9 Kasım 2010 Salı

Mükellefiyet Teşkilatı (Zorunlu Kurumlar)


Mekellefiyet Marşı

Sarsılmaz bir inançla
Yarına şan verecek
Kuvvetli pazularla
Kuvvetli adımlarla
Hep ileri, ileri
Beden terbiyesinin
Ey genç mükellefleri *

İlk kez 1924’te ortaya atılan bu teklifin kuvveden fiile çıkması, 1940 yılına kadar gecikmiş, spor kulüplerinin askeri bir tarzda örgütlenmesinin hukuki altyapısı 1938 Beden Terbiyesi Kanunu ve onu takip eden detaylı mevzuat ile mümkün olabilmiştir.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında siyasi güçler, bir andan türlü denge oyunlarıyla Türkiye’nin tarafsızlığını korumaya çalışırken, bir yandan da var güçleriyle ordu ve bütün milleti olası bir savaşa hazırlamaya çalışıyordu. Savaş hazırlığı, bütün politikaları biçimlendiren, oysal ve iktisadi hayatı etkileyen temel faktördü. Fiziki kültür alanı da bu kuvvetli etkiden muaf kalamadı. Zaten başından beri askeri bir yönelim taşıyan fiziki kültür faaliyetler, diğer Kuta Avrupa’sı ülkelerinde olduğu gibi bütünüyle savaş hazırlığına indirgendi. Bu topyekûn dönüşüm 1938 yılında TBMM’de kabul edilen Beden Terbiyesi Kanunu ile gerçekleşti. Ancak mahalli spor kulüpleri hiyerarşisine dayanan bir gençlik organizasyonuna giden yolu açan, Kanun’un uygulaması için 1940 yılında çıkarılan nizamname olmuştu.

1938 Beden Terbiyesi Kanunu’nun çıkarılmasında, gençliğin en etkili yöntemlerle en kısa sürede savaşa hazırlanması işinin doğrudan devlet mekanizmasının içinde, hiyerarşik ve sıkı disiplinli bir teşkilat yapılanmasıyla yürütülebileceği fikri etkili olmuştur.[1]
Beden Terbiyesi Mükellefiyeti uygulaması ve bu uygulama için inşa edilmeye çalışan teşkilat önce gençlere daha sonra bütün millete bu temel kabiliyetleri kazandırmak amacıyla tasarlanmıştı. Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü’nün bütün gençliği kendi bünyesine toparlayamayacağına yönelik birtakım eleştiriler[2] olsa da, Kanun ve uygulamalarının köylere kadar yayılıp en geniş gençlik kütlesini kucaklayabileceği noktasında fikir birliği vardı.[3]
Beden Terbiyesi Kanunu millet-i müselleha fikriyle büyük ölçüde örtüşen bir uygulamadır. Çünkü Kanun ve nizamname yurt müdafaasına hazırlanmayı asker olmak veya askerliğe hazırlamaktan ayrı tutar ve esasen yurt müdafaasının yalnız askerlerin vazifesi olmadığını varsayar. Beden terbiyesi mükelleflerine yaptırılan sistemli hareketleri bir askerlik taklidi veya askerliğe hazırlık olarak değil, ileride askeri faaliyetlerde lazım olacak elastikiyeti vermek suretiyle gençleri yurt müdafaasına hazırlayan bir uygulama olarak telakki eder.[4]

1938 Beden Terbiyesi Kanunu mahalli spor ve gençlik kulüplerine dayanan kapsamlı bir gençlik teşkilatı kurma girişiminin siyasi ve hukuki altyapısını hazırlamıştır. Kanunun dördüncü maddesine göre gençlerin boş vakitlerinde gençlik grupları ya da kulüplerine girmeleri ve beden terbiyesi faaliyetlerine katılmaları zorunlu tutulmuştu. 13. Maddeye göre beden terbiyesi faaliyetleri, nizamnameye göre kurulacak kulüpler ve gruplar tarafından yürütülecekti.[5]
Genel Direktör Cemil Taner, 1939 yılında gazetecilerle yaptığı sohbette, kulüplere seslenerek onların yeni görevini şöyle tanımlamıştı: “Kulüp idareleri gençlik ordusunun birer kumandanıdır. Önce zevk için kurulmuş olan kulüpleri bundan sonra yurt için faydalı olacak bir şekle sokmak istiyoruz.  …Bundan sonra devlet eli ile sizlere teslim edilen arkadaşların maddi ve manevi yükselişini omuzlarınıza alacaksınız.”[6]
Beden Terbiyesi Kanunu’nun tatbik şeklini içeren nizamname 3 Nisan 1940 günlü ve 2/13238 sayılı İcra Vekilleri Heyeti kararıyla kabul edilmiştir. Ancak kanun ve nizamnamenin birinci maddeleri arasında küçük ama önemli bir farklılık vardır. Kanun BTGD’nin kuruluş amacını “yurttaşların fizik ve moral kabiliyetlerinin ulusal ve inkılâpçı amaçlara göre gelişimini sağlayan oyun, jimnastik ve spor faaliyetlerini sevk ve idare etmek” olarak saptarken nizamname bu amaçları “ulusal ve inkilapçı amaçlara ve yurd müdafaa icaplarına göre yükseltmek” olarak revize etmiştir.[7]
Nizamname yürürlüğe girdiği andan itibaren klasik spor yönetimi anlayışını reddetmiş ve federasyonların sistem içindeki rollerini kademeli olarak değiştirerek onları önemsiz pozisyonlara itmiştir. Bunun yerine, nizamnamesin 5. ve 6. maddesinde öngörüldüğü gibi bilgi ve emirlerin hiyerarşik bir şekilde aktarılacağı bir idari yapı kurulmuştur. 

Bu yapı şu kurumlardan oluşur: 
1. Genel Direktörlük, 
2. Vilayet Başkanlığı, 
3. Kaza Beden Terbiyesi Başkanlığı, 
4. Nahiye Beden Terbiyesi Başkanlığı
5. Köy Beden Terbiyesi Başkanlığı, 
6. Gençlik Kulüpleri ya da Grupları.

Nizamname her idari birim için istişare heyetleri kurulmasını öngörmüş ve her kademedeki idari yapının görev ve sorumluluklarını ayrıntılı bir şekilde belirlemiştir. Model, bu haliyle ülkenin en ücra noktasına kadar ulaşarak oradaki potansiyeli de değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Nizamnameye göre mevcut spor kulüpleri Beden Terbiyesi Kanunu’na intibak edecekler ve isimlerini gençlik kulüpleri olarak değiştireceklerdi. Mevcut ya da yeni kurulacak bütün kulüplerin, komutanı Beden Terbiyesi Genel Direktörü olan askeri bir hiyerarşiye tabi olmaları isteniyordu. Eğer mevcut kulüpler Kanuna intibak etmek istemezlerse Cemiyetler Kanununa göre kurulmuş birer içtimai cemiyet olarak devam edebilecekler ancak beden terbiyesi ve spor faaliyeti ile resmi olarak iştigal edemeyeceklerdi. Bunun için her kulübün bir olağanüstü kongre toplaması, Beden Terbiyesi Kanunu’na intibak edip etmeyeceğine karar vermesi ve isim değişikliği yapması istenmiştir.[8] 1941 yılı Mayıs ayında Beden Terbiyesi Genel Direktörü’nün verdiği bilgiye göre müseccel 195 kulüpten 193’ü Beden Terbiyesi Kanunu’na intibakı etmemiş kabul etmiştir.[9]

Türk Spor Kurumu “Geçiş Dönemi” Edirne ilimizde faaliyet gösteren spor kulüpleri geçersiz sayılarak yerine Mükellefiyet Teşkilatı (Zorunlu Kurumlar) Kurulmuştur.
 
Mahallesi
Spor Kulübünün İsmi
Kaleiçi’nde
Merkez Gençlik Kulübü “Edirne Spor”
Ayşekadın’da
Ayşekadın Gençlik Kulübü
Kıyık’ta
Kıyık Gençlik Kulübü
Yıldırım ve Yeniimaret’te
Yıldırım Gençlik Kulübü
Küçükpazar’da
Küçükpazar Gençlik Kulübü
Karaağaç’ta
Karaağaç Gençlik Kulübü

Not: Zorunlu spor gençlik tarafından benimsendiği halde, uygulamanın demokrasi kurallarına ters gelmesi nedeniyle kanunla 1943 yılında yürürlükten kaldırıldı.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Merkez Gençlik Kulüpleri ad değiştirerek yeni spor kulüpleri kuruldu. 1948 yılında yeniden tescil işlemleri yapılan kulüpler faaliyetlerine başladılar.
Beden Terbiyesi Nizamnamesi’nin 11. maddesine göre beden terbiyesi faaliyetleri mecburi olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılmıştı.

Mecburi Olan Aktiviteler: 
1. Jimnastik, 
2. Atletizm, 
3. Hentbol-Voleybol-Basketbol den bir, 
4. Yüzme ve denizcilik, 
5.  İzcilik (uzun mesafe yürüme, topografya, savaş oyunları), 
6.  Dağcılık ve Kayakçılık.

Mecburi Olmayan Aktiviteler:  
1. Futbol, 
2. Güreş ve Boks, 
3. Bisiklet ve Motosiklet, 
4. Tenis, 5.Eskrim, 
6. Yelken ve Kürek, 
7. Ağır Jimnastikler, 
8. Halte r.

Mükelleflerin mecburi beden terbiyesini ana hatları, 
  • Jimnastik "aletsiz hareketler,  aletli hareketler, alette hareketler ve düz halata tırmanma", 
  • Atletizm "koşmalar, mânialı yarışlar, atlamalar, yüksek atlama-nizami bir pistte değil, düz bir arazi parçası üzerinde her nevi ayakkabı ile atmalar–750 gram ağırlığında bir bomba taşını atma", 
  • Hentbol, Voleybol, Basketbol "bunlardan biri tercihan hentbol", 
  • Yüzme "Serbest ve Su altından", 
  • İzcilik "yürüyüş, cihet tayini-pusula, güneş, saat, yıldızla, duyguyu kuvvetlendirme, hedefi tanıma ve tarif etme, mesafe tahmini, araziden istifade, gözetleme, ordugâh kurma, korunma talimleri", 
  • Atış "Silah ve bir ağırlığı fırlatma", 
  • Dağcılık ve Kayakçılıktan oluşmaktaydı. 
Mükellefler bunların yanında trampet, perdeli boru gibi müzik aletleri çalmaya marş söylemeye, esir almaca, köşe kapmaca, güvercin takla gibi milli oyunları oynamaya ve Köroğlu, Karadeniz, kılıç-kalkan gibi silahlı ve silahsız milli rakslara öğrenmeye teşvik edilmişlerdir. Ancak karşılama, çiftetelli gibi erkeklik vasıflarına oymayan oyunlar yasaklanmıştı. Bu mecburi hareketleri yaptıran eğiticilerden mükelleflere kusursuz bir esas vaziyeti, çevik ve muntazam dönüşler, iyi bir hiza, güzel bir yürüyüş ve her türlü hareketlerinde göze çarpacak bir çeviklik kazandırmaları istenmiştir.[10]

İlk onbeş günlük idmanlarda eğitmenlerden mükelleflere esas duruş, sağdan sayma, hizaya girme, disiplinli yürüyüş ve koşular öğretilir. İkinci on beş günlük idmanlarda mükellef grubu kısım, manga, takım gibi birliklere ayrılır. Eğitmen ortaokul, lise ve daha yüksek okul mezunları ile askerlik görevinde çavuşluk yapanları gruptan ayırarak onlara manga komutanlığı görevi verir. Programın bu bölümünde bir bölüğün kuruluşu ve birlikte hareket etme esasları öğretilir. İlk üç aylık programın amacı mükelleflerin tek tek ve gruplar halinde hareketleri hatasız bir şekilde yapabilmeleri disiplin esaslarına riayet etmeleridir.
Genel Direktörlükten gönderilen örnek programa göre her bölge kendi özgün programını oluşturacaktı. Kanun ve nizamname, çok daha kapsamlı bir hazırlığı öngördüğü halde, mükellefiyet ilk etapta belirli beden terbiyesi kalıplarının haftada dört saat uygulanmasından ibaretti. Çift, çapa, orak, harman ve benzeri işleri bilfiil yapanlar işin devamı müddetince izinli sayılmışlardı. Bunun dışında 12 ve 45 yaş arasındaki bütün erkekler ve 12 ve 30 yaş arasındaki bütün kadınlar beden terbiyesi idmanlarına katılmak zorundaydılar.[11] Milli müdafaa açısından tehlike arz eden illerde 15, 16 ve 17 yaşındaki erkekler de mükellefiyet kapsamına dâhil edilmiş ancak İstanbul, İzmir ve Seyhan vilayet merkezlerinde belediye sınırları içinde yaşayan bu yaşlardaki gençler hariç bırakılmıştı. Bu kitlenin eğitimi için yurt çapında toplam 470 Gençlik Kulübü ve 689 Gençlik Grubu tesis edilmiştir.[12] Bu rakam Beden Terbiyesi Genel Direktörü Cemil Tahir Taner’in Mayıs 1941’de Mecliste yaptığı konuşmada verdiği rakamlara göre toplam 483 Gençlik Kulübü ve 454 Gençlik Grubu'nun kurulmuş olduğu ve toplam 88 153 kişinin mükellefiyet altına alındığı yönündedir ve bunların yaklaşık 38 000’i 15–17 yaşlarında, 49 500’ü de 18–20 yaşları arasındadır.

Beden Terbiyesi Mükellefiyeti’nin tam anlamıyla uygulandığını söylemek zordur. Genel Direktörlük yaptığı inceleme sonucunda idmanlara düzenli katılınmamasının sebepleri olarak şunları tespit etmiştir.
a. Günlük kazançları ile geçinen gençlerin gündeliklerinden ve kazançlarından mahrum kalması endişesi,
b. Ustaların kazançlarına halel vermesi düşüncesiyle gençlere izin vermemesi,
c. Yaptırılan hareketlere cazip verilmesi ve gençleri ilk zamandan itibaren bıktırması,
d. İdarecilerin hava şartlarına uygun talim ve idmanlar intihap etmemeleri,
e. Gençlerin beden terbiyesi faaliyetinin henüz şahsi ve yurt müdafaası bakımından lüzum ve faidesine kani olmaması ve bu hareketleri kendisi için lüzumsuz zahmet telaki etmesi.
Beden Terbiyesi Mükellefiyeti savaşın bittiği 1945 yılına kadar filen uygulanmış ama 1964 senesine kadar yürürlükte kalmış, 1964 yılında Danıştay Mükellefiyeti 1961 Anayasası’nın “Şahsi Haklar” bölümüne aykırı bularak iptal etmiştir.[13]



  * Nureddin Bingöl, “Mükelleflerin Marşı”, Beden Terbiyesi ve Spor, no. 27–28 (Mart-Nisan 1941), 219
[1]  “Tümgeneral Cemil Taner’in Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğüne-Umum Müdürlüğüne Tayini Hakkında Kararname”, no 2/7037 (26 Ekim 1938), Nafiz Ergeneli ve Nuri Tuna (der.), Beden Terbiyesi Mevzuatı içinde (Ankara: Alaattin Kral Basımevi, 1941), s.73
[2] Bu eleştirilerin genellikle aşırı sağdan geldiğini belirtmeliyiz. İlginç bir örnek için bkz. Nurullah Barıman, Büyük Türkiye Gençlik Örgütü (İstanbul: y.y., 1940).
[3] Kadri Yaman, “Gençlik Teşkilatı ve Spor”, Beden Terbiyesi ve Spor, no. 11 (Ekim 1939), s.13–14
[4] Cemil Taner, “Beden Terbiyesi Çalışmalarının ve Gençlik Kulüplerinin Yurt Müdafaasındaki Rolü”, Beden Terbiyesi ve Spor Yıllığı 1923–1942 içinde (Ankara: Devlet Matbaası, 1942), s.5–6
[5] “3530 Sayılı Beden Terbiyesi Kanunun”, Ergeneli ve Tuna (1941) içinde, s.7–11.
[6] Kırmızı-Beyaz, n. 94, (10 Nisan 1939)
[7] “3530 Sayılı Beden Terbiyesi Kanunun Tatbik Şeklini Mübeyyin Nizamname”, no. 2/13238 (3 Nisan 1940), Ergeneli ve Tuna (1941) içinde, s.40–50
[8] Örneğin, Karşıyaka Spor Kulübü’nün ismi Karşıyaka Gençlik Kulübü olarak 8.7.1940 tarihli kongre kararıyla değiştirilmiştir.
[9] Cemil Taner, “Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü 1941 Yılı Bütçe Kanunu Layihası ve Bütçe Encümeni Mazbatası Hakkında Müzakereler”, TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 6, Cilt 18, İçtima 2, (30 Mayıs 1941).
[10] Başvekâlet Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü, Mükelleflerin Mecburi Beden terbiyesi Hareketlerinin Ana Hatları, (Ankara: 1940).
[11] “3530 sayılı kanunun 4. ve nizamnamesinin 9. maddelerinde yazılı beden terbiyesi ve spor mükellefiyeti hakkında kararname”, no. 2/13258 (17 Nisan 1940), Ergeneli ve Tuna (1941) içinde, s.60.
[12] TC Maarif Vekilliği Umum Müdürlüğü, XX. Cumhuriyet Yılında Beden Terbiyesi ve Spor (Ankara: Çankaya Matbaası, 1943), 71.
[13] Kurthan Fişek, Spor Yönetimi, 394. Ancak daha sonraları sağcı siyasi partilerin bu tip pratiklere sahip çıktıkları görülmüştür. Örneğin 1971’de Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri Alpaslan Türkeş MHP iktidarında spor işlerinin ir kanunla düzenleneceği ve askerlik gibi spor yapmanın daha mecburi hale getirileceğini açıklamıştır. Bkz. Alparslan Türkeş, “Askerlik Görevi Gibi Spor Yapmayı Kanunla Zorunlu Kılmakta Fayda Vardır”, Milliyet (16 Kasım 1971) aktaran Kurthan Fişek, Spor Yönetimi, s. 334
  • Burhan Aytekin,  Mükellefiyet Teşkilatı (Zorunlu Kurumlar), Edirne Yenigün Gazetesi, 25 Haziran 2008, s.11.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder