8 Kasım 2010 Pazartesi

Türk Spor Tarihinde Atatürk 11

 Atatürk’ün Ziyaret Ettiği Kulüpler

Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı kuruluşlara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve kuruluşlar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal Atatürk bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.
Bu nedenle, Mustafa Kemal’in aşağıda sıralamasını yapmış olduğum spor kulüplerinin ziyaretlerini temin edebildiğim kaynaklardaki şekliyle sizlere sunuyorum ve hangi kulübü tutmuş olduğunu okuyuculara bırakıyorum.

Tarih Sıralarına Göre Atatürk'ün Ziyaret Ettiği Kulüpler
  • 1916–1919 arası müteaddit defalar Beşiktaş Jimnastik Kulübü ziyaretleri olmuştur.
  • 3 Mayıs 1918 (1334) Fenerbahçe Spor Kulübü
  • 13 Ekim 1925 (1341) Karşıyaka Spor Kulübü
  •  4 Ekim 1925 (1341) Altay Gençlik Kulübü
  •  2 Aralık 1930 Galatasaray Spor Kulübü
  • 30 Ekim 1935 Güneş Kulübü (İstanbul) 

    Beşiktaş Jimnastik Kulübü
    • 1916–1919 arası müteaddit defalar B.J.K. ziyaretleri olmuştur. 

    Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’de öğrenciyken bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada okulunu bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü 1903 kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının tutanaklarında, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin halkına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sarayın sınırsız despotluğunu yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.
    Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihat-i Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.”

    Mustafa Kemal Atatürk, Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı’na gitmeden evvel (1915), Akaretlerdeki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü bahçesine çıkar ve futbol antrenmanlarını, diğer branşlardaki egzersizleri seyrederdi! Yine böyle bir günde, çalışmaları yöneten Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan beyleri yanına çağırıp kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır:

    "Efendiler, Sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrıca dikkatle izliyorum. Spordan yoksun olan bir gençlik, nasıl ki, vatan müdafaası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekâmül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamında bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında, ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim."
    1961 yılında Beşiktaş Kulübü lokalinde Ahmet Fetgeri Bey'den dinlediğimiz bu olay, gerçek'te Siyah-Beyazlı camiaya Atatürk'ün bir vasiyeti olmuştur. Nitekim kısa bir zaman sonra düşmanlarımız karsısında verilen "İstiklal Savaşı"nda Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve diğer spor kulüplerimizin birçok sporcu, hayatları pahasına da olsa cephelerde, Türk'ün yenilmez gücünü bütün dünya milletlerine ispat etmişlerdir.

    Altıyüz küsur yıl, "üç kıt'a"da hüküm süren "Osmanlı İmparatorluğu”nun çöküşü ile tüm emperyalist Avrupa Devletleri'nin üstümüze çullandığı ve topraklarımızı paylaşmaya başladığı bir dönemde, Hızır gibi ortaya çıkarak, harp dehası, cansızı dirilten moral kaynağı kişiliği ve politik stratejisiyle halkını yönlendiren, onları, yeniden istiklaline kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk, bunun ardından "Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, ayrıca her alandaki inkılâplarıyla ülkesine "Modern" bir görünüm sağlamıştır...
    Ulu Önder Atatürk, o karanlık döneminde bu olması gerçekleştirirken, en büyük desteği Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve diğer spor Kulüplerinden almıştır.
    İstiklâl mücadelesinde öncelikle görevlendirdiği sporcular ise, Beşiktaş Kulübü’nün gözü pek, fedakar bireylerinden oluşmuştur daima....
    Fuat Balkan ile Mehmet Ali Fetgeri, Batı Trakya'da oluşturdukları Milis Kuvvetleri'yle Yunanlılara karsı çete harbi yaparlarken, Ahmet Fetgeri, Danış Karabelen, Hüseyin Bereket, Cami Baykurt ve Sırıkçı İzzet gibi Siyah-Beyaz kökenli yüzlerce sporcu da Anadolu'ya İstanbul’dan yapılan gizli silah sevkıyatında "Lokomotif" görevler üstlenmişlerdi.
    Büyük özverilerle sürdürülen bu faaliyetler, Atatürk ve iki yakın silah arkadaşı Fevzi Cakmak ile İsmet İnönü’nün bilgileri doğrultusunda sürdürülüyordu.. İşte bu nedenlerdir ki Beşiktaş Kulübü, Ulu Önder Atatürk'ün öncelikle sevgi ve ilgi duyduğu, kader birliği ettiği ilk spor cemiyeti olma onurunu taşımaktadır ülkemizde.
    1914 ile 1920 yılları arasında "Akaretler Spor Caddesi"nde "Beşiktaş Kulübü"ne komşu olan Mustafa Kemal Atatürk, görevleri icabı sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesini Siyah-Beyaz’lı sporcu ve idarecilerine emanet etmiştir, gözü arkada kalmadan...

    Atatürk'ün Beşiktaş ile ilgisi "Yıldırım Orduları Kumandanlığı" görevine başlamadan önce 1915'de "Çanakkale Müdafii" olarak adını dünya tarihine yazdırdığı günlerde başlamıştır. Bunu kanıtlayan belgelerden biri olarak, Akaretler yokuşu üzerinde (76 No’lu) oturduğu evin dış kapısı yanındaki "Mermer Kitabe”de su satırlar yer almaktadır....
    Atatürk, "Birinci Dünya Savası"nda düşmana karsı İstanbul’u koruyup kurtaran "Çanakkale Müdafii" Anafartalar Kumandanı "Mırılıva" Mustafa Kemal Pasa iken, bu evde kiracı olarak kalmıştır..."
    "Çanakkale Savası" 19 Şubat–1 Aralık 1915 tarihleri arasında cereyan ettiğine göre Atatürk-Beşiktaş diyalogunun 1915 yılında başladığı bu belge ile açık seçik ortadadır... Kısacası, bu "belge" göstermektedir ki, Ulu Önder Atatürk'ün ilk göz ağrısı başka bir deyişle, tuttuğu spor kulübü "Beşiktaş”tır...
    Aynı belge ellerinde olduğu halde, kulüp sempatizanlığı ağır bastığı zaman bur gerçeği 1918'e çeviren baz araştırmacılara bir kez daha hatırlatalım. "Atatürk Beşiktaşlıdır".... 

    Kaynaklar
     Halûk San, Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk, 1981, Türk Spor Vakfı yayınları No.2. s.46.  
    Vala Somalı’nın 1978 yılında yayınladığı “Türk Sporunda 75 Yıl-Beşiktaş Spor Tarihi 1903–1978” kitabının 439 uncu sayfasında “Atatürk ve Beşiktaş”. 
    http:// www.bjk.com,  
    http://tr.wikipedia.org/wiki/be  
    http:// www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?xl=tarihce&h_no=3443,  
    Doğan Yıldız, Türk Spor Tarihi, 3 Er Yayıncılık, 2 Baskı–1986, s. 293–298.
    Doğan Yıldız, Çağlarboyu Türkler’de Spor, “Futbol Bölümü s. 629” Telebasım İstanbul–2002,

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder