok iyi yönetti.
Ceyhun hamlesi çok doğruydu. Ucunda şampiyonluk olan, bir ya da birkaç farkla
kaybetmenin hiçbir farkının olmadığı, kaybetmenin bir sezonun emeğine mal
olacağı bir maçta çift santrfor oynatmama hatasından ders almış olmalı ki final
maçında değil grup maçında bile her türlü riski göze alarak çift santrfor
oynadı. Hocayı da kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum!
Saha dışı konular ve maçın atmosferine
değinirsek, maçta sahalarda duymak istemediğimiz tezahüratları kabullenmek
mümkün değil. Küfür edilmesini savunacak, “küfür edildi ama bir sorun bakalım
niye edildi” diyecek değiliz. Küfür edilmesini reddediyoruz. Rövanşist
duygularla yapılan “onlar da bize küfür ettiler” savunmasını da kabul
etmiyoruz. Onlar bize bunu yaptı, biz de bunu yaparız söylemi kısır döngüye
neden olmaktan başka işe yaramıyor. Tribün psikolojisini bilenler taraftarı
ikna yoluyla ya da ceza vererek çirkin tezahüratın bitirilemeyeceğini iyi
bilirler.
Maçlarda huzur ortamının yaratılması için “Fair
Play” anlayışının tüm futbol aktörlerince iyi anlaşılması gerekiyor. Bu maçtaki
gerginliğin çeşitli nedenleri var. Bunların bir tanesi de hiç gereği olmamasına
rağmen geçen yıl oynanan Edirnespor GK – Çatalcaspor 3. Lige yükselme final
maçının Tekirdağ Namık Kemal stadına verilmesidir. Edirnespor GK futbolcularına
ve hakemlere saldırmak nedeniyle 2 maç seyircisiz oynama cezası almış bir
şehrin takımının sahasına (AFDK kararları 03.02.2014 karar no 60) bu maçı
verirseniz insanlardaki adaletsizlik algısını körüklersiniz. Futbolu
yönetmekten sorumlu olan yetkililer daha dikkatli davranmak zorundalar.
Futbolun belki de en önemli aktörü olan
taraftardan söz etmemek olmaz. Maç öncesinde en dikkat çeken gelişme bazı rakip
takım taraftarlarının maçtan bir önceki gece stadyuma zarar verip çirkin
yazılar yazacağı duyumu üzerine Edirne taraftarının geceyi stadyum çevresinde
bekleyerek geçirmesi oldu. Doğrudur – yanlıştır ya da gereklidir – gereksizdir
tartışmasına girmiyorum o ayrı bir konu. Ailesiyle zaman geçirmekten ve hafta
sonunda istirahat etmekten feragat ederek stadyum çevresinde sabahlamak şehir
ve renk sevgisinin en somut dışa vurumudur. Bu konuyu dile getirmemek haksızlık
olur.
Taraftarlar emniyet güçlerine sitem ettiler.
Stadyum civarına TOMA getirilmesine gerek yoktu. Bu gençler şehirlerini yakıp
yıkacak insanlar değiller. Emniyet taraftara biraz daha duygudaşlık ile
yaklaşmalı. Örneğin misafir seyirci tribününde maçı izleyen 10 kişiden oluşan
gruptaki bir kişi dikkatinizi çekmiştir. Bu kişinin videosu yerel basında yer
aldı. Yarım saat boyunca sürekli tahrik edici el – kol hareketleri yapmasına
rağmen bu şahsın uyarılıp uyarılmadığını çok merak ediyorlar.
Edirnespor GK kazanmak istediği bir maçı
kaybetti. Sporda kazanmak da kaybetmek de var. Edirne futbolu yeniden yapılanma
süreci yaşıyor. Bu süreçte geçmişteki hatalardan ders alarak taraftar, futbolcu
ve yönetim iletişim kurarak daha başarılı olmayı hedeflemeliler.
http://www.sporextra.net/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder