Hâkimiyet-i Milliye ya da Milletin Sözcüsü’den
Çalışan Gazeteciler Bayramı’na
Mustafa Kemal, Sivas Kongresi’nden hemen sonra, ilk iş olarak, alınan kararları ve yapılan işlemleri duyurmak içte ve dışta kamuoyu oluşturmak amacıyla, Millî Mücadele’nin sesi olarak bir gazete çıkartmaya kakar vermişti. Bir yerel gazete çıkarılması girişiminde bulundu. Adını “İrade-i Milliye” koyduğu gazete, Gazetenin adı olarak, il çıktığı gazeteye de gönderme yapan “Hâkimiyet-i Milliye’de” karar kıldı.
Hâkimiyet-i Milliye gazetesi, 10 Ocak 1920’de, çok zor şartlar altında, kıt olanaklarla yayınlanmaya başladı.
Gazete, daha ilk sayısındaki başyazıyla, bağımsızlıktan ve milletin hâkimiyetinden yana tavır alacağını, açıkça “Kuvayı Milliye” taraftarı olduğunu ilan etti: “gazetemizin ismi, aynı zamanda takip edeceği tarik-i mücâdelenin denev’idir. Şu halde diyebilir ki, Hâkimiyet-i Milliye’nin mesleği, milletin müdafaa-i hâkimiyeti olacaktır.”
Mustafa Kemal, Hâkimiyet-i Milliye’nin çıktığı günden başlayarak gazeteye abone bulma yolunda bizzat çalıştı. Ocak 1920’de Merkez Heyetler’e çektiği telgrafla, Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin, yeterli sayıda, posta ile gönderildiğini bildirdi, gazetenin abone bedellerinin Ziraat Bankası aracılığıyla gönderilmesini istemişti. Hâkimiyet-i Milliye, 1934’e kadar aynı adla Ankara’da yanını sürdürdü.
"Çalışan Gazeteciler Bayramı"
10 Ocak 1961 Tarihinin Önemini Biliyor Musunuz?
Yukarıda Atatürk’le ilgili yazdığım bölümde 10 Ocak tarihinin nereden geldiğini açıkladım. Çalışan basın emekçilerinin bu nedenle 10 Ocak tarihini “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kabul etmişlerdir.
10 Ocak 1961 Türkiye’deki basın emekçileri açısından önemli bir gündür.
1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldı. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası binası önünde toplanarak İstanbul Valiliği’ne kadar bir yürüyüş yaptılar. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika'nın öncülüğünde, basın adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar.
O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı.
Peki, sonra ne oldu? Sendika kazandığı mevzileri kaybetti, adım adım geriledi günümüzde sadece Anadolu Ajansı’nda varlığını sürdürüyor.
Basın emekçilerinin örgütsüzlüğünü fırsat bilen patronlar ve iktidarlar kol kola girerek yeni yasal düzenlemelerle basın emekçilerinin kazanılmış haklarını birer birer tırpanladılar, 1961 yılında kaybettikleri mevzileri adım adım geri aldılar.
10 Ocak 1961 Tarihinin Önemini Biliyor Musunuz? 10 Ocak 1961 Türkiye’deki basın emekçileri açısından önemli bir gündür.
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile basın emekçilerinin yıpranma hakkı kaldırıldı.
6 Ocak 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen RTÜK yasasının 23. Maddesi medya patronların istediği şekilde mevcut üyelerin oyları ile kabul edildi.
“Haber Birimlerinde Çalışanlar ” başlıklı 23. Madde basın emekçileri için yürürlükteki yasadan daha geri bir düzenleme getirilmektedir. Mevcut yasadaki, “Radyo ve televizyon kuruluşlarının haber birimlerinde çalışanlar 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na tabidirler. Bu birimlerde çalışacak basın kart sahibi kişilerin asgari miktarını RTÜK belirler” şeklindeki düzenleme, yeni tasarıda “Medya hizmet sağlayıcıların haber birimlerinde çalıştırılacak basın kartlı personelin asgarî sayısını Üst Kurul belirler. Bu personel 13.6.1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna tâbidir” şeklinde değiştirildi.
Yeni düzenlemeye göre, işveren sadece RTÜK’ün belirlediği sayıdaki personeli 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna (bilinen adıyla 212 sayılı yasa) tabi olarak çalıştıracaktır.
Örneğin bir iş yeri için asgari 10 sarı basın kartlı personel çalıştırılması belirlenmiş ise, işveren o işyerinde sadece 10 kişiyi 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna, diğerleri ise 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olarak çalıştıracaktır.
Sözlerime son verirken, Türkiye Gazeteciler Sendikasının 19. Genel Kurulunda, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, yaptığı konuşmada: “cezaevlerindeki basın emekçisi sayısının 2010 yılının son 4 ayına girerken 50’ye çıktığına dikkat çekiyor. Yakın dönemde 100’den fazla gazetecinin cezaevine girme tehdidi altında olduğunu belirterek çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılan iki binden fazla soruşturma bulunduğunun” bildirmesinin yorumlamasını sizlere bırakıyorum.
10 Ocak 2011 tarihinde Türkiye’nin her yerinde meslek örgütleri çalışan gazeteciler günü için çeşitli faaliyetler düzenlenir. Ne yazık ki, toplum içinde kendi sorunlarıyla en az ilgilenen kesim de gazetecilerdir. Son yıllarda meslek dayanışmasını açısından tam bir gerileme dönemi yaşanmaktadır. Sosyal güvenliksiz meslek erbabına kendini kurtaran kaptan yolundan başka yol bırakılmış bu süreçte tek suçlunun gazeteciler olmadığın görülmelidir.
Yukarıda belirttiğim gibi 50 yıl önce 10 Ocak’ta gazetecilerin durumlarını iliştiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile ilan edilen Çalışan Gazeteciler Bayramı, günümüzde artık sadece Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor.
Çalışan basın mensubu arkadaşlarımın bayramını en içten duygularla kutlarım.
Kaynaklar
- Salih Bozok, Hep Atatürk ile Beraber, Cumhuriyet Yayınevi.
- Mazhar Müfit Kansu, Atatürk’le Beraber, Türk Tarih Kurumu.
- Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye I-II, Cem Yayınevi.
- N. Ahmet Banoğlu-K. Zeki Gencosman, Atatürk Ansiklopedisi, 10 Cilt, May Yayınları.
- S. Eriş Ülger, Özgün Belgelerle Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
- E. Behnan Şapolyo, Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, Berkalp Kitapevi.
- Tutuklu Gazeteci Sayısı 50’ye Çıktı, İstanbul Haber Servisi, Cumhuriyet Gazetesi 26 Aralık 2010 s.6.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder