‘Gerekirse Fransa’yı Suriye’den atarız…’
Arap dünyasının Hatay Sorunu’nda Türkiye’ye sert tepki göstermemesi Suriye’de hayal kırıklığı yaratmıştı: “Sancak meselesinde Suriye’nin Arap âleminde yalnız olmadığını sanırken kendi derdi ile baş başa bırakıldığını sanırken kendi derdi ile baş başa bırakıldığını görüyoruz.”
Suriye başbakanı Cemil Mardam, halka yaptığı bir konuşmada tek amaçlarının “İskenderun Sancağı’nın Araplığı’nı muhafaza” olduğunu açıklamış, üstü kapalı olarak Türkiye’yi tehdit etmişti. Ancak, bir hafta sonra Cumhuriyet gazetesi muhabirine verdiği demeçte, “Türkiye ile çok samimi bir dostluk içinde yaşamaya mahkûm” olduklarını öne sürmüştü.
20 Aralık 1937’de Ankara’ya gelen Suriye Başkanı Cemil Mardam, Başbakan Celal Bayar’la, 21 Aralık 1937’de Mustafa Kemal’le görüştü. Bu görüşmede, Suriye ile dostluğundan söz eden Mustafa Kemal, Suriye’nin diğer İslam ülkeleri gibi bağımsız olması gerektiğini, Fransa’nın bunu kabul etmek zorunda olduğunu, birtakım hayallere kapılırlarsa sonuçta hüsrana uğrayacaklarını, Fransızlar bağımsızlığı engelleme yoluna giderlerse Türk ordusunun müdahale edip bağımsızlıktan sonra Suriye’den çekilebileceğini, Hatay’ın ise toprak meselesi olmayıp Türkiye için bir namus meselesi olduğunu ifade edecekti.
Suriye Başbakanı Cemil Mardam, 15 Şubat 1938’de Şam’da Cumhuriyet gazetesi muhabirine verdiği demeçte, “Atatürk olmasaydı, Şark’ın hali ne olurdu? Onun adı, Atatürk değil, Atadoğu olmalıdır” diyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder