3 Aralık 2014 Çarşamba

Edirne Belediyesi Edirne Spor Galatasaray Odeabank Bayanlar Basketbol Maçının Değerlendirilmesi

30 Kasım 2014
Maçın Analizi "Hem Oyun Hem Tribün"
Levent Takan
Bugün Mimar Sinan Spor Salonu’nda güzel bir maç seyrettik. Edirne Belediyesi Edirnespor son lig ve Eurolig şampiyonu Galatasaray Odeabank’ı ağırladı. Seyir zevki yüksek, erkek basketbolunu aratmayacak bir maç izledik 1500 kişiyle birlikte. Bu sayı kadın basketbolunun pek alışık olmadığı bir düzeydir. 3 büyüklerin kendi aralarında oynadıkları maçların dışında kadın basketbolunda tribünler bu denli dolmaz. 100 kişiyi bile tribünlerde gördüklerinde kadın basketbol takımları sevinir. Edirne bugün bir kez daha bir basketbol şehri olduğunu göstermiştir.
Edirne Belediyesi Edirnespor ligin yeni ekibi olmasına, rotasyonda zayıf bulunmasına rağmen kadrosu bir çok yıldızı barındıran Galatasaray Odeabank karşısında sırıtmadı. Rakibine öyle maç boyu bir üstünlük imkânı vermedi. Zaten maçın ilk ve son periyotlarında önde olan taraf Galatasaray olurken Edirnespor iki ve üçüncü periyotlarda üstün olan taraf Edirne temsilcisi idi. Ribauntlarda az da olsa üstün olan (38/33) taraf Edirnespor’du. Ama asistlerde üstünlük misafir takımın oldu. Savunmada Edirnespor’un başarılı olduğunu gördük. Galatasaray’ı 65 sayıda tuttu. Şayet takımın uzunu daha henüz son periyotun başında 5 faulle oyun dışı kalmasa bu 60 sayının altında kalabilirdi. Buna rağmen uzun oyuncusundan noksan olarak oynadığı 7 dakika boyunca Galatasaray’a sadece  10 sayı imkanı verdi. 5 sayı da buldu.
Maçın her iki takım açısından da savunma ağırlıklı geçtiğini gördük. Edirne belediyesi Edirnespor savunmada nasıl başarılı olduysa Galatasaray’da aynı derecede başarılı savunma yaptı ve rakibini 49 sayıda tuttu. Coleman ve Harding’i iyi analiz eden Galatasaray zaman zaman bu oyuncuları kilitledi. İçeriye penetre etmede zorlanan Edirnespor dış atışlara yönelmek zorunda kaldı. Özge ve Coleman ile bunları denedi. Savunmada başarılı olduğunu gördük dedik ama 65 sayı yenildi nasıl başarı bu diyenler olabilir. Ama unutulmasın bu maça kadar Galatasaray maç başı 75 sayı ortalaması ile oynamış. Ayrıca son 7 dakikayı pivotsuz oynamasına rağmen Galatasaray gibi pota altında oldukça güçlü olan bir Galatasaray’ı 65 sayıda tutabilmiş. Luca erken 5 faulle oyun dışına çıkmasaydı Galatasaray 60 sayı ya da altında kalabilirdi. Ama bu savunma başarısını hücuma taşıyamadı. Bunda Galatasaray’ın iyi savunması kadar gördük ki, Ayşe Cora’nın anlamsız tek başına oynama arzusu da yatıyor. Ayşe, belki de eski takımına karşı kendini göstermek adına anlamsız işlere imza atmaya çalıştı. Sadece 2 sayıda kalması da bunun bir ispatı. Cora pas vermesi gereken yerlerde, paylaşımcı olması gereken durumlarda oldukça fazla bencil bir oyun anlayışını benimseyince hem hücum organizasyonlarını başaramadı, hem de bunların sonunda gelişen Galatasaray hücumlarında potasında sayılar gördü. Cora bu maçın kasetini mutlaka izlemeli.
Bir de yerli oyuncuları katkısının yeteri kadar olmadığını gördük. 4 yerli oyuncunun toplam 14 sayıda kalması size maç kazandıramaz. Yabancıların verdiği performans yeterli görülebilir, 35 sayı yapmışlar. Şayet yerli oyunculardan daha fazla bir katkı gelmesi mümkün olsaydı maç başa baş sonuçlanacaktı. Beşiktaş maçında bunu gördük. Bir hafta önce  yerli oyuncuların toplam  43 sayı katkı vermesi ile Edirnespor rakibi karşısında oyunda kalmıştı.
Bu maçta özlediğimiz Coleman’ı tekrar gördük. Beşiktaş maçında varlığı ile yokluğu belli olmayan Marissa Coleman bu maçta oldukça istekli ve savaşkandı. Harding gerçekten büyük bir nimet Edirnespor için. Herşeyi yapıyor, her türlü sorumluluğu alıyor. Luca bu maçta Beşiktaş maçına oranla oldukça iyiydi. Ama tek kalıyor ve yoruluyor. Bu maçta da açıkça görüldü ki, Luca’nın yanına mutlaka birisi gerekiyor. Evet, para yok, para bulmakta çok zor, ama bu pozisyona mutlaka takviye gerekiyor.
Gelelim tribünlere. Evet, muhteşem bir tablo vardı tribünlerde. Ama bu görüntüyü bozan Galatasaray taraftarları ve Edirne Belediyesi Edirnespor’un futbol orjinli taraftarları oldu. Galatasaray taraftarlarının her türlü provokasyona açık tavırları maçta gerginliğe neden oldu. Özellikle Tekirdağ’dan gelen Ultraslan grubunun Edirnespor GK futbol takımı ile arası oldukça bozuk Tekirdağspor futbol takımının renklerini barındıran Tekirdağspor atkılar takıp bunları karşı tribüne sallamaları tek kelimeyle provokatörlüktü.  Futbol orjinli Edirne taraftarları da maalesef bu oyunlara geldiler ve Edirne’yi seviyoruz, savunuyoruz derken az daha Edirne’nin basketbol takımına zarar veriyorlardı. Edilen küfürler ne basketbola yakıştı, ne Edirne sevdasına.
Basketbol futboldan çok farklı bir spor. Daha küçük ve kapalı bir mekanda oynanıyor. Çoluk çocuk, kadın, yaşlı seyirci profili futbola göre çok farklı. Futbol taraftarı maç boyunca baığırarak takımlarına destek olurken bu basketbolda pek işe yaramıyor. Basketbolda yeri geldiğinde büyük sessizlik, yeri geldiğinde cehenneme çeviren bir tezahürat gerektiriyor. Bütün bunları nerede nasıl ve ne zaman yapacağınız çok önemli. Maç boyu bağırmak bazen kendi oyuncunuzun performansını dahi düşürebiliyor.
Ayrıca çoluk, çocuk, kadın birlikte maç izlenen bir ortamda küfür 2 kere 3 kere ağır ve uygunsuz kaçıyor.
Sanıyoruz bugün yaşananlardan sonra Edirne Belediyesi Edirnespor yönetimi konuyla ilgili bazı önlemler almayı düşünecektir.
Son söz; İyi bir takımımız var. Ama takviye şart. Bunun için de para gerekli. Bu parayı bulamazsak işimiz giderek zorlaşabilir. Bir an önce şehrin dinamikleri üzerlerine düşeni yapmak zorundalar.
Alıntı: http://www.edirnebasket.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder