Rodop Bölgesinde
Türk
kadının iki simgesi
Geçen asrın 60. yıllarına doğru Rodop Türk
Müslüman kadını dünyaya başka gözle bakmaya başladı. Yıllardan beri sürüp gelen
gelenekler, batıl inançlar birer ikişer çökmeye yüz tuttu. Asılsız oldukları
anlaşıldı. Kadın, erkeğinin kölesi olmayıp, onun eşi, dert ortağı olduğu
kanaatı sağlamlaşmaya koyuldu hafızalarda. Azar azar da olsa, Hazreti
Muhammed’in (s.a.v.) daha 632 yılı söylediği son veda hutbesindeki “Kadınların
haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz
kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize
Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların
da sizin üzerinizde hakkı vardır” inancı belirgin oldu giderek. Böylece dünyada
ilk olarak eşit haklılığa giden çığır açıldı. Bundan tam 1225 yıl sonra,1857
yılında, ABD’de tekstil işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteğiyle,
eşitsizliğe ve ayrımcılığa, uzun ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı
mücadeleye başladıkları 8 Mart, ilerleyen süreçte, tüm dünya kadınlarının
kutladığı bir gün haline geldi. Pek tabii ki, zamanın getirdiği yeni koşullar
bütün Türk Müslüman topluluklarında olduğu gibi Rodop Türk Müslüman kadınları
arasında da uzun bir süre geçti. Eşit haklılığın uygulanması, kadının topumda
tam, gereken yerini alması, kolay olmadı. Zaman geçmesiyle insanlığın geleceği
kadın ve erkeğin el ele vererek uyum içinde çalışmalarına bağlı olduğu
beyinlerde bilinçlendi.
Kırcaali kentinde Rodop Türk Müslüman
kadınlarının eşit haklılığa, toplumda gereken yerini alma düşünce akışını
sembolize eden, sergileyen iki heykel bulunmakta.
Soldaki Fotoğraf: “Gorubso” parkı
girişinin sağında. Kültür Evi’nin
solunda. Heykeltıraş büyük bir ustalıkla Rodop Türk Müslüman kadınının, o
zamanki iç dünyasını aksettirmiş yapıtında. Heykeldeki kadın, Rodop Türk
Müslüman kadınına has bir şekilde sol dizini yere koyup oturmuş. Sağ dizi
bükük, sol dizinin üstüne yaslanmış, ayağı da parmaklarının ucuyla dikili
bırakılmış. İki eli üst üste, sol dizi üzerinde. Başındaki yazmasını arkaya
bağlayıp, yüzünü, gerdanıyla birlikte açmış. İlle hep daha şalvarını atamamış.
Çehresi düşünceli. Belli ki, içinde dünyaya açılma, erkekle yan yana olma, eski
yaşam, töre ve adetlerinden kurtulma, okuyup zanaat, meslek sahibi olma bilinci
oluşmuş belleğinde. İlle yıllardır yüreğinde çöreklenen olguyu bir çırpıda
söküp atamayacağından kaygılı. Amma bakışında gelecek günlerin aydın şıkları,
kararlılık, direşkenlik okunuyor...
Sağdaki Fotoğraf: “Osvobojdenie“
meydanından Rusalka Parkı girişinin sağ tarafında. Bu sefer heykeltıraş Rodop
Türk Müslüman kadınının eşit haklılık çabasında daha da ileri gittiğini
aksettirmiş yapıtında büyük bir maharetle. Burada artık o, dimdik, aydın
ufuklara doğru bakan, iki eliyle kitaba sarılan, yepyeni çağdaş kıyafetiyle
çıkıyor önümüze. Başındaki yazması çenesinin altına bağlı. Sırtında, ayaklarına
kadar uzanan fistan. Bakışı azimli. Okuyup bilgi sahibi olmak, yükselmek kararlılığı
var yüzünde, gönlünde.
Söz konusu bu iki heykel, şimdi belki,
kimsenin dikkatini çekmiyor. Fakat bu iki heykel Rodop Türk Müslüman kadınının
gelişme sürecinin tarihini niteliyor, geçen asrın 60-70 yıllarının sembolü.
İlle şu anda bakımsız, is pas içinde. Kafa kaldırıp, bakılacak durumda da
değiller.
İnsan istemeyerek de olsa, bu iki heykelin
yanından gelip geçerken günümüz Türk kadınlarını canlandırıyor hafızasında.
Fark ne kadar büyük! Yıllar ne kadar da çağdaşlaştırmış kadınlarımızı. Onları
bugün, yaşamın her sahasında adım başına görmek mümkün, yüksek lisans, iyi
meslek sahibi, uzman, iş adamı olarak....
Kaynak http://www.kircaalihaber.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder