5 Temmuz 2011 Salı

5 Temmuz 2011 Darülfünun'dan İstanbul Üniversitesi'ne



Darülfünun'dan İstanbul Üniversitesi'ne

Akla ve bilime dayalı” bir rotada ülkeyi yapılandırmayı amaçlayan genç Türkiye Cumhuriyeti, 21 Nisan 1924 tarihli 493 sayılı yasayla İstanbul Darülfünunu’nun tüzel kişiliğini tanımış, 7 Ekim 1925’te kurumun bilimsel ve yönetsel özerkliğini kabul etmiş, medreseler “fakülte” statüsüne kavuşturulmuştu. Cumhuriyet, verdiği özerkliğin yanı sıra, Darülfünun’un bütçesini de ayırıp attırmıştı.
Ancak, 4 Mart 1924 tarihli yasayla öğretimi birleştiren, sivilleştiren Cumhuriyet, daha önce “bağnazlık ve bilimsel eksiklik” nedeniyle birkaç kez kapanan Darülfünun’u, bu kez, ”…ülkenin geçirmekte olduğu köktenci politik ve toplumsal değişiklik ve dalgalanmalara karşı duyarsızlığı” nedeniyle kapatacaktı.
Politik otoritenin, toplumun ve her şeye rağmen Darülfünun’un bir köklü değişim arayışı üzerine, bir reform önerisi hazırlamak için 1932 yılı başında çağrılan İsviçreli pedagoji profesörü Albert Malche’ın 29 Mayıs 1932’te hükümete sunduğu rapor esas alınarak, 31 Mayıs 1933’te çıkarılan 2252 sayılı yasayla, TMMM, Darülfünun’u ve ona bağlı bütün kurumları kadro ve örgütüyle lağvedilip Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul’da yeni bir üniversite kurulmasını kabul etti.
İstanbul Üniversitesi, 1 Ağustos 1933’te yeni bir kadro ve yapıyla açıldı ve Cumhuriyet 10. yılı kutlarken, 1 Kasım 1933’te “ilk ve tek” üniversite olarak eğitime başladı.

Kaynaklar
         -   Lord Kinnoss, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Altın Kitaplar.
         -   Afet İnan, Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler, İş Bankası Yayınları.
         -   Mükerrem K. Su-Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Türkiye Cumhuriyet İnkılâp Tarihi, Milli Eğitim Bakanlığı, Basımevi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder