21 Ekim 2014 Salı

Edirespor GK Bal Yapmayan Arı Gibi

Egemen Aydoğdu
BAL 11. Grup 5. hafta maçında Edirnespor GK Arnavutköy Belediyespor ile karşılaştı. Hafta içinde BAL takımları ile ilgili haber yapan bazı internet siteleri bu maç için Arnavutköy takımını favori olarak gösteriyorlardı. Ancak beklenenin aksine galibiyeti kaçıran Edirnespor GK oldu.
Maçın başında iki takımın da kazanma isteğinde oldukları görülüyordu. İlk dakikalarda Arnavutköy hem kenarlardan hem de ortadan gol girişimlerinde bulunmaya çalışan bir görüntü verdi. Edirnespor GK ise daha çok göbekten hücum etme düşüncesindeydi. Edirne ekibi ilk haftalardaki stoperlerin arkalarına top sektirmesi sorununu büyük oranda çözünce, Arnavutköy özellikle 7 numaralı oyuncusu Ahmet ile kenarlardan hücum etmek durumunda kaldı. 35. dakikada Edirnespor GK oyuncusu Ferhat çift sarı karttan kırmızı kart görünce bu dakikaya kadar dengeli giden oyun Arnavutköy lehine döner düşüncesine kapıldık. Ancak 10 kişi kalmasına rağmen Edirne ekibi mücadeleyi bırakmadı. Forvette Ali Rıza çoğunlukla yalnız kalsa da oyuncular defans ve orta saha direncini koruyarak rakibine gol atma imkanı sağlamadı, devre 0-0 berabere tamamlandı.
İkinci devrede tribünde “10 kişi oynamak yenilgiyi getirecek” düşüncesi hakim olsa da Edirnespor GK mücadeleyi bırakmadı. 60. dakikada kazandığı penaltı vuruşunu Samet gole çevirebilseydi 3 puan kesinlikle Edirne ekibinin olurdu. Bu maçın hakkı Edirnespor GK galibiyetiydi.
Geçtiğimiz hafta oynanan Babaeski maçında da takım skor olarak geriye düşmüş, buna rağmen mücadeleyi sonuna kadar bırakmamıştı. Bu maçta ise eksik kalmalarına rağmen mücadeleye devam ettiler. Takım bu yönüyle başarılı. Ancak üst sıraları hedefleyen bir ekipseniz mücadelenin yanına skor üretebilme becerisini de eklemeniz şart. Defans ve orta saha savunma anlamında haftalar geçtikçe daha uyumlu hale geliyor. Hücumda ise forvet oyuncularının yalnız kalması sorunu devam ediyor.
Son dört maçın tamamında Edirnespor GK penaltı vuruşu kazandı. Sadece bu istatistik bile takımın geriye düşse de mücadeleyi bırakmadığını gösteriyor. Takım daha organize hücum etmeli. Skor üretme şansını sadece futbolcuların ceza sahasına bireysel olarak girmelerine bırakmak yeterli olmuyor.
Velimeşe ile oynanan maçta da sık gördüğümüz bir sorun bugün gene tekrarlandı. Kaleci Ufuk topu oyuna sokarken çok top kaybı yapıyor. Velimeşe maçında rüzgâr sert esiyor diyerek görmezden geldik. Ancak bugün o kadar sert bir rüzgâr yoktu. Sadece 2. devrede bile kalecinin oyuna soktuğu toplardan dördünün orta saha çizgisi hizasında taca çıktığını saydım. Bu kadar top kaybı çok fazla, Ufuk bu konuya dikkat etmeli.
Arnavutköy ekibi hakkında konuşmadan olmaz. Bu takımı takip edenler oturmuş bir ekip olduklarını, şampiyonluğu hedeflediklerini söylüyorlardı ancak bizim izlediğimiz maçta öyle bir görüntü vermediler. Özellikle 22 numaralı Recep Serkan isimli oyuncularının ne yaptığını anlamak mümkün değil. Uzun boyu ile hava toplarında etkili desem değil, üstelik de çok ağır. Arnavutköy teknik direktörü bu oyuncuya 90 dakika nasıl sabretti anlayabilmiş değilim. Kanatlardan Ahmet ile gol bulmayı hedefliyorlar, bunun dışında şampiyonluğa oynayacak bir takım görüntüsünü kesinlikle vermediler.
Maça asıl damga vuran olay son dakikalarda bazı taraftarların teknik direktörü istifaya davet eden protestoları oldu. Başkan Şükrü Atamgüç protestoların geldiği tribüne giderek taraftarlarla görüştü. Bu sırada bazı hoş olmayan eylem ve söylemlere tanık olduk. Bu olayın tarafları kendilerine göre haklı nedenlerinin olduğunu ifade ediyorlar ancak küfür ve şiddet kullanırsanız haklıyken haksız duruma düşersiniz. Bu durum hem taraftar hem de yöneticiler için geçerli. Özellikle kulüp başkanının ceketinin yırtılması inanılır gibi değil.
Bu sorunun aşılması için yapılacak tek şey açık konuşmak. Kulüp hakkında duyduklarımızın çoğu asılsız çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz hafta transferin son gününde dört tane bomba transfer yapıldığı duyumu gibi. “Kim söylüyor bunu” diye sorduğumuzda “ x yönetici, y kişiye söylemiş” yanıtını alıyoruz. Bir yönetici olaylar sırasında “gecemizi gündüzümüze katıyoruz, ailemize zaman ayıramıyoruz, bu protestoyu hak etmiyoruz” diyerek sitem etti. Haklı olabilir ancak spor kulübü yönetmek sosyal bir iştir. Yönetim taraftarla iletişim kurmak zorunda. Kulüp için yaptıklarınızı herkesin göreceği şekilde paylaşırsanız sizi protesto edenler bir kez daha düşünürler. Doğru bilgiyi paylaşmazsanız bu boşluğu fısıltı gazetesi doldurur, hatta kötü niyeti olan bazı kişilere fırsat doğabilir. Rakip takımlar maç öncesinde rakip hakkında, sonrasında ise maç hakkında sosyal medya yoluyla bilgi verip camialarını aydınlatıyorlar. Kombine kartı satın alan kişi ve sivil toplum örgütlerini duyurarak daha fazla destek almaya çabalıyorlar.
Edirnespor GK önümüzdeki haftayı maç yapmadan geçirecek. Bu bir haftalık arada diliyoruz ki Edirne futbol camiası 20 yıldır şampiyon olamadığı, yıllardır amatörde oynadığı gerçeğini idrak ederek birlik beraberlik içinde hedefe yürümenin adımlarını atar.
http://www.sporextra.net/

1 yorum: