6 Eylül 2011 Salı

17 Ağustos 2011 İç Borçlanmada Sevinsek Mi? Üzülsek Mi?


İç Borçlanmada Sevinsek Mi? Üzülsek Mi?

Öğ. Gör. Selçuk Duranlar
Trakya Üniversitesi
Ülkemizde 2002 yılı krizden çıkılmış ve ödenen faturayla birlikte enflasyonun, dövizin fiyatının dar ve sabit gelirleri ciddi biçimde etkilediği bir yıl aynı zamanda IMF ile yapılan stand by anlaşmasının da bozguna uğradığı bir dönem olmuştur.
  2002 yılında iç borçlanmada ödediğimiz iç borçlanma senetlerinde devlet tahvili ile hazine bonosunun tutarları nerdeyse eşittir. Hazine bonosu vadesi bir yıla kadar, devlet tahvilinin vadesi bir yıldan uzun olmasıdır. Vadesi yönünden ne kadar uzun vadeye yayarsanız o kadar ödeme kolaylığı sağlayarak makro ekonomik göstergelere baskıyı azaltırsınız. 2009 yılında iç borçlanma artmıştır sevinilecek taraf vade 1 yıldan daha uzuna yayılmıştır.
Tablo.1  İç Borçlanma Durumu (BİN TL)

2002
2009
TOPLAM ÖDEME
141.059.233
144.927.361
    ANAPARA
97.590.694
98.165.334
Tahvil
48.178.116
78.890.378
Bono
49.412.577
19.274.956
   FAİZ
43.468.540
46.762.027
Tahvil
30.991.320
44.711.435
Bono
12.477.220
2.050.592
TOPLAM BORÇLANMA
125.303.125
153.342.617
Tahvil
58.900.026
134.010.152
Bono
66.403.099
19.332.465
NET BORÇLANMA
27.712.432
55.177.283
Tahvil
10.721.909
55.119.774
Bono
16.990.522
57.509
BORÇ STOKU
149.869.691
330.004.579
Tahvil
112.849.835
315.968.769
Bono
37.019.856
14.035.810
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Hazinenin toplam borçlanması artmıştır, vade kısa iken bir yıldan fazlaya yayılmıştır. Net borçlanma ciddi bir biçimde artarken, borç stokunu ne kadar arttırdığı görülmektedir. Ama vadeler uzamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder