6 Eylül 2011 Salı

10 Ağustos 2011 Osmanlı Diz Çöküyor Sevr


Osmanlı Diz Çöküyor
Sevr

Sevr Antlaşması adını, son müzakerelerin ve imza töreninin gerçekleştiği Paris’in Sevres banliyösünden alır.
İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi’nin 7 Mayıs’ta aldığı karar uyarınca 15 Mayıs’ta İzmir Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu olay tüm Türkiye’de güçlü bir ulusal tepkiye yol açtı. Sivas ve daha sonra Ankara’da, Mustafa Kemal Paşa yönetiminde bir ulusal direniş hükümeti kuruldu. Anadolu Hükümeti, olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini bildirdi ve direniş hazırlıklarına girişti.
İtilâf Devletleri 18 Nisan 1920’de San Remo Konferansı’nda Osmanlı Devleti’ne uygulanacak barış şartlarını hazırladılar. 22 Nisan’da Osmanlı Hükümetini Paris’te toplanacak barış konferansına davet ittiler. Padişah, eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın başkanlığında bir heyeti Paris’e gönderdi. Ertesi günü Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi, 30 Nisan günü taraf devletlerin dışişleri bakanlıklarına gönderdiği bir yazıyla İstanbul’dan ayrı bir hükümetin kurulduğunu bildirdi.
Paris’te barış şartlarını öğrenen Ahmet Tevfik Paşa, İstanbul’a gönderdiği telgrafta barış şartlarının devlet mefhumu ile Kabil-i telif olmadığını [devlet kavramı ile bağdaşmadığını] bildirerek görüşmelerden çekildi. Bunun üzerine 21 Haziran’da İtilaf Devletlerini Anadolu içlerine sürmeye karar verdi. Balıkesir, Bursa, Uşak ve Trakya kısa sürede Yunan ordusu tarafından işgal edildi.
Eski Maarif Nazırı (Mille Eğitim Bakanı) Hadi Paşa, eski Şura-yı Devlet (Danıştay) Reisi Rıza Tevfik Bey ve Bern Sefiri Reşat Halis Bey’den oluşan bu heyet, 10 Ağustos 1920’de Sevr Antlaşması’nı imzaladı.
Padişah Vahdettin ısrarlı baskılara rağmen antlaşmayı onaylamadı. Osmanlı Anayasası uyarınca antlaşmayı onaylama yetkisine sahip olan Meclis-i Mebusan 11 Nisan 1920’de feshedildiği için zaten antlaşmanın hukuki durumu belirsizdi. Ankara’daki Büyük Millet Meclisi antlaşmayı sert bir bildiri ile kınadı.
Antlaşma Hükümleri:
  • Sınırlar (Madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dâhil olmak üzere Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a, Ceyhan-Antep-Urfa-Mardin-Cizre kent merkezleri Suriye’ye bırakılacak;
  • Boğazlar (Madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilecek;
  • Kürt Bölgesi (Madde 62-64) İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kurulacak;
  • İzmir (Madde 65-83): Yaklaşık olarak Bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı Devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan’a bırakacak.
  • Ermenistan (Madde 88-93): Türkiye Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırı hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920’de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a verdi.)
  • Borçlar ve Savaş Tazminatı (Madde 231-260): Türkiye’nin mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye’nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak;
  • Kapitülasyonlar (Madde 260-268): Türkiye’nin 1914’te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
  • Ticaret ve Özel Hukuk (269-414):  Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletlerarasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek vb.
Antlaşma bir yanda Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Portekiz, Romanya, Ermenistan, Polonya, Sırp-Hırvat Cumhuriyeti ve Çekoslovakya ile diğer yanda Türkiye arasında imzalandı. Antlaşma ile nüfus çoğunluğu Türk olan yerlerin hemen hepsi ‘daha önce Balkan Savaşı’nda kaybedilen Batı Trakya hariç) Türkiye’ye verilmiştir. Nüfus çoğunluğu Kürk olan bölgenin durumu belirsiz bırakılmıştır. Çoğunluğu Türk olan, ancak nüfus değişimi sonucu Rum nüfusun artması beklenen İzmir’in durumu da belirsizdir.

Kaynaklar
  • E. Behnan Şapolyo, Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, Berkalp Kitapevi.
  • Mükerrem K. Su-Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Türkiye Cumhuriyet İnkılâp Tarihi, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.
  • Enver Ziya Karal, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1965, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder