8 Kasım 2010 Pazartesi

Atatürk’ün Galatasaray Spor Kulübü Ziyareti


Tarihçe
Galatasaray Kulübünün kaynağı, Her büyük kuruluşun başlangıcı çok defa kesin belgeye dayanmayan efsanelerle anlatılır. Galata Sarayı'nın başlangıcı hakkında da Gül Baba Efsanesi vardır. Ama Gül Baba gerçektir. Galatasaray Lisesi’nin koltuk kapısı yanından Yeni Çarşı Caddesi’nden yokuş aşağı Tophane’ye doğru inerken, eskiden merdivenli, şimdi dik yokuşun ortasında sağ tarafta, birkaç ağacın bulunduğu açıklıkta Gül Baba’nın mezarı vardır. Kitabesinde; "Tarikat-ı aliyye meyayık-ı kiramından GÜL BABA hazretlerinin Türbe-i Şerifi ' ’ittisalinde Acı Çeşmeli Akdemce 1285 senesi tarihinde türbedarı bulunan merhum Pirinççi Tahir Efendi namına bina ve inşaasına olup, muahharen dahi zaman himmetiyle çeşme-i harap, mail-i turap olduğundan, türbedarı mümailleyhin mahdumu Pirinççi İbrahim Efendi berdi himmet ederek müceddeten bina ve ihya edildiği hayratıdır. Sene 1287 - Miladi 1870" yazmaktadır. Bu kitabe, 1968 yılında mektebin lise olarak kuruluşunun yüzüncü yıl kutlamaları sırasında, Galatasaraylılar Derneği tarafından tesis ve teşvik edilen Yüzüncü Yılı Kutlama Derneği tarafından lahtin bakım ve tamiri sırasında tespit edilmiştir. "Galata Sarayı'nın başlangıcı hakkında Gül Baba Efsanesi vardır. Galatasaray Lisesidir. Ülkemizde uygulanan birçok sporların ilk kez görüldüğü kulüptür. Bazı spor dallarının uygulanışı da kulübün kuruluşundan çok önceki yıllara dayanır. Faaliyet gösterdiği spor dalları içerisinde “Futbol” ençok ilgi toplayan ve başarı gösterilen spor dalı olmuştur.
Türk kulüpleri arasında futbolun düzenli olarak görüldüğü ilk kulüp de yine Galatasaray olmuştur. Okulun bahçesinde oynanan futbol müsabakalarında camların kırılması nedeniyle, okul yönetimince okul içi futbol oyunu yasaklaması, ayrıca zamanın devlet yönetimi uygulamasındaki kısıtlamalara rağmen, Galatasaraylı gençler futbola büyük ilgi duymuşlardır. Bu kez okul dışında, çeşitli semlerdeki düz alanlarda kar, yağmur, çamur, sıcak demeksizin futbol oynamaya devam etmişlerdir. 1 Ekim 1905 günü, okulun beşinci sınıfında Edebiyat dersinde, Ali Sami ve birkaç arkadaşı bir araya gelerek bir futbol kulübü kurmayı kararlaştırmışlardır. Çoğunluğu Galatasaray Sultanisi öğrencilerinden oluşan bu takıma “Galatasaray” adını vermişler ve kulübün gerçek adını bulmuştur. Daha sonraki süre içinde “Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü” adını almıştır.
Galatasaray'ın ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile bu renklerin kullanılması yasaklanır. Bunun üzerine; Ali Sami Yen'in deyimiyle birçok dükkân gezilerek "vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı" ve "içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı" renkler Galatasaray ile buluşur. Bunun yanı sıra; kuruculardan Bekir Sıtkı Bircan da; Gül Baba'nın II. Bayezit'e verdiği sarı kırmızı güllerden esinlendiğini söyler. Sarı-Kırmızı formalar ilk kez 5 Aralık 1908 günü Barham İngiliz Savaş Gemisi takımına karşı yapılan maçta giyilmiştir.
Bugün kullanılan amblem ise 1923 yılında yine lise öğrencilerinden 74 No’lu Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla içiçe geçmiş sarı-kırmızı renklerde "GS" harflerini içermektedir.
3 Ağustos 1326–16 Ağustos 1909 tarihli Cemiyetler Kanunu ilk defa Türkiye’de yasal cemiyetler kurulmasını öngörüyordu. Bu nedenle, eski tarihlerde faaliyete geçmiş dernek ve kulüpler de ancak bu tarihten sonra resmen tescil olabilmişlerdi. 1905 yılında kurulan İstanbul Ligi’nde futbol ve çim patenli hokey turnuvalarına iştirak edip birincilikler kazanan Galatasaray Futbol Kulübü ”Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü” adıyla, 1907 yılında kurulan Fenerbahçe Kulübü de bu tarihten sonra resmen tescil edilmişlerdi. Osmanlı Jimnastik kulüplerinin, Beşiktaş Şubesi olarak, 1911 senesinde BJK açılmıştır.
14–15 Ağustos 1916 tarihinde İstanbul’da münteşir Sabah Gazetesi’nde Osmanlı Güç Dernekleri hakkında nizamname yayınlanarak bütün dernekler Milli Müdafaa Nezareti kontrolüne geçmiştir. Bunların Müfettiş-i Umumisi Miralay Mustafa Kemal’dir. İstanbul’da toplanan Milli Kongre’ye iştirak ile Atatürk’ün önderliğindeki Milli Mücadele’ye katılacaktır. 

Atatürk’ün Harf Devriminden sonra İlk İmzalı ve Resmi Yazısını Galatasaray Kulübüne Gönderdi

Atatürk, en büyük devrimlerinden biri olan “Yeni Türk Alfabesi”nin kabul edildiğini, 9 Ağustos 1928 gecesi Sarayburnu’nda verilen bir baloda ilan etmişti.
11 Ağustos 1928 Cumartesi günü yayınlanan 3530 sayılı “Akşam” gazetesinin ilk sayfasında “Gazi Mustafa Kemal Paşa”nın şu konuşmasını okumaktayız:
“Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harfleri kabul ediyoruz.
Arkadaşlar, bizim güzel, ahenkdar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz.
Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel surette anlayacağız. Ben buna eminim. Siz de emin olunuz. Şimdi yeni Türk alfabesiyle yazdığım bu notları bir arkadaşa okutacağım, dinleyiniz; göreceksiniz ki çok kolay yazılmakta ve okunmaktadır.”
Yukarıda gün ve sayısını gördüğünüz bu mektup, yeni Türk alfabesinin kabul edildiğini bildirmesinden tam 26 gün sonra Latin harfli bir daktilo makinesiyle Atatürk tarafından yazdırılarak Cumhur Başkanı sıfatıyla imzaladığı ilk resmi yazısıdır. Atatürk’ün bu yazısı ve büstü, bugün Galatasaray Lisesi’nin yan taraftaki kapısından girdikten sonra karşısına gelen özel bir binada bulunan kulüp ve okul müzesinin onur köşesini süslemektedir.
Tayyare Cemiyeti Kupası
Üç yıldan beri üst üste hiç yenilmeden İstanbul Amatör Futbol Ligi şampiyonu olan Galatasaray futbol takımı, 1928 yılı Ağustos ayının 31’inde o zamanki adı “Tayyare Cemiyeti” olan bugünkü “Hava Kurumu” tarafından ortaya konulan “Gazi Büstü” için karşılaştığı ezeli rakibi Fenerbahçe’yi:
Ulvi (Yenal), Mehmet Nazif (Gerçin), Burhan (Atak), Suphi (Batur), Nihat (Bekdik), Mithat (Ertuğrul), Mehmet (Leblebi), Şadlı (Alioğlu), Necdet (Bedik), Kemal Faruki, Muslih (Peykoğlu)’dan kurulu onbiri ile 4-0 yenmişlerdi.
O günlerde Galatasaray Kulübü’nün başkanı bulunan Sivas Milletvekili ve o zamanların günlük gazetelerinden biri olan “Akşam”ın sahiplerinden Necmettin Sadık (Sadak) sonradan “Atatürk” diye anılacak Cumhur Başkanı’na Türk Hava Kurumu’nca ortaya konulan büstlerini kazanmaktan dolayı büyük bir kıvanç ve onur duyduklarını, Türkiye’nin en büyük spor müzesindeki şeref köşesinde bu armağanı saklamayacaklarını, tüm Galatasaraylı sporcuların “Gazi Mustafa Kemal Paşa” hazretlerine duydukları sonsuz sevgi ve saygılarını, daima emirlerine amade olduklarını 1 Eylül 1928 günü bir mektupla arz etmişti.
4 Eylül 1928 günü “Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Kalemi Mahsus Müdüriyeti” başlıklı ve “Reis-i Cumhur Gazi M. Kemal” imzalı 4/444 sayılı, ilk kez Latin harfli daktilo makinesiyle yazılmış bir mektup “Galatasaray Terbiyeyi Bedeniye Kulübü Reisi ve Sivas mebusu Necmettin Sadık Bey efendiye geliyordu.
 
Bu arada, 16 Eylül 1928 Pazar günü yayınlanan 2566 sayılı “Akşam” gazetesinin üçüncü sayfasında “Gazi Hazretlerini Teşyi” başlığı altında şu haberi görmekteyiz:
“Galatasaray denizcileri dün İstanbul’u terk eden Gazi Paşa hazretlerini Yeniköy açıklarında üç çifte futa ile muntazam bir surette selamlamışlar, Paşa hazretleri uzun müddet mendil sallamak suretiyle Galatasaray denizcilerine iltifat etmişlerdir.”

Atatürk'ün Galatasaray Spor Kulübünü ziyaretleri
  • İlk Ziyareti, 2 Aralık 1930 tarihinde,
1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. Atatürk 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23–24, sayı 79–81, sayfa 6630–6631)
  • İkinci Ziyareti, 28 Ocak 1932
Atatürk, ikinci kez Galatasaray Lisesi’ne 6 Temmuz 1933 günü şeref vermişlerdir. Yanlarında o günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Galatasaray Spor Kulübü Hami Başkanı Kazım (Özalp) paşa ile eski bir Galatasaraylı o zamanki Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Hikmet Bayur ve Prof. Afet İnan ile okul müdürü Tevfik Arat olduğu halde
  • Üçüncü Ziyareti, 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyarette bulunmuştur.
Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle [Riyaseticumhur Kâtibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım] Lise' ye gelen Atatürk talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtihan odasına girmiştir.
İlhan E. Postacıoğlu'nun anılarından Gazi'nin imtihan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a Atatürk tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. Atatürk'ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılarla ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır? Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve Atatürk Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:
"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtihanlarına giren talebemizden dokuzunu imtihan etmek lütfünde bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."
Bu yazı, "Dünden Bugüne Galatasaray" (Hazırlayanlar: Vefa O. Semenderoğlu-Osman Tamburacı), "Atatürk Önünde Tarih Bakaloryası" (İlhan E. Postacıoğlu), "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu; Ayışığında Çalışkur" (Haldun Taner), "Atatürk ve Galatasaray" (Galatasaray'ın 500. Yıldönümünü Kutlama Komitesi), "Galatasaray Tarihine Ait Belgeler: I (1868–1933) (Orhan Koloğlu) başlıklı kitap ve belgelerden Metin Pınar tarafından derlenmiştir.
Galatasaray Dergisi`ne teşekkür ederiz."

Kaynaklar

  •  Haluk San, Belgeler ile Türk Spor Tarihinde Atatürk, 1981, Türk Spor Vakfı Yayınları No.2, s.91.
  •  Haluk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk, 1981 Spor Vakfı Yayınları No. 2, s.93.
  •  http://www.alisamiyen.net/gulbaba.php
  • http://www.resimlere.com/resim-galatasaray-armasi-1886.html
  • http://www.galatasaray.gen.tr/
  •  http://www.futbol.gen.tr
  •  http://www.galatasaray.org/kurumsal/tarihçe/ataturk.asp
  •  Tuncay, Bülent. Galatasaray Tarihi: Avrupa zaferleriyle, unutulmaz yıldızlarıyla. Yapı Kredi Yayınları, 1696. İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, 2003. ISBN 9789750804274
  • Yamak, Oygur. Galatasaray: Futbolda Dünya Markası: Doksan beş yıllık öykü. Sinerji, 2001.
  • Hasol, Doğan. Galatasaray'da düşler/gerçekler. İstanbul: Yapı Yayın, 2004. ISBN 9758599445
  • Çakır, Ahmet. 90 soruda Galatasaray Spor Kulübü tarihi. Cağaloğlu, İstanbul: Demir Ajans Yayınları, 1995.
  • Tekil, Süleyman. Galatasaray Tarihi, 1905–1985. İstanbul: Galatasaray Spor Kulübü, 1986.
  • Tekil, Süleyman. Galatasaray dünden/bugüne, 1905–1982: tarihi, olaylar, anılar. İstanbul: Arset Matbaacılık Koll. Şti, 1983.
  • İsfendiyar, Fethi. Galatasaray Tarihi. İstanbul: Doğan Kardeş Yayınları, 1952
  • Burhan Aytekin, Edirne Yenigün Gazetesi, Atatürk’ün Galatasaray Spor Kulübü Ziyareti, 13 Şubat 2008, s.13

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder