16 Temmuz 2011 Cumartesi

14 Temmuz 2011 Ant "Yemin" İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi


Ant ‘Yemin’
Milletvekili seçilmekle “dokunulmazlığı elde etmek, sosyal haklarına hak kazanma, ancak ant içtikten sonra oy kullanma ve görev yapma olanaklarını sağlama” gerçeği kapsamında andın özgün yeri tartışılmaktadır. Andın anlama içeriğindeki değerlerden kaynaklanmaktadır. Tartışılmaz ilkeleri, kurumları, kavramları birleştiren andın bağlayıcılığı kuşku götürmez. 

Yemin’in Tarihsel gelişimi
“Osmanlı Devleti”ni temel edinmiş 1876 Kanunu Esasi’sinin 46. maddesinde üyelerin Meclis’in açılışında Sadrazam (Başbakan) huzurunda, o gün gelememişse üyesi olduğu meclisin toplantısında başkanının huzurunda padişaha, vatanına bağlılıkla Anayasa kurallarına ve görevine uygun davranacağına, aykırılıklardan kaçınacağına” ilişkin yemin etmelerinin öngörüldüğü saptanmaktadır.
21 Ocak 1921 günü, 85 no.lu TBMM Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda ant konusunda bir kural yoktur.
29 Ekim 1923 günlü, 364 no.lu Yasa’yla cumhuriyet ilan edilirken yapılan değişiklikte de bu konu düzenlenmemiştir.
20 Nisan 1924 günlü, 491 no.lu ilk Türkiye Cumhuriyeti Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun (Anayasal) 16. maddesinin ilk biçimine göre içilen ant şöyle idi:
“Vatan ve milletin saadet ve selametine ve milletin bila kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma Vallahi.” Bu kuraldaki dinsel sözcük, 10 Nisan 1928 günlü, 1222 no.lu yasayla “…namusum üzerine söz veririm”e dönüştürülmüştür. Bu Anayasa’da 23 kez “Türk” ve “Türkçe” sözcükleri kullanılmıştır.
9 Temmuz 1961 günlü, 334 no.lu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin (Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu üyeleri için) ant içmesine ilişkin 77. maddesindeki ant şöyledir:
“Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma, Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm.”
7 Ekim 1982 günlü, 2709 no.lu bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 81. maddesiyle düzenlenen milletvekili andı da şöyledir:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağıl kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
Türkiye Büyük Millet Meclisinde yemin etmekle milletvekilleri 222 yıl önce Fransa Meclisi’nce kabul edilen İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesini Türkiye’de geçerli kılmak içindir. Yemin ederek, çabalarını başka koşullarda sürdürme amacıdır.

İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi
11 Temmuz 1789 tarihinde Fransa Kurucu Meclisi’ne İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi önerisi sunulmuştur.
222 yıl önce dünyamızda örnek olan bildirgenin önemli maddelerinden birkaçı:
“Egemenlik millete aittir. Hiç kimse milletten alamadığı bir hakkı kullanamaz” Milli iradenin üstünlüğü.
“Suç yargıda kesinleşmedikçe, herkes masım sayılır.
Düşüncelerin özgürce iletilmesi insanın en değerli haklarından biridir. Her vatandaş özgürce konuşabilir, yazabilir, düşüncelerini yayabilir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder