24 Mayıs 2012 Perşembe

Müslüman Dostlarım Regaip Kandiliniz Mübarek olsun


Regaip Kandili
(Anlamı, Önemi Ve İhyası)
Değerli din kardeşlerim!
Perşembeyi cumaya bağlayan gece (24–25.05.12) yeniden “Regaip Kandili”dir. Regaip kavramı, kelime olarak, herhangi bir şeyi çok istemek, arzulamak, ona rağbet etmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. Kullarının arzu ve dualarına, Yüce Allah’ın icabet etmesidir, Regaip. Amel defterlerimiz, her şeyi bildiği halde, Yüce Allah’a Pazartesi ve Perşembe günleri melekler tarafından arz edilir. Bundan dolayı rutin olarak peygamberimiz(s.a.s), hayatı boyunca Pazartesi ve Perşembe günleri oruçlu geçirmeye büyük önem vermişlerdir, sebebini de “Amel defterimin Yüce Allah’a arz edildiği günlerde oruçlu olmak isterim” şeklinde açıklamışlardır. Buna bir de peygamberimizin teşrifi - geliş müjdesi ilave edilince (annesi Âmine hatun bu gece hamile olduğunu fark etmiştir). Bir de Ümmeti Muhammed’in arınmasına vesile Regaip kandili de ilave edilince, Bayram üstüne Bayram yaşanır o gece. Kardeşlerim! Cenâb-ı Hak, bazı gün ve geceleri diğerlerine nispetle daha özel yaratmış ve bu zaman dilimlerinde yapılacak ibadet ve güzel amelleri de daha feyizli ve daha bereketli kılmıştır. Bu müstesna zamanların başında işte adını üç aylar olarak tabir ettiğimiz Receb, Şaban ve Ramazan ayları gelir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde bunu bize şöylece ifade buyurmaktadır: “Beş gece vardır ki, o gecelerde yapılan dualar geri çevrilmez: Receb ayının ilk Cuma gecesi (Regâib gecesi), Şaban ayının onbeşinci gecesi (Beraat gecesi), (her) Cuma gecesi ve bayram geceleri.”
Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.s.), "Receb Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır." buyurarak, bu üç aya özel önem verdiğini beyan buyurmuştur.
Dua olarak ise “Allahım, bize Receb ve Şaban aylarını mübarek kıdığın gibi, bizi Ramazan’a ulaştır.”
Tabir caiz ise, Onbir ayın sultanı Ramazan ayına hazırlıktır Recep ve Şaban ayları. Perşembe günümüzü Oruçlu geçirmeye, gecemizi de Kur’an okuyarak, nafile ve kaza namazları kılarak ihya etmeye gayret edelim.
Yüce Allah insana şah damarından daha yakındır, o nerede olursa olsun Allah onunladır. Allah’ın bütün kullarına karşı Merhamet ve Sevgisi, bir annenin evladına karşı sevgisinden kat be kat fazladır. Mevlam kullarını af etmek için vesileler arar! Manevi zamanlar tain eder, rahmet kapılarını açar.
Yok mu? Dertli?
Deva verelim.
Hasta?
Şifa verelim,
Borçlu? Eda edelim, diye seslenir, yeryüzü semasına.
...Ve nice arzu ve isteklerin gerçeğe dönüşebileceği bir kandil gecesidir - Regaip. Yüce Allah’tan isteme usulüyle ilgili Peygamberimizin tavsiyesi şu doğrultuda “Allah’ım sana sonsuz hamd ve Şükürler olsun, Salat-ü selamlar Peygamberine laiktir. Senden Sıhhat ve afiyet, uzun ve hayırlı ömürler isterim, bereketimi de hayırlı yollardan genişlet ya Rabbi. Beni, ana-babamı ve Bütün din kardeşlerimi affeyle, rızanı bahşeyle”. Dualarını bizler de kalbimizin derinliklerinde arz edelim Mevlamıza.
Allah’a yaklaşmak için vesile aramalıyız. İşte fırsat! Hayatımızı gözden geçirelim, sıkıntılarımızı - Allah katına bildirelim, çareler isteyelim. Başarılarımız, servetimiz için şükredelim –
Yüce Allah’tan devamını isteyelim.
Unutmayalım kİ!
Zamanla zümrüt alınır ama zümrütle zaman alınmaz!
Değerli Dostlar!
Regaip kandiliniz hayırlı olsun, Mübarek olsun.
Mevlam Dua ve niyazlarınıza, hayırlı kılmak suretiyle karşılık lütfetsin!
Dualarda buluşmak dileğiyle...
Beyhan Mehmet Kırcaali Bölge Müftüsü


Regaip Kandili Bilgileri
Bu ayların dini hayata canlılık kattığına, imani değerlerin ve ahlaki erdemlerin artmasına, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin çoğalmasına, inananların hayır ve iyilikte birbirleriyle yarışmasına vesile olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Bu özel aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, bizlere, hızla geçen zamanın değerini idrak etmenin, durup düşünmenin, hayatın yoğun koşuşturması ve temposu içinde kendimize dönüp, gönül alemine nazar kılmanın ve içe doğru bir yolculuk yapmanın imkanlarını sunar. Ayrıca Yüce Allah’a gönülden yalvararak, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi tövbeyle arındırma, kendimizi bulma ve bilme, nefsin sonu gelmez arzu ve ihtiraslarına dur deme ve onlardan uzaklaşma imkânını bahşeder.
Vahyin nüzulünün 1400. yılını idrak ettiğimiz bu yılda, üç aylar ve bu aylarda bulunan mübarek geceleri fırsat bilerek, Yüce Rabbimizin çağlar üstü evrensel mesajını anlama, O;nun anlam ve hikmetiyle buluşma ve hayatımıza tatbik etme adına, her zaman olduğu gibi gayretli olmak durumundayız. Çünkü manevi ve ahlaki değerlerin yozlaştırıldığı, aile değerlerinin ve toplumun ortak bağlarının yok olmaya yüz tutarcasına zayıflatıldığı, dünyanın sanal ve geçici meşgalelerinin ve sonu gelmez heveslerinin bütün hayatımızı ve geleceğimizi ipotek altına aldığı günümüzde, Yüce Mevlamızın En’am suresinde ‘Bu (Kur’an) da bizim indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır. Artık ona uyun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin’ buyurduğu üzere, Rabbimizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i daha iyi anlamaya, bunun için de onun değerlerini yaşamaya, yaşatmaya ve bu çerçevede Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.s.) örnek hayatını ve ahlakını da rehber edinmeye ihtiyacımız büyüktür.”
Barış Ve Kardeşlik İçinde Birarada Yaşama
Regaib Kandili vesilesiyle herkese başta Yüce Yaratan ile olan bağlarını ve hayatlarını yeniden gözden geçirmesini tavsiye eden Bardakoğlu, şunları kaydetti:
“Ahlak ve erdemin, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşma ve dayanışmanın, hak ve hukuka riayetin, barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşamanın, yetime, öksüze ve kimsesize kol kanat germenin, fakir ve ihtiyaç sahiplerine vermenin, acı ve kederleri paylaşmanın, düşeni kaldırmanın, kutsal değerlere saygının, insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek, söz ve davranışlarımıza bu çerçevede yön verme kararlılığı içinde olmalıyız. Zira bu mübarek gün ve geceler değerlendirebildiğimiz, güzel amel ve davranışlarla içini doldurabildiğimiz, yanlışlarımızın farkına varıp istikamete yöneldiğimiz ölçüde, bizim için kazançlı ve bereketli zaman dilimlerine dönüşecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızla birlikte bütün İslam aleminin Regaip Kandili’ni kutluyor, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör ve şiddetin, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzurun almasını, yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını Yüce Allah; tan niyaz ediyorum.”
Bu Gece Neler Yapmalı
Regaib Kandili’nin anlamı ve önemi nedir? Regaib Kandili’nde neler yapılmalı, bu mübarek gece nasıl değerlendirilmeli? Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır.
Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Diğer zamanlarda okunan her Kur’ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte, Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise diğer gecelere oranla kat kat fazladır. Regâib kandilinde yapılacak ibadetlerden birisi de duadır. Peygamberimiz (sas), bir hadîslerinde bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir.
Bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım afv ü mağfirete nail olma, ecr ü sevap kazanma, manevî terakki kaydetme, bela ve musibetlerden kurtulma ve rıza–i İlâhiye ulaşma vesileleri vardır ki, bunlardan bazılarını maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak yeniden hatırlamakta yarar var:
1.   Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
2.   Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
3.   Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
4.   Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
5.   Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
6.   Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
7.   Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
8.   Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
9.   Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
10.    Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
11.    Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
12.    Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
13.    O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
14.    Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli;
15.    Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
16.    Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.
17.    Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
18.    Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
19.    Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.

Güzel dinimiz için her gün, her an önemlidir ama bir yılın içinde öyle mübarek günler ve geceler vardır ki bunların değerini bilmek her inananın görevi olmalıdır. Özellikle üç mübarek ay olan Recep, Şaban ve Ramazan-ı Şerif ve bu aylar içerisinde bulunan Regaib, Mirac, Berat ve Kadir geceleri ilâhî feyiz ve bereketle bezenmiştir. Bu feyizli gecelerden ilki Regaib Kandilidir. Bu yazımızda bu muhteşem günün anlamını, feyzini, gündüzünde ve gecesinde yapılması gerekenlerine değineceğiz.
Regaib ‘in anlamıyla başlayalım isterseniz yazımıza: Regaib Nedir?
Regâib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din âlimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak? “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:
Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır.
Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: “
Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:
·     Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
·     Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
·     Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
·     Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
·     “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
·     İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
·     Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
·     “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
·     Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik (r.a.)’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
·     Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
·     Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
·     Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]
·     Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)
·     Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur.

Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
“Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
Adım Menazil… Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.
Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.
Mübarek Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?
1.   Kur’an-ı Kerim okumak en şerefli görev olacaktır elbet,
2.   Peygamberimiz ( a.s.m)’ın mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
3.   Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
4.   Allah rızası için namaz kılarak,
5.   Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
6.   Günahlarımızın bağışlanması için Allah’tan af dileyerek,
7.   Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak,
8.   Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek,
9.   Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek,
10.    Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek,
11.    Dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz.

Regaib Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?
Regâib Gecesi Namazı: Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevabı pek çoktur. Bu gecede kılınacak namaz 12 rek’attir. Bu namazın kılınışı şöyledir:
Her rek’atta fatihadan sonra üç kadir suresi ile 12 adette ihlas suresi okunur. Her iki rek’atta bir selam verilerek 12 rek’at tamamlanır. On ikinci rek’at kılınıp selam verildikten sonra yerinden kalkmadan yetmiş kere “Allahumme salli ala Muhammedinin nebiyyil ummiyyi ve ala alihi” denilir. Sonra secdeye varılır. Secdede yetmiş kere “subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” denir.
Sonra secdeden kalkılarak ettahiyyatta oturulur. Ve yetmiş kere “Rabbiğfir ve erham ve tecavez ta’lemü” dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere “subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” dedikten sonra, isteklerimizi âlemlerin Rabbine arz edilir. (İhya ulumuddin, Bedir yayınları, 1974, c:1, s:555)
Regâib namazını cemaatle kılmak bid’attir. Zaten terâvihten başka hiçbir nâfile namaz cemaatle kılınmaz.
http://www.uzmanportal.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder