‘Efendiler!
Kararımız Taarruzdur’
26 Ağustos’ta başlayacak olan Büyük Taarruz öncesi hazırlıklar yapılırken Mecliste bir huzursuzluk baş göstermişti. Yunanlıların hâlâ Anadolu’nun ortasında bulunmaları, Meclis’te ordu aleyhine bir hava oluşturmuştu. “…Ordu niçin taarruza geçmiyor? Mutlaka taarruz edilmelidir, hiç olmazsa sınırlı belirli bir cephede taarruz yapılmalıdır ki ordumuzun taarruz kabiliyeti olup olmadığı anlaşılsın” deniyordu. Mustafa Kemal Paşa bu eleştirilere şu cevabı vermişti. “Efendiler, ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi hazırlığımız tamamen ikmale biraz daha zaman lâzımdır. Yarın hazırlıkla, yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır.”
Mustafa Kemal Paşa ne zaman taarruz edeceğini de şu şekilde açıklamıştı. “Tam üç vasıtanın hazırlandığı kâfi derecede olduğunu görmek lüzumunu, hissediyorum. Onlardan, birincisi ve en mühimi ve asıl olanı doğrudan doğruya milletin kendisidir…
İkincisi milleti temsil eden meclisin milli arzuyu belirtmede ve bunun gereğini kanaatle uygulamada göstereceği azim ve celadettir. Meclis ne kadar çok dayanışma ve birlik halinde milli arzuyu tecelli ettirirse, düşmana karşı o kadar kuvvetli üstünlük aracına malik oluruz. Üçüncü araç milletin silahlı evlatlarından ibaret olup düşman karşısında (yardım için koşup toplanmış) bulunan ordumuzdur.”
Kaynaklar
- E. Behnan Şapolyo, Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, Berkalp Kitapevi.
- Atatürk’ün, Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, AKDTYK.
- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, AKDTYK.
- Enver Ziya Karal, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1918-1965, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder