8 Kasım 2010 Pazartesi

Atatürk’ün Altay Spor Kulübü Ziyareti


Kuruluş Öyküsü
İkinci Meşrutiyet (1908)'e kadar Türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakârların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. Spor yapanlar o dönemde pederşahi bir zihniyetle ayıplanırdı.
Türkiye' de modern beden eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan, 1919 yılında sporu geliştirmek amacıyla bir salon açmak için İzmir'e geldi. Onun bu girişimi “Sarıklılar” olarak tabir edilen aşırı muhafazakârlar tarafından engellendi. Tarcan'ın spor sevgisinin aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın da etkinliği nedeniyle artık Türk Gençleri spor yapma gereğini duymaya başladı.
Türkiye'de futbol ilk kez Rum, Ermeni, İngiliz ve İtalyanlar tarafından Egenin ticaret merkezi İzmir ilinde 1898 yılında oynandı. 1905 yılında ise Amerikan Koleji’nde eğitim gören Talat Erboy, orada okuyan iki arkadaşı Şerif Remzi Reyent ve Sabri Süleymanoviç’i de yanına alarak yabancı öğrencilerle birlikte futbol oynamaya başladı.
Ne yazık ki bu üç Türk Genci, İstibdat Devri’nin karanlık günlerinde Kamil Paşa’nın baskısı sonucu Amerikan Kolejinden çıkarılırken, Talat Erboy eğitimini tamamlamak üzere İngiltere’ye gönderildi. 2 yıl İngiltere'de kalan Erboy, futbolun beşiği sayılan İngiltere’de futbolunu geliştirdi.

Milli Mücadelede Altay'ın Rolü
Rum metropoliti Hiristosmos, Rum kolonisi İzmir'deki maçların devamlı seyircileriydi. Maçlar, şimdiki Alsancak Stadı’nın bulunduğu o zamanki Panainios Sahası’nda oynanırdı. Rumlar, her maça Rum Evangelidis okulunun bandosunu getirirlerdi. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı patlak verince Altay'ın maçları, Rum Takımları’na karşı Türk'ün gurur maçları oldu. Metropolit Hiristosmos'un da karşılaşmaları izlemesi, Rum ve diğer yabancı azınlığı kışkırtması bakımından çok önemliydi. Altay’ın her maçını izleyen İzmir Valisi Rahmi Bey ise milliyetçilik ruhu ile hamurlaşmış ve Türkçülük hareketinin en büyük öncülerinden biriydi. Rahmi Bey, beraberinde, Belediye Başkanı Müftü Cevherizade Ahmet Hamdi Bey’i ve askeri bandoyu da getiriyordu. Altay'ın bazı maçlarını izleyenler arasında, zaman zaman, İzmir milletvekili Celal Bayar da bulunuyordu. İttihat ve Terakkiciler, İttihat ve Terakki Lisesi Müdürü Şükrü Saraçoğlu (Eski Başbakan), Şark İdadisi Müdürü Necati Bey, kardeşi Hüsnü Bey, Şark İdadisi Müdür Yardımcısı Vasıf Çınar Bey, Enver Esat Tekand Bey, eski İzmir Şark Gazetesi sahibi Halil Zeki Bey (İzmir Milletvekili Ş. Osma’nın babası) ve Esat Çınar Bey ile bu dönemde sık sık toplantı yapıyordu. Yunanlıların İzmir'i işgalinden bir gün önce Bahri Baba Parkı önünde milliyetçi geçlerin iştiraki ile miting yapıldı. "1914 yılında İzmir'de milliyetçilik ceryanı ve Türkçülük hareketi Altay Kulübünde başladı. İttihat ve Terakki cemiyeti kâtibi mesulü Celal Bayar, İzmir'e gelerek, kulübü İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin himayesine aldı."
İkinci Meşrutiyet’ten sonra devrimciliğin ilk öncüsü olan Altay, İttihat ve Terakki Cemiyetinde spor faaliyetini gençlere yaptırırken, İzmir'deki Rum ve diğer azınlıkların ekonomik, siyasi baskısını yok etmeye çalıştı. Milliyetçilik bilincini gençlere aşıladı ve Milli Mücadele’ye Hürriyet Kahramanları yetiştirdi.

Niçin "Büyük Altay
Altay, Türk sporunun aynası ve tarihidir. İzmir'de sporun öncülüğünü yaparken İkinci Meşrutiyet’ten sonra hürriyet kıvılcımı Altay’da atılmıştır.
Siyah-beyazlı gençler, Rum, Ermeni ve diğer azınlıkların politik, ekonomik, sportif baskılarına karşı ilk bayrağı açtılar. Böylelikle Türk gençliğini, “Gâvur İzmir” adını çıkaran Rum ve Ermeni toplumlarıyla, İzmir'deki Rum metropoliti Hiristosmos ve Avanesine karşı uyandırdılar. Milliyetçilik bilinçlenmesine önayak olan Necati Bey ile Vasıf Çınar Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde Celal Bayar ile kol kola omuz omuza mücadele ettiler.
İzmir’in işgali sırasında ilk kurşunu sıkan şehit gazeteci Osman Nevres'in (Hasan Tahsin) arkadaşları Necati Bey ve Vasıf Çınar Bey, hürriyet kıvılcımını işte böyle ateşlediler. Hasan Tahsin'in vatan sevgisi ve hürriyet aşkı ”İzmir'e Doğru” isimli gazetede de sürdü.

Atatürk’ün Altay Spor Kulübünü Ziyareti
İzmir’in en eski Türk Kulüblerinden biri olan Altay, Kuruluşu dolayısıyla yayınlanan “İzmir-Altay–1914 Spor Tarihi” adlı kitabından, Atatürk ile ilgili olarak şu iki bilgiyi öğrenmekteyiz:
“Altay 1923 yılında atletleri, bisikletçileri ve futbolcuları ile Ankara’ya örnek bir seyahat yaptılar. Bu seyahat, devlet büyüklerimizde çok iyi ve olumlu izlenimler bıraktı.
Ata ile Altay’ın ilk tanışmasını Danyal Akbel şöyle anlatıyor:
16 Kasım 1923 Cuma gecesi Karpiç lokantasında Altaylılar toplu halde yemek yiyorlardı. Bara heyecan kasırgası esti. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa oraya geldiler. Yemekte Altaylıların giyimi, nezaketi Ata’nın dikkatini çekti. Bir ara futbolcu Hasan Yanık Aydın Efesi ve Zeybek oynadı. Atatürk onu yanına çağırttı, daha sonra kaptanımız Hamit Aslan’ı da masasına davet ederek Altay için iltifatkâr sözler söyledi. Atatürk ve İsmet Paşa ile Altay’ın ilk tanışması böyle oldu”
Atatürk’ün İzmir’de Altay Kulübünü ziyaretinde şöyle anlatılmaktadır.
“14 Ekim 1925 günü Altay için müstesna bir gündü. Büyük kurtarıcı Atatürk İzmir’li şereflendirdiler ve Altay Kulübünü ziyaret ettiler.
Kordondaki Türkocağındaki binada Altay’ın 9 Eylül kupasını gören Atatürk:
—Aferin çocuklar, kupa da kazanmışlar.
İltifatkâr sözleri ile Altay’ın faaliyetini takım kaptanı Hamit Aslan’dan sordu, aldıkları cevaptan memnun oldu. Daha sonra Atatürk Kulüp defterine şunları yazdı:
“Altay Spor Kulübünde tanıdığım Gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir.”
Gazi Mustafa Kemal 14 Ekim 1925”

Atatürk Fahrettin Paşa’ya Altay Soyadını Nasıl Verdi
Atatürk’ün, 9 Eylül 1922 günü İzmir’e ilk giren süvari birlikleri kumandanı Fahrettin Paşa’ya “Altay” soyadını nasıl verdiğini, Altaylıların kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınladıkları “İzmir-Altay–1914-Spor Tarihi” kitabından şöyle öğrenmekteyiz:
“Altay ismi, Fahrettin Altay Paşa ile unutulmaz bir abide olarak kalacaktır. Büyük Atatürk, Fahrettin Paşa’ya Altay soyadını verdi. Altay soyadını Sayın Fahrettin Paşa alırken, Altay ismini soyadını işletenler arasında sporcular da vardır.
Yıl 1966… Fahrettin Altay Paşa Altay Kulübü’nü ziyaret etti. 
 
O zaman Kulüp Başkanı olan Erdoğan Tözge bu tarihi ziyareti ve Fahrettin Altay’ın soyadını nasıl aldığını şöyle anlattı:
— İzmir’e ilk giren Büyük Kumandan Fahrettin Alay Paşa kulübümüzü ziyaret etti. Kendisine Kulübümüz adına bir altın dolmakalem armağan ettim. Ve soyadını niye Altay olarak seçtiğini sordum. Sayın Fahrettin Altay Paşa bana ve yanındakilere gülerek şunları söyledi.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa ile mütareke yıllarında İzmir’i ziyaretimizde Altay bir İngiliz Donanma Karması ile Alsancak’ta oynuyordu. Maçı beraber izledik. Altay çok güzel bir oyundan sonra İngilizleri yenince Ulu Önder çok duygulandı ve gururlandı ve Altay için takdirlerini belirtti.
Aradan epey zaman geçti. Gazi Mustafa Kemal Paşa, İran ile bir sınır anlaşmazlığını halletmek üzere beni görevlendirdi ve Tebriz’e gittim. Tebriz’de bulunduğum sırada; Meclis’te soyadı kanunu müzakere edilmiş (2 Temmuz 1934 gün 2525 sayılı kanun) ve ittifakla Gazi Mustafa Kemal Paşaya Atatürk soyadı (24 Kasım 1934 gün 2587 sayılı kanun ile) verilmişti. Bütün yurt kendisini yeni soyadından dolayı tebrik ediyordu. Ben de hemen bir telgraf çekmiş ve kendilerini kutlamıştım. Atatürk’ten ertesi gün gelen cevabi telgraf şöyle idi:
“Sayın Fahrettin Altay Paşa, Ben de seni tebrik eder, Altay gibi şanlı, şerefli günler dilerim.”
"Telgrafı aldığım zaman gözlerim dolu idi. Atatürk çok mütehassıs olduğu ve beraberce izlediğimiz Altay maçının galibiyetinin hatırasını izafeden bana Altay soyadını layık görmüştüler.
Aziz Büyük Önder Paşa’ların ruhları şad olsun.”
Kaynak
  • Halûk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk, 1981, Türk Spor Vakfı yayınları No.2. s.73
  • Halûk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk 1981, Türk Spor Vakfı yayınları No.2. s.111-112
  • http://www.altay.org.tr
  • htt://www.altaysk.com
  • http://www.wikipedia.org/wiki/altay_spor_kulübü
  • Resimler: http://altay.or.tr/genel/kulubumuz/tarihce/index.html
  • Esef Kaftan, Altay Spor Kulübü Tarihçesi, 1989
  • Burhan Aytekin, Türk Spor Tarihinde Atatürk (14) Atatürk’ün Altay Spor Kulübü Ziyareti, Edirne Yenigün Gazetesi, s.13




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder