9 Haziran 2011 Perşembe

7 Haziran 2011 Arap Ülkeleriyle Sıcak İlişkiler


Arap Ülkeleriyle Sıcak İlişkiler

Ürdün Emiri Abdullah 6 Haziran 1937’de, “Hak’kın bütün Şark milletlerine büyük bir lûtfu” dediği Mustafa Kemal’le diğer Arap ülkelerinin liderleri gibi, dostluk kurmak için Türkiye’ye gelmişti.

Lozan’dan sonra, Türk-Arap ilişkilerinde, 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Suriye sınırları içinde kalan Sancak (Hatay), Lozan’da çözülemeyen laik bir devlet kurmaya yönelik girişimi belirleyici oldu. Özellikle hilafetin kaldırılması eleştirilere uğradı. Musul, 5 Haziran 1926’da Türkiye, İngiltere ve Irak arasında imzalanan Ankara Antlaşması’yla Irak’a terk edildi.
Mustafa Kemal’in bu zor tarihi süreçte Arap dünyasıyla ilişkilere önem verdiği, adeta bir restorasyon hamlesi başlattığı görülüyordu. Başta Irak Kralı Faysal olmak üzere birçok Arap lideri ile bir araya geldi. Kral Faysal’ın yakınlaşma çabaları, bu liderin 6-7 Temmuz 1931’de Ankara’yı ziyaretiyle üst düzeye çıktı. Birinci Dünya Savaşı dönemine ait kötü anılar silinmeye çalışıldı. Dolayısıyla Türkiye’nin 1920’li yılların sonlarından itibaren Ortadoğu ülkeleri üzerindeki etkisi arttı ve bazı Arap entelektüelleri tarafından bir cazibe merkezi olarak görülmeye başladı.
Şarkî Ürdün Emiri Abdullah’ın 31 mayıs 1937’de Ankara’yı ziyaret etmesi ve “bu terâkki ve teali Hak’kın bütün Şark milletlerine büyük bir lütfu olan bir Ata’ya malik olmanın ve ona sımsıkı sarılmanın eseridir” diyerek dostluk kurmaya çalışması, 6 Haziran 1937’de bizzat Mustafa Kemal’le görüşmesi, Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik politikasının farklı bir yansımasını oluşturdu.

Kaynaklar
                  -  Lord Kinnoss, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Altın Kitaplar.
                  -  Afet İnan, Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler, İş Bankası Yayınları.
                  -  E. Behnan Şapolyo, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1950, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi
                  -  Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye I-II, Cem Yayınevi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder