15 Nisan 2011 Cuma

15 Nisan 2011 Hıyanet-i Vataniye Kanunu


Hıyanet-i Vataniye Kanunu

Hidayet-i Vataniye Kanunu ilk olarak 29 Nisan 1920’de “Dini kullanarak devletin şeklini değiştirmek ve bozmak isteyenler vatan haini sayılır" saptamasıyla kabul edildi. Daha sonra yasada değişikliğe giderek milli egemenliğe, milli devlete, birlik ve bütünlüğe, laikliğe karşı durmak vatana ihanet sayılır şeklinde son halini aldı. İstanbul, İngiliz istilası altındayken, Ferit Paşa kabinesine karşı konan Hidayet-i Vataniye Kanunu’nun maddelerine, “Türk milletinin namusunu ve şerefini korumak, mevcut bütün kuvvet ve vasıtalarımızı icabına göre kullanarak, bizi yok etmeye çalışan düşmanların, düşmanca emellerini kurmak, işgal altındaki İstanbul’da emperyalizme hizmet eden ve milli hâkimiyete karşı duran, işgal ordularına katılan, bozgunculuk ve casusluk yapan, iç isyanları düzenleyen elebaşları ve yandaşlarının vatan hainliği ile cezalandırılacaktır” şekliyle ilk halini almış ve kabul edilmiştir. Hilafetin kaldırılmasıyla 25 Şubat 1925’te metne ek yapılarak, Milli Hâkimiyete, milli devlete, birlik ve bütünlüğüne ve laikliğe karşı olanlar vatan hainidir” şekline getirilmiş, fakat 1925’te Şeyh Sait ayaklanmaları sebebiyle kanunda yeniden bir ek düzenlenmeye gidilmiş. Bu düzenlemede, “dini ve dini mukaddesatı siyasi gayelere esas almak veya alet etmek amacıyla cemiyetler kurmak, bu cemiyetlere girmek, dini kullanarak devletin şeklini değiştirmek ve bozmak, fesat ve nifak sokmak, gerek tek tek ve gerek toplu olarak, sözlü veya yazılı veya fiili bir şekilde nutuk söylemek veyahut yayın suretiyle harekete bulunmak vatan hainliği sayılır” denmiştir.

Kaynaklar
                -   Enver Ziya Karal, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1965, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.
                -   Mükerrem K. Su-Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Türkiye Cumhuriyet İnkılâp Tarihi, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.
                -   E. Behnan Şapolyo, Türk İnkılâbı Tarihi Notları, Harp Okulu Basımevi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder