11 Mart 2011 Cuma

3 Mart 2011 Hilafetin Sona Erişi


Hilafetin Sona Erişi

Meclis’te gösterilen üç adaydan biri olan ve 148 oyla halife seçilen Abdülmecid Efendi’nin, kendisinde olmayan yetkileri varsayarak davranması, Ankara’yı rahatsız etmeye başladı. Siyasal hiçbir yetki ve sorumluluğu kalmamış olan Halife, şatafatlı Cuma namazı alayları düzenliyor, yabancı temsilcilerle görüşmeler yapıyordu. İsmailiye mezhebi lideri Ağa Han ve Emir Ali adlı bir Müslüman liderin, İsmet Paşa’ya yazdığı, “halifenin siyasal durumunun korunmasını; hükümetin, halifeliği Müslüman halkın güven ve saygısına layık bir yere oturtmasını” isteyen mektubu, Ankara&ya varmadan önce Tanin gazetesinde Hüseyin Cahit (Yalçın) tarafından yayımlanınca ve İstanbul basınınca bu önerileri destekleyen kampanyalara girişilince, TBMM’de büyük tepkiler baş gösterdi. Halifeliğin kaldırılması için aradığı fırsatı bulan Mustafa Kemal, harp oyunlarına katılma gerekçesiyle İzmir’e gitti. Orada Fevzi Çakmak, Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy ile görüştü ve “Hilafetin, Şer’iye, Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekâletleri’nin kaldırılması, Osmanlı hanedanının yurtdışına çıkarılması” yönünde karar aldı.

Mustafa Kemal, teklifini ileri sürmek için uygun bir vesile olarak, TBMM’nin dördüncü yıldönümünü seçti ve onu şu sözlerle bildirdi: “Artık İslam dinini, yüzyıllardan beri âdet olduğu gibi bir politika aracı durumundan kurtarıp yükseltmek zamanının geldiği gerçeği açıkça anlaşılmıştır.” 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder